ABD'ye en sert tepki MHP'den "Mide bulandırıcı..."
Abone olABD'nin YPG'ye silah teminine ilişkin Türkiye'den art art tepkiler gelmeye devam ediyor. O tepkilerden biri de MHP'den geldi. Yapılan açıklamada bu kararın Türkiye ile dalga geçilmesi anlamına geldiği bildirildi.
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreteri İsmet Büyükataman,
Suriye'de yaşanan gelişmeler ve ABD'nin YPG'ye silah teminine
ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.
Büyükataman, "Bu kararın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın
ziyaretinin beklenmeden alınmış olması Türkiye ile dalga geçilmesi
anlamına gelmektedir" dedi.
Büyükataman şöyle devam etti:
"Bu kararın MİT Müsteşarı, Genelkurmay Başkanı ve
Cumhurbaşkanlığı sözcüsü ABD'de temaslarda bulunduğu esnada;
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD ziyaretinin beklenmeden alınmış olması
diplomatik nezaketsizlik olmasının ötesinde Türkiye ile dalga
geçilmesi anlamına gelmektedir. Türkiye terörle mücadele ederken,
dost ve müttefik görünümlü ABD'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD
temasları öncesinde gerçekleşmesi ABD'nin Türkiye'ye yönelik
hasmane tutumunun mide bulandırıcı planlamaların varlığının açık
bir kanıtıdır. Bu karar, yapılacak olan ziyaret çerçevesinde
herhangi bir beklenti içerisine girilmemesi mesajını iletmekte,
Türkiye'nin itiraz ve kaygılarının dikkate alınmayacağını açıkça
göstermektedir" dedi.
"ADETA ÜLKEMİZ İLE DALGA GEÇİLMEKTEDİR"
İsmet Büyükataman, "ABD Başkanı Donald Trump'ın, Savunma Bakanlığı
tarafından hazırlanan ve ağırlığını terörist YPG'nin oluşturduğu
Suriye Demokratik Güçleri'ne ağır silah verilmesini öngören kararı
onayladığına dair haberler ulusal ve uluslararası basında yer
almıştır. Bu karar kapsamında, Pentagon Suriye'deki Suriye
Demokratik Güçleri görünümlü YPG -PKK teröristlerini, Türkiye'nin
sert ve yoğun itirazlarına rağmen ağır silahlarla donatacağı
anlaşılmaktadır. Bu kararın MİT Müsteşarı, Genelkurmay Başkanı ve
Cumhurbaşkanlığı sözcüsü ABD'de temaslarda bulunduğu esnada;
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD ziyaretinin beklenmeden alınmış olması
diplomatik nezaketsizlik olmasının ötesinde Türkiye ile dalga
geçilmesi anlamına gelmektedir. Türkiye terörle mücadele ederken,
dost ve müttefik görünümlü ABD'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD
temasları öncesinde gerçekleşmesi ABD'nin Türkiye'ye yönelik
hasmane tutumunun mide bulandırıcı planlamaların varlığının açık
bir kanıtıdır. Bu karar, yapılacak olan ziyaret çerçevesinde
herhangi bir beklenti içerisine girilmemesi mesajını iletmekte,
Türkiye'nin itiraz ve kaygılarının dikkate alınmayacağını açıkça
göstermektedir.
ABD tarafından yapılan 'Koalisyon ortağımız Türkiye'nin güvenlik
endişelerinden fazlasıyla haberdarız. Türkiye halkına ve
hükümetine, ABD'nin yeni güvenlik risklerini engelleyeceği ve NATO
müttefikimizi koruyacağımız konusunda güvence vermek isteriz'
açıklaması da bu gerçeğe işaret etmekte, adeta ülkemiz ile dalga
geçilmektedir. YPG'nin Rakka'da kalıcı olmayacağı ve Rakka'nın
temizlendikten sonra şehrin yönetiminin Araplara bırakılacağı
yönündeki açıklamalar inandırıcılıktan uzaktır. Bu tarz güvenceler
Türkiye'yi rahatlatan açıklamalar değildir. Teröristlerin her türlü
sosyal etkinliğinde, iyi ve kötü gününde yanlarında boy gösteren
ABD bu konulardaki inandırıcılığını Türk halkının gözünde
yitirmiştir. Eğer ABD gerçekten Rakka'da uzun vadeli bir YPG
varlığının ve yönetiminin, Rakka nüfusunun arzuları açısından kabul
edilebilir veya tutarlı olduğunu düşünmüyorsa, bu sonunun ne
olacağı belli olmayan maceradan acilen cayması elzemdir." dedi.
"BU KARAR TÜRKİYE'YE KARŞI AÇIK BİR TEHDİT, HİÇ TEREDDÜTE
YER BIRAKMAYACAK BİR DÜŞMANLIK GÖSTERİSİDİR"
İsmet Büyükataman, "Bu karar ülkemiz açısından asla kabul
edilemeyecek bir tutumdur. Türkiye-ABD ilişkilerine bir darbedir.
Bu karar ABD'nin Rakka operasyonunu terör örgütleri marifetiyle
yürüteceğini resmen ilan etmesi anlamına gelmektedir. Bu karar
ABD'nin stratejik ortaklık iddiasında bulunduğu, NATO üyesi
Türkiye'nin itirazlarını ve hassasiyetlerini kesinlikle dikkate
almadığının önemli bir göstergesidir. Bu karar teröre ve teröriste
yardım ve yataklık anlamına gelmektedir. Teröre karşı operasyon
terör örgütleri eliyle yapılamaz, yapılmamalıdır. Bu karar
Türkiye'ye karşı açık bir tehdit, hiç tereddüte yer bırakmayacak
bir düşmanlık gösterisidir. MHP bu konuda hükümetin yapacağı
doyurucu açıklamaları beklemektedir. Hükümet bu konuda derhal
gerekli önlemleri ve inisiyatifi almalıdır. MHP hükümetin bu karara
karşı alacağı her türlü önlem ve yaptırımın destekçisi olacaktır."
dedi.
"PKK-PYD-YPG'YE MÜTTEFİK OLDUĞUMUZ ÜLKELER AÇIKÇA YARDIM VE
YATAKLIK YAPMAKTADIR"
İsmet Büyükataman, "PKK-PYD-YPG'ye müttefik olduğumuz ülkeler
açıkça yardım ve yataklık yapmaktadır. Bu ülkelerin başına ABD ile
birlikte Rusya gelmektedir. Bu iki sözde dost ülke Türkiye'nin
güney sınırında terör örgütlerinin hamiliğine soyunmuşlardır.
Mehmetçik katillerini Rusya kucaklarken, ABD silahlandırıp
beslemektedir. Bu emperyal güçler, YPG-PYD yakın temas ve ittifak
halinde bölgeyi yeniden şekillendirmeyi planlamakta ve tarihi
emellerini gerçekleştirmeye çalışmaktadırlar. Türk milletine ne
kadar düşman odak varsa onlarla işbirliği yapmaktadırlar. Türk'ün
mukavemetini kırmak için dün Ermeni çetelerini piyon olarak
kullananlar, bugün terör örgütleri ile ortaklık yapmaktadırlar.
Türkiye, şu anda çok vahşi tehdit kuşağındadır. Ülkemizin
güvenliğine yönelik tehditler son raddesine ulaşmıştır. Türk
milleti terörizmi maşa olarak kullanan, Türkiye üzerinde hesap
yapan kötü niyet ve karanlık hedef sahibi sahibi ülkeleri görmekte
ve bilmektedir. Kanlı ve karanlık terör örgütlerinin ortakları
kendilerini ifşa etmişlerdir. Fakat hiçbir güç aziz milletimize
boyun eğdiremeyecek, pes ettiğine şahit olamayacaktır. Bedeli ne
olursa olsun, etki ve nüfuz ajanları; kin ve nefret gergefinde Türk
düşmanlığı işleyen yabancı mihraklar amaçlarına
ulaşamayacaklardır." dedi.
"MENBİÇ'İN TEMİZLENMESİ İÇİN GEREKLİ HAREKAT
BAŞLATILMALIDIR"
Milliyetçi Hareket Partisi terörle mücadelede devletinin ve
güvenlik güçlerinin hem yanında, hem destekçisi, hem de duacısıdır.
Bayatlamış oyunlarla, küflenmiş projelerle Türkiye'nin
bölüneceğini, içine kapanıp kardeş kavgasına düşeceğini düşünen
sefiller, sefirler ve şekavet yuvaları hüsran duvarına başlarını
çok yakında çarpacaklardır. Bu kapsamda şunlar yapılmalıdır;
Menbiç'in temizlenmesi için gerekli harekât başlatılmalıdır. Suriye
ve Irak politikası Türkmenler merkeze alınarak yeniden
kurgulanmalıdır. Bin yıllık Türk yurdu olan bu bölgelerden zorla ve
siyasi, ekonomik nedenlerle göç ettirilmiş Türkmenlerin ve
çocuklarının/torunlarının yurtlarına yeniden dönüşleri ve her türlü
güvenlikleri sağlanmalıdır. " dedi.