Abdullah Öcalan'dan şubat sürprizi
Abone olHabertürk yazarı Muhsin Kızılkaya, Abdullah Öcalan'ın silahsızlanma çağrısını Şubat ayında yapabileceğini yazdı.
Abdullah Öcalan, mart ayında beklenen hamleyi erkene çekebilir. "Silahlara veda" açıklamasını 10 güne kadar "bizzat" görüntülü yapabilir
SİLAHSIZLANMA ÇAĞRISI
Devlet, Öcalan'a, "Silahlı mücadeleye son kararını bu ay ilan etmelisin" diye açık dille bildirdi. Öcalan da 10 maddelik "silahsızlanma çağrısı"nı HDP heyetiyle Kandil'e iletti. Çağrı, 21 Mart Nevruz günü PKK'da silahsızlanma kongresi yapılmasını içeriyor.
KANDİL'İN YANITI BEKLENİYOR
Kandil "Evet" derse, Öcalan 10 güne kadar, bir-iki önemli yetkilinin de katılacağı toplantıyla, "Türkiye'ye karşı silahsızlanma garantisi veren" tarihi açıklamasını kendi ses ve görüntüsüyle "bizzat" yapmak istiyor.
Çözüm sürecindeki bu çarpıcı gelişmeleri Kürt yazar Muhsih Kızılkaya, Habertürk gazetesindeki köşesinde duyurdu.
Hükümet yetkililerinin bir süredir yaptığı "top onların sahasında" açıklamasının Kandil'in vereceği karara işaret ettiğini belirten Kızılkaya, önümüzdeki günlerde yaşanması muhtemel gelişmeleri okurlara böyle aktardı:
ÖCALAN'DAN GÖRÜNTÜLÜ TALEP
Eğer Kandil'in kararı olumlu olursa, Öcalan 1 hafta-10 gün, yani şubat ayı içinde, muhtemelen hepimizi şaşırtan bir-iki önemli yetkilinin de katılacağı bir toplantıyla, "bundan böyle Türkiye'ye karşı silah kullanmama garantisi veren" tarihi açıklamasını bu kez araya aracı koymadan "bizzat" yapacak.
(Özellikle belirteyim, bu yazıda kullandığım bilgileri aldığım kaynağını, Öcalan'ın, 2013 Nevruz'undakinin aksine bu kez açıklamasını kendi sesi ve görüntüsüyle yapmak istediğini, hatta açıklama sırasında bir-iki yetkilinin de kendisine eşlik etmesini koşul olarak ortaya koyduğunu belirtti. Bunun bu şekilde olup olmayacağı henüz netlik kazanmış değil.) Bu açıklamada Öcalan, Türkiye'ye karşı silahsızlanma garantisine karşılık devletin de kendileriyle "resmen müzakere başlattığını" ilan edecek. Buna bağlı olarak devletin, müzakerelerin gidişatını olumlu yönde etkileyecek olan yerel yönetimlerle ilgili düzenlemeler, eve dönüşü kolaylaştıran yasal çalışmalar, hasta mahkûmların serbest bırakılması, izleme kurulu oluşturulması, İmralı'ya yeni mahkûmların Öcalan'a yardımcı olarak gönderilmesi gibi somut adımlar atacağını ihtiva eden bir belgenin taraflarca imzalanmış olduğunu da duyuracak.
Eğer bütün bu gelişmeler mart sonuna kadar planlanan ve umut edilen şekilde aksamadan yürürse, 7 Haziran seçimlerine parti olarak girme kararı alan HDP de arkasına "barış rüzgârını" alarak seçim kampanyasını yürütecek.
AK Parti de, HDP de "müzakere konusu" olan ve Kürt sorununun kalıcı bir şekilde çözüme kavuşturulmasını sağlayacak olan önemli düzenlemelerin birer Anayasa sorunu olduğunu biliyor. Bu yüzden iki parti de seçim kampanyasını yeni bir "özgürlükçü Anayasa" vaadi üzerine inşa edecek. Halk da buna göre kararını verecek.