Abdullah Öcalan'dan Avrupa'ya mesaj
Abone olAbdullah Öcalan, CPT yetkililerine süreçle ilgili bilgi verdi müzakere döneminde kendisiyle ilgilenilmemesini istedi.
Abdullah Öcalan, Kürt sorununun çözümü perspektifinde
Türk hükümetiyle yürüttüğü görüşmelerin hassas niteliğinden ötürü
Avrupa'ya "benim durumumla fazla ilgilenmeyin" mesajı
gönderdi.
Öcalan bu mesajı, kendisini İmralı'da ziyaret etme yetkisine
sahip yegane uluslararası organ konumundaki Avrupa Konseyi İşkence
ve Kötü Muameleyi Önleme Komitesi (CPT) yetkililerine iletti.
CPT yetkilileri bugün Strasbourg'da düzenledikleri bir basın
toplantısında "Kürt sorununun çözümü perspektifinde başlatılan
süreç ve Abdullah Öcalan'dan gelen talebin" kendilerini "bu konuda
geri planda kalmaya mecbur kıldığını" söylediler.
Öcalan'ı bugüne kadar İmralı Yüksek Güvenlikli F-Tipi
Cezaevi'nde dört kez ziyaret eden CPT üyesi Jean-Pierre Restellini,
“Abdullah Öcalan, kendisi bana ‘Lütfen siz CPT olarak benim
durumumla pek ilgilenmeyin, ben kendi durumumu Adalet Bakanlığı ile
kendim konuşmayı tercih ederim’ dedi” ifadelerini kullandı.
CPT, ilki Mart 1999'da olmak üzere bugüne kadar Abdullah
Öcalan'ı İmralı'da altı kez ziyaret etti. Son olarak Ocak 2013'te
İmralı'ya giden CPT, sadece Öcalan değil adadaki diğer beş mahkumun
tutukluluk koşullarını da ele almış, ardından da Türk hükümetiyle
görüş alışverişinde bulunmuştu. CPT bu son ziyaretle ilgili
raporunu yayımlamak için Türk hükümetinden onay bekliyor. CPT
raporları hükümetlerin onayıyla yayımlanabiliyor.
Türkiye'nin de üyeleri arasında yer aldığı Strasbourg merkezli
Avrupa Konseyi'ne bağlı çalışan CPT, bir soruşturma kurumu
olmamakla birlikte, özgürlüklerinden yoksun bırakılmış insanları
işkenceye ve her türlü kötü muameleye karşı korumaya yönelik yargı
dışı bir mekanizma sağlıyor ve böylelikle Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesi’nin yargı görevini tamamlayıcı işlev görüyor.
CPT, tüm Avrupa ülkelerine periyodik ziyaretler düzenleyip bu
ülkelerdeki cezaevi ve tutukluluk koşulları hakkında raporlar
yayımlıyor. Devletlerin, bağlayıcı nitelikteki bu raporlar
temelinde cezaevi ve tutukluluk koşullarını Avrupa standartlarıyla
uyumlu hale getirmeleri gerekiyor.