Abdurrahman Dilipak'tan Cemaat'e yaylım ateşi
Abone olAkit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak, Gülen Cemaati'nin aşağılık bir oyun oynadığnı ve fitnekarlık yaptığını söyledi.
İNTERNETHABER.COM - Akit
gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak, "AK Parti'yi ABD kurdurdu"
dediği yolundaki haberler ile ilgili Vahdet gazetesine konuştu.
Dilipak "Bu olay meşhur 'müftü keçi çaldı' haberine döndü"
dedi.
Bu tartışmaların amacını da özetleyen Dilipak, Cemaat'in fitnekarlık yaptığını belirterek aşağılık bir oyun oynadığını ileri söyledi:
"İktidara karşı başlatılan topyekun bir saldırı var. Beni kullanmak istiyorlar. Hatta bir yandan benim üzerimden AK Parti'ye saldırırken, öte yandan sosyal medyada AK Parti maskesi arkasından bana saldırıyorlar. Bir oyun oynuyorlar. Fitnekarlık yapıyorlar. Gayeye giden her yol meşrudur diye düşünüyor olsalar gerek. Aşağılık bir oyun bu."
Dilipak, Cemaat'in çıldırdığını vurgulayarak, "Bir de para, makam, itibar, hatta dinleri çöküyor. Paralel bir devlet gibi, bir paralel din de söz konusu. Her şeylerini kaybettiler. Bunun tedirginliği içindeler" dedi.
Vahdet gazetesine yaptığı açıklamada, cemaatçi medyanın
çaresizlik içinde olduğunu ve hızla Cumhuriyetleşmeye başladığını
anlattı. "Olay doğru da olayın anlatılış şekli yanlış" diyen
Dilipak şöyle konuştu:
ASLINDA NEYİ ELEŞTİRDİM?
Cumhuriyet gazetesinin meşhur bir haberi var. Bahçe Müftüsü'nün keçisi çalınır, Cumhuriyet haberi "Bahçe Müftüsü keçi çaldı" diye verir. Hani birisi Bahçe Müftülüğü'nü arasa bu keçi olayı doğru mu dese, evet olay doğdru da, çalan müftü değil, çalınan müftünün keçisi. Ben ABD'nin, paralel yapı üzerinden AK Partiyi, hani o 'üst akıl' denilen yapı, Türkiye'yi yönetme projesini eleştiriyorum, adamlar, AK Parti bir proje partisiydi diye veriyorlar...
BEN NE DEDİM, NE YAZDILAR?
Ben bu olayı yıllardır yazıyor, anlatıyorum, Son bir ay içinde bu konuda en az 5 konferans bir o kadar TV programı yaptım. Yazılar yazdım. Haberi yapan internet sitesinin yöneticisi arıyorum. Görüşme doğru da anlatılan doğru değil diyorum. Haber, "Dilipak görüşmeyi doğruladı" diye, sanki muhtevayı da doğruluyormuşum gibi veriyor. Orada DSP'liler var, sağdan gelen isimler var, Ali Bulaç var. Ali Bulaç da, o iddiayı +1 ve Halk TV de dile getiren zat üzerinden bir internet sitesinde çıkan haberi, benim o haberi doğruladığımı söyleyerek aktarıyor.
BİR HAFTA ÖNCE İFADE VERDİM
Adil şahitler olmak gerek. Bu ilk değil. (Mavi Marmara'da yolcu listesini verenleri devlet açıklasın) diyorum. Bunlar, (Mavi Marmara yolcuları listesini AK Parti verdi İsrail'e) diye haber yapıyorlar. Sonunda gerçek ortaya çıktı. Paralel yapı, liman işletmesinden almış listeyi, Emniyet müfettişlerine bununla ilgili bir kaç hafta önce ifade verdim. Ben kendilerini suçluyorum, kendileri benim adım üzerinden AK Parti'ye vurmaya çalışıyorlar. Paralel medya çok çaresiz demek ki. Bir de Cumhuriyetleşiyorlar. Bunun sağı solu yok demek ki, öfke akıllarını zail etmiş olmalı..
AŞAĞILIK BiR OYUN BU
Son tartışmaların amacını da özetleyen Dilipak, "İktidara karşı başlatılan topyekun bir saldırı var. Beni kullanmak istiyorlar. Hatta bir yandan benim üzerimden AK Parti'ye saldırırken, öte yandan sosyal medyada AK Parti maskesi arkasından bana saldırıyorlar. Bir oyun oynuyorlar. Fitnekarlık yapıyorlar. Gayeye giden her yol meşrudur diye düşünüyor olsalar gerek. Aşağılık bir oyun bu" ifadelerini kullandı.
BOP'TA EVDEKi HESAP ÇARŞIYA UYMADI
Tartişmaya neden olan o yazısında bahsettiği BOP olayını biraz daha açan Dilipak, "Büyük Ortadoğu Projesi ile 22 ülkenin rejim, iktidar ve sınırları değiştireceklerdi akıllarına göre. Türkiye'nin eş başkanlığı ile bu proje başarısız oldu. Arap baharı dedikleri süreç, İslam ve Demokrasi Fonu tarafından destekleniyordu. Sistem çökünce süreç ihvanın kontrolüne geçti ve bu günlere gelindi" dedi.
TÜRKİYE TRUVA ATI OLMADI
Türkiye'nin Batı'nın Truva Atı, sıçrama tahtası olması beklenirken, aksine rol model olduğunu anlatan Dilipak, "Zaten paralel lobiyi çıldırtan bu. Çeyrek asırlık bir proje çöktü. CIA, MOSSAD, Vatikan'ın içinde olduğu projenin bir anda havaya uçmasını kabullenmek istemiyor olsalar gerek. Bir de para, makam, itibar, hatta dinleri çöküyor. Paralel bir devlet gibi, bir paralel din de söz konusu. Her şeylerini kaybettiler. Bunun tedirginliği içindeler" dedi.