Abdüllatif Şener’den MGK belgesi açıklaması

2004’teki MGK toplantılarında yer alan dönemin devlet bakanı Abdüllatif Şener, “Bir araştırma komisyonu kurulursa, bu araştırma komisyonu da davet eder, bilgime başvurursa ben de olan bütün bilgileri paylaşırım” dedi.
Ankara’dan İstanbul’a gelen Abdüllatif Şener, Atatürk Havalimanı’nda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Son dönemde gündeme gelen 2004’teki MGK belgeleriyle ilgili konuşan Şener, “TBMM’nin ana görevlerinden biri denetimdir. Yasama ve denetim Meclis’in ana denetimlerinden biridir. Denetim görevini de farklı yöntemlerle yerine getirir. Gensoru, soruşturma önergesi veya araştırma önergesi, soru önergesi gibi vasıtalarla Meclis denetim görevini yerine getirir. Eğer bu konuyla ilgili olarak Meclis’te bir araştırma önergesi görüşülürse, TBMM Genel Kurul’daki oylama kabul görür, bir araştırma komisyonu kurulursa, bu araştırma komisyonu da davet eder, bilgime başvurursa ben de olan bütün bilgileri paylaşırım” dedi.
MGK görüşmelerinin gizli olduğunu ve alınan karar ve görüşmelerin dışarıya sızdırılmasının ve basına verilmesinin yasak olduğunu kaydeden Şener, “Dolayısıyla içeride ne oldu, olmadı veya böyle bir karar alındı mı, alınmadı mı gibi sorulara cevap vermek yasal olarak imkan dahilinde değildir ama bunu yasal olarak da imkan dahiline sokacak birtakım mekanizmalar elbette vardır. Meclis denetim görevini üstlenirse, söyleyeceğimi söylerim veya başka hukuki zeminler olursa söylemeyi mümkün kılan, orada da üzerimize düşen görevi yaparız” diye konuştu.

"BASKIYLA İMZAYA İNANMIYORUM"
“Belge boş kağıttan ibarettir” diyen Şener, şunları söyledi:
“Belgenin doğrulanması lazım çünkü fotokopiyi her türlü oluşturmak mümkündür. İmzaları başka yerden alıp koymak da mümkündür. Dolayısıyla onun henüz doğrulanmaya ihtiyacı var diye düşünüyorum. Hukuk ne diyorsa ben o sınırlar içerisinde kalırım. İyi bir vatandaş olmak, iyi bir insan olmak, aynı zamanda hukukun sınırları içinde kalmayı gerektirir. Hukuk hepimiz için güvencedir” dedi.
Şener, bir soru üzerine de, “Yani bir insan başbakan olacak, bakan olacak ve bulunduğu konumda birtakım baskılar nedeniyle bazı kararlara imza atacak. Ben bunu doğru bir yaklaşım olarak değerlendirmem. Dolayısıyla yapılan yorumların o günkü ortamı anlatmaktan uzak olduğunu düşünüyorum” şeklinde konuştu.
(İHA)