Abdurrahman Dilipak'tan olay 'iç savaş' yazısı! Troller adeta kışkırtıyor..
Abone olAKİT gazetesi ile yolları ayrılan Abdurrahman Dilipak, yeni yazısında "Troller adeta iç savaş kışkırtıcısı rolü üstleniyor" deyip ekledi: "Eğer başkasının yanlışını ortaya döküp, kendinizden olan birinin aynı tür yanlışını örtmeye çalışıyorsanız, bu örtülü bir suç ortaklığıdır."
Yeni Akit’ten ayrılmasının ardından Habervakti’nde köşe yazmaya
başlayan Abdurrahman Dilipak, troller tarafından Türkiye'de
bir iç savaş kışkırtıcılığı yapıldığını öne sürdü. “Herkes suç ve
cezayı konuşuyor. Elbette suç varsa ceza da olmalı" diyen Dilipak,
"Önce suçun taksir mi, taammüd mü olduğuna bakmalı. Taammüd varsa
bile, pişmanlık ve tövbe, özür ve tazmin yanında, eğer hak
sahipleri rıza gösterirse diye af kapısı her zaman açık tutulmalı”
ifadelerini kullandı. “Kuşkusuz her suçlu hemen affedilecek de
değildir” diyen Dilipak şöyle devam etti:
Affedilmek değil, aklanmak istiyorsam...
- Önce hakikatin ortaya çıkması gerek. Sonra etkin bir pişmanlık ve mümkünse tazmin şartı vardır. Yine de her hâlükârda elbette hak sahibi hakkını nasıl kullanacağı konusunda muhayyerdir. Ben suçlu değilsem, birinin çıkıp 'sen affettim' deme hakkı var mı?
- Ben 'affedilmek' değil, 'aklanmak' istiyorsam, sen 'affettim' derken beni 'peşin suçlu' ilan ediyorsun. Biri bana zarar vermişse, sen geliyorsun, bana, 'onu affettim' diyorsun. Sen kim oluyorsun da, bana zarar vereni sen, bana sormadan ve rızamı almadan affediyorsun! Bu da ayrı bir sorun.
Adaleti engellemek ise en büyük zulümdür!
- Eğer başkasının yanlışını ortaya döküp, kendinizden olan birinin aynı tür yanlışını örtmeye çalışıyorsanız, bu örtülü bir suç ortaklığıdır. Hele ötekilerinin yanlışlarını abartarak hatta iftira da ederek yüksek sesle söylerken, kendi adamlarının, faturası topluma çıkan ve toplumu ifsat eden suç ve günahlarını örtmeye çalışanlar ‘adil şahit’ olma emrini de ihlal ederler.
- Adaleti engellemek ise en büyük zulümdür. Zira zulüm, adaletin
yokluğudur. Görevimiz suçluyu suçuna mahkûm etmek değil, onu da o
suçtan kurtarmaktır. Bu konuda Malcolm X’i, Malik el Şahbazı ve
tabi Hz. Peygamberi öldürmeye gelen Hz. Ömer’i, Halid b.
Velid’i hatırlıyorum.
Medya deseniz 'hık deyicisi' sanki...
- Keşke bizim geleneğimizde Maslahat diye tesmiye olunan siyaset, sulh etmek üzere yeniden kendimize bir çeki düzen versek. Zira siyaset bugün bunun tam tersini yapıyor. Troll dedikleriniz de adeta iç savaş kışkırtıcısı rolü üstleniyor. Medya deseniz, zaten onlar "dibek döğen’in ‘hık’ deyicisi” sanki!