Abdurrahman Dilipak uyarılarının engellenmek istendiğini açıkladı: Dost acı söyler
Abone olAbdurrahman Dilipak hükümete yönelik eleştirilerine devam ediyor. Kendisinin uyarılarının engellenmesi uğraşıldığını da söyleyen Dilipak "Dost acı söyler. Ben görevimi yaptım." dedi.
Yeni Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak, iktidara
uyarılarda bulunarak, "Dost acı söyler. Ben görevimi yaptım.
Birileri, birilerinin ifsadı ile benim uyarılarımın önünü kesmek,
sesimi kısmak için, yapana zarar vermekten başka bir işe yaramayan
işler yapsa da, ben buradayım ve iş işten geçmeden, haksızlıklar
karşısında susanlardan olmamak için, kınayanların kınamalarına
aldırış etmeden uyarı görevimi yapıyorum." düşüncesini dile
getirdi.
Dilipak yazısında, "2023’e girerken 100. yıl coşkusundan
çok ciddi anlamda bir takım endişeler ve gerginlik söz konusu.
Karar verilmesi gereken, çözüm üretilmesi gereken o kadar çok sorun
var ki! Siyasi karar verirken kin ve öfkeden uzak durmamız
gerek. Bir kişi ya da topluma öfkemiz, bizi onlar hakkında
adaletsizliğe sevketmemeli. Bakarsınız, sonra gelen gideni
aratır. ABD bizim kalbimizi, beynimizi ve bedenimizi,
geçmişimizi, geleceğimizi, hayallerimizi istiyor."
değerlendirmesini yaptı.
Dilipak şu ifadeleri kullandı:
"Siz ABD’ye bunları verirseniz, onlar Kürtleri de, Rumları da, Ermenileri de, Süryanileri de, Arapları da satar. ABD’nin bölgede platonik bir aşkı yok, çıkarları var. O bunun karşılığında iktidar ve servet vadediyor. Sermaye, Medya, Sivil Toplum, Akademi büyük ölçüde onların kontrolünde.
Siz ABD’ye tamam derseniz bir şekilde FETÖ işini
de hallederler. Tabi şu KKTC meselesini de halletmeniz
gerek artık. Verip kurtulacaksınız. O zaman savaş
uçağı ve radar sistemleri işi de çözülür.
Tabii bugüne has talepleri de var. LGBT’ye dokunmayacaksın. 5G’ye engel çıkartmayacaktın. Sağlık, iklim, gıda, iletişim, savunma, dış politika konusunda uluslararası sistemle uygun adım hareket edeceksiniz, istihbarat örgütleri ile 5 gözde olduğu gibi 3 göz (Türkiye, ABD, İsrail) birlikte hareket edecek.
Demokrasilerde çare tükenmez. Daha önce Apo’yu aldınız, sonra Papazı verdiniz. Bakın, bir kılıf bulundu artık. İsveç ve Finlandiya, Yunanistan’ın NATO’ya girişi gibi farklı bir mizansenle ittifaka dahil oluyor. Ha! Bu arada GlobalReset, Starlink, İstanbul Sözleşmesi, Lanzarote, NeuraLink, İklim, Sağlık, Gıda projelerinde uluslararası sistemle birlikte hareket edeceksiniz. Eğer söz dinlemezseniz, suikastlar, intiharlar, siyasi, iktisadi, sosyal olaylar bitmez. Terör artar. Hani derler ya “Bizde bu ense, birilerinde bu para” varken, işin içinde “evlat acısı ve kuyruk acısı” varken, terör nedir ve terörist kim, bu işin arkasında kim var ve bu eylemler nereden kaynaklanıyor biliyorsanız, adam öldürmekle bu işin bitmeyeceğini de bilmeniz gerek. Darbecileri ve teröristleri kimin eğittiğini, donattığını, desteklediğini, kimin fonladığını biliyorsanız ne demek istediğimi de anlamışsınızdır.
Buyurun bir ipucu daha, bunların başı sıkıştığında nereye kaçıyorlar? 2023’te bir seçim var. Kapıda bekleyen bir de İstanbul depremi var. Ekonomik durum iyi değil. Ancak her kararın bir maliyeti var, kendine göre riskleri var. Batılılar artık Laiklik ve Demokrasi, İnsan Haklarından, Hukuk devletinden söz etmiyorlar. Daha otoriter ve radikal, hızlı ve acımasız kararlar verilmesi gerektiğini düşünüyorlar. Onun için Çin rejimini örnek gösteriyorlar. Eee n’olacak şimdi?. Ya onların yanına gideceksiniz, ya bizim yanımıza geleceksiniz. Yani ya yola çıktıklarınızla birlikte olacaksınız, ya yolda bulduklarınızla yola devam edeceksiniz. Ya Hasbilerle beraber olacaksınız ya Hesabi’lerle masaya oturacaksınız.
Ben derim ki, ne fabrika ayarlarına, yola çıktıklarınızla masaya oturun, ne de yol bulduklarınızla yola devam edin. Tek kurtuluşunuz var: Yüzünüzü Hakk’a dönün. Bedeli neyse ödeyin. Çünkü kendi geçmişinizle yüzleşip, bunun maddi ve manevi faturasını ödemeden, yanınızdaki haktan sapan ve saptıranları uzaklaştırıp, hakşinas insanları yanınıza almadan Allah’ın yardımı size ulaşmayacak."