Abdullah Öcalan'dan o yazara teşekkür
Abone olİmralı Cezaevi'nde tutuklu bulunan Abdullah Öcalan, son kitabında Diyarbakır Cezaevi'ni anlatan Vedat Türkali'ye teşekkür etti.
Yazar Vedat Türkali'nin yeni romanı
“Bitti Bitti Bitmedi” Ayrıntı Yayınları’ndan bu ay
çıktı.
Kitap Diyarbakır Cezaevi’nde işkence görmüş genç bir yazarın,
ailesi 1915 olaylarında katledilen Ermeni bir genç kadına âşık
olmasının ardından gelişen olayları anlatıyor.
Türkali, Habertürk'ten Kübra Par'a verdiği röportajda, kitapla
ilgili ilginç anektodlar anlattı. Kitabının hayali kahramanlara
dayansa da gerçek olayları anlattığını söyleyen Türkali,
"Bu kitapta hiç yalan yok. Diyarbakır’da yapılan
edepsizliklerin hepsi 78’liler Vakfı’nda belge olarak var. Onların
büyük yardımı oldu. Vakıf, yapılan tüm ağır işkenceler ile ilgili
Diyarbakır’da yatanların ifadelerini almış. Hepsi bizzat onların
anlattıkları… İşkencelere dair yazdıklarım aynen doğrudur"
dedi
Kitabı Kürtler için yazmaya başladığını ama daha sonradan Kürtler
ile Ermenilerin kaderinin bir olduğunu anladığını da ifade eden
Türkali, şunları söyledi:
"Madam Lusi karakteri kendiliğinden çıktı ortaya. Lusi’nin
Dedesi Ermeni Katliamı’nı yaşamış ama kindar değil iyi bir adam.
Vaktiyle İttihat ve Terakki’nin yaptığı ne kadar namussuzluk,
adilik, alçaklık varsa hepsini biliyor, Lusi’yi götürüp bir bir
gösteriyor."
ÖCALAN TEŞEKKÜR ETTİ
Röportajında kitabı Sırrı Süreyya Önder'in İmralı'ya Abdullah
Öcalan'a da götürdüğünü ve Öcalan'ın da teşekkürlerini ilettiğini
anlatan çözüm süreci ve Kürt sorunu konusunda ise şu
değerlendirmeleri yaptı:
'BU KEMALİSTLER ÇOK ADİCE OYUN
OYNADILAR'
"Barıştan başka çaremiz yok. Evvelsi gün Remzi Kartal
telefon etti. Çok iyi tanırım. Bir zamanlar Bağımsız Kürdistan
hayali kurarlardı. Onlara dedim ki 'Çocuklar, gerçekçi olun.
Bağımsızlığınıza karşı değilim ama bugünkü dünya şartlarında
Kürtlerin ve Türklerin mutlaka dayanışma görevleri var'. Türkiye
Komünist Partisi 1925 Programında, 'Biz büyük kitleler halinde
yaşayan Kürtlere ve Lazlara, eğer isterlerse ayrı bir devlet kurma
hakkını bahşederiz' diyor. Diyor ama bunu 1925’te diyor... Öcalan’ı
batırmak için söylemedikleri adi yalan laf kalmadı. Bak kızım, bu
Kemalistler çok adice bir oyun oynadılar. Kürtlerin ilk yanılgısı
Diyarbakır’daki Kürt Said isyanıydı. Kürt Said, Mustafa Kemal’in
hilafeti kaldırmasını isyan sebebi saydı. Siz 'Ulü’l emre itaat
etmediğiniz için başkaldırıyoruz' dedi. Halbuki 'Biz Kürdüz,
haklarımız çiğnendi' demeleri gerekirdi. Diyemediler. Kendileri de
farkında değillerdi belki de… Yanlış orada başladı. Bu olaydan
sonra Kemalistler kurnazlık yapıp, Kürt meselesinden söz edenleri
irtica ile suçladılar. Hayır ulan, irtica değil Kürtler ayaklandı!
Kürt ayaklanması Öcalan gibi bir adamın öncülüğüne geçince birlik
beraberlik mümkün oldu."