Abdurrahman Dilipak, 'AK Parti'ye muhalif oldu' iddiasına ateş püskürdü!
Abone olAbdurrahman Dilipak, kendisi hakkında yazılan “15 yıl boyunca AK Parti’yi destekleyen Dilipak, şimdi AK Parti muhalifi olmuş ve kıyasıya AK Parti’yi eleştiriyor.” sözlerine ateş püskürüp yalanladı.
Yeni Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak, bugünkü köşe
yazısında kendisi hakkında söyleyenlere tepki gösterip yalan
olduklarını söyledi. Dilipak, “Fasıklar size bir haber
getirdiklerinde!” başlıklı yazısında, “Evet evet, fasıklar bize bir
haber getirdiklerinde hemen inanmayalım. Onlar yalancıdırlar.
Münafıklık da ediyor olabilirler. Sureti haktan gözükerek iftira da
ediyorlar, hem de utanmadan.” diye yazdı.
'Bana iftira eden bu münafıklara ise lanet ediyorum'
Kendisi hakkında yazılan “15 yıl boyunca AK Parti’yi destekleyen Dilipak, şimdi AK Parti muhalifi olmuş ve kıyasıya AK Parti’yi eleştiriyor. Yer miyiz?” ifadelerine tepki göstererek, “Ben sadece MNP’ye üye oldum, 1960’lı yıllarda. Her zaman doğruları savundum, yanlışlara karşı çıktım, aklım erdiğince, hep bir topluluğa olan kızgınlığım bile beni onlar hakkında adaletsizliğine sevk etmemesi için dua ettim. Bana iftira eden bu münafıklara ise lanet ediyorum.” dedi.
Abdurrahman Dilipak’ın yazısı şöyle:
“Nasıl insanlar var, nasıl yalan söylüyor ve iftira ediyorlar,
Allah’tan korkmadan.
İS diye olmayan biri üzerinden birileri benim hakkımda bir derleme yapıp servis etmiş. İşte orada söyledikleri ve gerçekler:
“Çok gizemli bir gazeteci olan, Abdurrahman Dilipak’ın organize ettiği ve son anda katılmaktan vazgeçtiği eylemler. Gerçekten İlginç Biri!!!. 13 Nisan 1994. Bosna-Hersek’teki katliamı protesto bahanesiyle Abdurrahman Dilipak halkı ayaklanmaya çağırır. İzinsiz gösteri düzenlenir. Ortalık karışır, organizatör Dilipak bulunamaz”. Beni arayıp da bulamayan kimse olmadı. Emniyete gittim ifademi verdim. Bosna’da yaşanan Srebrenitsa katliamı ile ilgili herkes çağrı yaptı, yapanlardan biri de bendim. Toplananlar benim konuşmamı istediler. Bunlar öyle sahtekâr kişiler ki, uzun yıllardır benim korumam var. Zaten toplantı sonrası polisler bana eşlik ettiler meydandan güvenli şekilde ayrılmam için.
“11 Ekim 1998. 100 bin kişinin katıldığı eylemde ‘Özgürlük için El Ele’ zincirleri yapılır. Polis İstanbul’da eylemcilere tazyikli su sıkar, 267 kişi gözaltına alınır. Eylemden sonraki akşam öğrenci yurtlarına baskın yapılır ve yüzlerce öğrenci gözaltına alınır. Aralık ayında İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde (DGM) eylemi örgütlediği iddia edilen 30 kişi hakkında toplam 90 yıl ağır hapis istemiyle dava açılır. Başörtüsü yasağının protesto edildiği bu eylemleri Abdurrahman Dilipak organize eder, fakat son ânda çıkan işi dolayısıyla eyleme katılmaz.”
Eylemin başlangıç anından son ana kadar meydandaydım. Gözaltına alındım, sanık oldum.
“Mavi Marmara Saldırısı. İHH İnsani Yardım Vakfı ve Özgür Gazze Hareketi’nin ve Abdurrahman Dilipak’ın organize ettiği ve Gazze’ye insani yardım taşıyan 6 gemiye; Akdeniz’de, İsrail’den 70-80 mil (130-150 kilometre) açıktaki uluslararası sularda 31 Mayıs 2010’da İsrail Savunma Kuvvetleri müdahale eder. 800 yolcusu bulunan Mavi Marmara’ya çıkan İsrailli komandolar 10 kişiyi öldürür ve yaklaşık 60 aktivist yaralar. Organizasyonu yapan Abdurrahman Dilipak gemiye binmekten son ânda vazgeçer.”
Tam bir yalan, sahtekârlık. Geminin hareketi 15 gün ertelenince, benim başka bir programım sebebi ile gemiye binmeyeceğim belli oldu ve bu durum 15 gün önceden gazetede yazıyor. Çünkü 300 kişi ile birlikte bir Umre seyahatim vardır. Ve bunu İHH, Akit gazetesi, herkes biliyor. Ama bu sahtekârlar kimi bindi-indi diyor, bu binmedi diyor. Organizasyon Free Gaza hareketinindi. Türkiye bölümünü İHH organize etti. Ben sadece yardım kampanyasına destek verdim ve basın sözcülüğünü yaptım.
Şimdi, son yalanları da şöyle: “11 Eylül’de İstanbul Maltepe’de aşı ve PCR karşıtı miting düzenlenecek. Organizasyonu kim yapıyor? Abdurrahman Dilipak. Tarihe dikkat edin: 11 Eylül 9. ay ve 11. Gün! Abdurrahman Dilipak’ı 1992 yılından, ateizmden İslâm’a döndüğüm günden beri 30 yıldır takip ederim. Bu zamana kadar hakkında en az bin tane dava açılmıştır, fakat hiç ceza almaz. FETÖ’yü masa başında kuran CIA Ortadoğu istasyon şefi Siyonist Yahudi Graham Fuller 1990 yılında kendisine gelir ve ılımlı İslâm’ın siyasî ayağını kurmayı teklif eder. İlginç!”
Bunu da benim yazdıklarımdan, açıklamalarımdan öğrenmiştir. Bu planı açıklayan kişiyi neyle suçluyor. Bunu anlattığım “Bu din benim dinim değil” kitabından haberi yok anlaşılan.
“Not; Mitinge kesinlikle katılmayın ve yakınlarınızı da uyarın. ABD Dışişleri Bakanlığının yaptığı açıklamayı unutmayın.. AK Parti’nin kurulması için 365 gün makale yazan ve 15 yıl boyunca AK Parti’yi destekleyen Dilipak, şimdi AK Parti muhalifi olmuş ve kıyasıya AK Parti’yi eleştiriyor. Yer miyiz?. Yemeyiz. Bizi dünyadan bihaber gelenekçi muhafazakâr seçmenle karıştırmayın.”