ABD'ye göre El Kaide'ye destek rotası: Körfez-İran-Türkiye-Suriye
Abone olABD Hazine Bakanlığı, İran'da üslenen bir El Kaide ağının, Körfez'den yapılan bağışları Türkiye üzerinden örgütün merkezine ve Suriye'deki uzantılarına aktardığını öne sürüyor. İran'ın nükleer programına destek olmakla suçlananlar arasında bir Türk var.
ABD Hazine Bakanlığı, Türkiye'nin aralarında bulunduğu bir dizi ülkedeki şirket ve kişileri, İran'a yönelik yaptırımları deldikleri gerekçesiyle kara listeye aldı.
Söz konusu kişi ve şirketler, İran'ın tartışmalı nükleer programına destek olmakla ve terörizmi desteklemekle suçlanıyor. Kişiler arasında bir Türk bulunuyor.
Bakanlık açıklamasında, Suriye'deki El Kaide bağlantılı grupların İran ve Türkiye üzerinden desteklendiği resmen ifade ediliyor.
Uzmanlar, ABD'nin bir resmi raporda İran ile Suriye'deki El Kaide arasında bağ kurmasına dikkat çekiyor.
Bir Türk vatandaş da listede
ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, Çin ve Rusya ile İran arasında nükleer programı konusunda Kasım ayında varılan 6 aylık anlaşma uyarınca, Tahran hükümetine yönelik ekonomik yaptırımlarda 7 milyar dolarlık bir gevşetmeye gidilmişti.
Buna rağmen, ABD Hazine Bakanlığı, İran'a yönelik yaptırımların 'arkasından dolanan' kişi ve şirketlere ilişkin tespitlerde bulunmaya devam ediyor.
En son açıklanan kişi ve şirketler Türkiye, İspanya, Almanya, Gürcistan, Afganistan, Liechtenstein ve Birleşik Arap Emirlikleri'nde faaliyet sürdürüyor.
Bunlar arasındaki Türk vatandaşı Ali Canko, İran'ın silah taşıyabilen bir sürat teknesi edinip 'ters mühendislik' yapmasına aracı olmakla suçlanıyor.
Bir İspanyol firması, İran'ın nükleer programına destek olmaktan sorumlu tutulurken, Alman firması Deutsche Forfait'in, İran'ın petrol anlaşmaları yapmasına yardım ettiği öne sürülüyor.
Körfez-Türkiye-Suriye rotası
ABD Hazine Bakanlığı'nın iki düzine kadar şirket ve kişiye yönelik suçlamalarının bazıları da, "terörizme destek olmak" üzerine kurulu.
Bu bölümde de Türkiye'nin adı geçiyor. El Kaide'nin deneyimli unsurlarını Pakistan'dan Suriye'ye naklettiği iddia edilen İran merkezli Yasin el Suri'nin, örgüt militanlarının Türkiye üzerinden Suriye'ye geçişini sağladığı öne sürülüyor.
Bakanlık açıklamasında, "Ezedin Abdel Aziz Khalil" adıyla da bilinen El Suri'nin bu faaliyetleri İran yetkililerinin bilgisi dahilinde yaptığı iddia edilerek şöyle deniyor: "El Kaide'nin İran'daki ağı, Körfez'deki bağışçılardan gelen paraların El Kaide'nin çekirdek grubuna ve Suriye'deki El Nusra Cephesi dahil olmak üzere, diğer ilişkili unsurlarına aktarılmasını sağlamakta. İran'da üslenen El Kaide ağı ayrıca, Kuveytli cihatçı bağışçıların Türkiye üzerinden Suriye'ye para göndermesi için yaygın bir ağ oluşturmuştur."
ABD Hazine Bakanlığı Terörizm ve Mali İstihbarat Müsteşarı David Cohen, "Bugün belirlenen küresel hedefler, İran'ın nükleer programını desteklemekle ve terörizme aktif destek olmaktadır" dedi.
Cohen, ABD'nin İran'a yönelik yaptırımları uygulanmasında kararlılığının sürdüğünü dile getirdi.
Batı basınında sıkça yer alan iddia
Batı medyasında, Suriye'deki El Kaide bağlantılı grupların Türkiye üzerinden destek aldığına yönelik haber ve analizler yer alıyor.
Amerikan gazetesi Wall Street Journal'da Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarı Hakan Fidan hakkındaki profil yazısında da bu konuya değiniliyordu.
Söz konusu haberlerde, ABD Başkanı Barack Obama'nın Beyaz Saray'da kabul ettiği Başbakan Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve MİT Müsteşarı Fidan'a, Türkiye üzerinden Suriye'ye akan savaşçı ve silahların Batılı ülkelerin 'terör örgütü' olarak gördüğü cihatçı grupların eline geçmesinden duyduğu kaygıyı aktardığı belirtiliyordu.
Daha önce ABD Hazine Bakanlığı'nda terörizm finansı analizcisi olarak çalışmış olan ve şu anda Washington'daki Demokrasileri Koruma Vakfı'nda uzman olarak çalışan Jonathan Schanzer, bu konuda şöyle diyor: "Açıklamanın merkezinde her ne kadar Türkiye yoksa da, El Kaide'nin Suriye'ye akış kanalında oynadığı tehlikeli rolü açıkça işaret etmektedir. Bu açıklama, Türkiye'nin terörizm finansı dünyasıyla bağlantılarını göstermede bir başka rahatsız edici detaydır."
Schanzer, Beyaz Saray ile yakın danışma halinde yapılan Hazine Bakanlığı açıklamasının, Kuveyt'ten Suriye'deki El Kaide gruplarına uzanan para aktarım rotasını açıkça tarif ettiğini belirtiyor.
Bakanlık açıklamasında, İran'ın El Kaide faaliyetlerine örtülü destek verdiğinin belirtilmesi de dikkat çekiyor.
Suriye'deki El Kaide bağlantılı grupların, İran'ın arkasında durduğu müttefiği Beşar Esad rejimine karşı savaştığı düşünüldüğünde bu tespit çelişkili görülüyor.
Suriye uzmanı Michael Weiss, birçok uzmanın Orta Doğu'da mezhepçiliğe aykırı olarak devletlerin bazı örgütleri desteklemesini anlamakta güçlük çektiğini söylüyor.
Buna örnek olarak, Alevi olan Esad'ın, Irak'taki El Kaide unsurlarını Amerikan güçlerine karşı desteklemesini ve Şii İran'ın, Filistin'deki Sünni İslamcı Hamas hareketiyle işbirliği yapmasını örnek olarak gösteriyor Weiss.
Esad'ın, kendisine savaş ilan etmiş bazı El Kaide unsurları ile aslında ortak hareket ediyor olduğunun bazı Batılı istihbarat raporlarında yer aldığını belirten Weiss şu iddiada bulunuyor: "ABD Hazine Bakanlığı raporu, İran'ın Suriye'deki El Kaide unsurlarının oluşması ve büyümesi için oynadığı rolün bugüne kadarki en somut belirtisi olarak kabul edilmeli.''