Abdullah Öcalan kardeşi Osman Öcalan için ne demişti? 'Bir kadın için halkını sattı'
Abone olTerör örgütü PKK'nın İmralı'daki lideri Abdullah Öcalan'ın kardeşi Osman Öcalan'ın koronavirüs nedeniyle öldü. HDP’nin İmralı Heyeti ve Abdullah Öcalan arasında 2013 yılında İmralı’da gerçekleşen görüşmelerine ilişkin notların yer aldığı “Demokratik Kurtuluş ve Özgür Yaşamı İnşa” isimli kitapta Osman Öcalan’la ilgili sözler de yer alıyor.
Terör örgütü PKK'nın İmralı'daki lideri Abdullah Öcalan'ın
kardeşi Osman Öcalan'ın koronavirüs nedeniyle öldü.
1958 Şanlıurfa doğumlu olan Osman Öcalan, 1978 yılında Libya'da eğitim gördükten sonra PKK'ya katıldı. 1986'da PKK'nın merkez komitesine, 1990'larda ise PKK'nın üst düzey komitesine katılarak PKK'nın kumandan muavini oldu. Ancak 1992'de iki ana Iraklı Kürt partisiyle (KDP ve KYB) ateşkes anlaşması imzaladıktan sonra PKK tarafından hapsedildi. 1994 yılında bir PKK'lıyla evlenmek için örgütten ayrıldı. Daha sonra tekrar PKK'ya katılan Öcalan, 2004 yılında tekrar terör örgütünden ayrıldı.
Osman Öcalan, terör örgütü PKK'nın Güneydoğu'da gerçekleştirdiği saldırılarda emir veren isimler arasındaydı.
İmralı Tutanakları'nda adı geçti
HDP’nin İmralı Heyeti ve Abdullah Öcalan arasında 2013 yılında
İmralı’da gerçekleşen görüşmelerine ilişkin notların yer aldığı
“Demokratik Kurtuluş ve Özgür Yaşamı İnşa” isimli kitapta Osman
Öcalan’la ilgili sözler de yer alıyor. Kitapta, PKK’nın
kurucusu Abdullah Öcalan, kardeşi Osman Öcalan’ı sert sözlerle
hedef aldığı görülüyor.
'Osman bir kadın için halkını sattı'
Abdullah Öcalan, İmralı’daki görüşmeler sırasında, HDP heyetinde yer alan Pervin Buldan’a dönerek, “Sen özgürleşmelisin. Siyaset aşkla, halkı severek yapılır. Osman bir kadın için halkını sattı. Ben on yıl savaştım. Şoförüm, Kesire'yi kastederek, ‘Bunu dört ata bağlayıp dört parçaya ayırmak lazım’ dedi. Kesire kaçtığı gün kurtuldum. Yeniden doğdum. Geleneksel Kürt erkeği ne yapardı? Öldürürdü” ifadelerini kulandı.
“İki tanesi dürüst çıksaydı böyle olmazdı”
Abdullah Öcalan, görüşmelerin bir başka anında ise kardeşi Osman Öcalan’ı şu sözlerle hedef aldı:
“Kadınlar özgürleşmelidir. Köleliğe göz diken kadınları hiç sevmem. Ortadoğu'da kadın yükselmek zorundadır. Sizin durumunuz çok zor. Nasıl özgürleşeceksiniz? Kadınların durumuna çok üzülüyorum. Kendinizi özgürleştirmelisiniz. Kadın evin içinde olunca köleleşiyor. Bazı erkeklerde karılaşma var. Halil Ataç, Allah belasını versin, bir karı yüzünden ne hale geldi. Binlercesi kadın alıp kaçtı. Botan, Osman, hepsi aynı. İki tanesi dürüst çıksaydı böyle olmazdı.”
'Osman, Şemdin bir günlük paşalık yüzünden devletini satarlar'
HDP heyetiyle yaptığı görüşmenin bir başka bölümünde “Şimdi benim durumum Başbakanın durumu gibidir. Düşünün, birkaç gün ortadan kayboldu, haber alınamadı, herkesin aklına ilk olarak sağlık durumu geldi...” diyen Öcalan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kürtlerde ilk defa bir önderlik çıkıyor. Benim hep şu sözüm vardı: Keşke biri çıksa da önderliği devretsem. Osman, Şemdin, Çürükkaya bir günlük paşalık yüzünden devletini satarlar. Bir kadın için Kürdistan'ı satarlar. Gelin, bir gün bunun altına girin, çatlarsınız, çok ağır¬dır. Devlet de beni on beş yıldır sınıyor. Artık diyoruz ki, sen Kürtleri böyle güdemezsin, biz de devleti böyle taşıyamayız. Barışmak, demokratikleşmek, normalleşmek. Son üç yüzyıllık hikayedir.”
'Osman-Botan çetesine karşı halen de öfkeliyim'
“AKP'nin barış tarzına, Kandil'in savaş tarzına karşıyım” diyen Abdullah Öcalan, görüşmede HDP heyetine şunları söyledi:
“Benim perspektiflerimi daha yaratıcı bir şekilde uygulayabilirler. Yaratıcı olup yeni kararlar alırlarsa, ben bunu bana karşı bir tutum olarak görmem. Örneğin hükümet devrildi, heyete darbe yapıldı, format yürümedi, kesildi diyelim. Bu durum savaş ilanıdır. Otuz yıllık savaş pratiğinde JİTEM'in kontrolünden neden çıkamadılar? On gerilla Cudi'ye ulaşsa halk kurtulmuş sayılmalıdır. Ama şimdi bin gerilla gidiyor, hepsi imha oluyor. Osman- Botan çetesine karşı halen de öfkeliyim işte.”
“Osman alçağının bir mektubu var bunu öldürmeye gerek yok ama...”
Kardeşi Osman Öcalan’dan “alçak” diye bahseden Abdullah Öcalan şunları söyledi: “Osman alçağının bir mektubu var. Bunu öldürmeye gerek yok. Ama Kandil'e çekmek gerekir mi acaba? Kandil herkese açık, böyle de olmalı zaten. Benim adıma söyleyin. Çağırsınlar, dinlesinler. Varsa dertleri orada açarlar. Bu bütün küskünler ve kaçkınlar için geçerli. Osman'ı ve Botan'ı izlesinler. Tehlikeli işlere yönelebilirler. Sanmıyorum Cemil bunları öldürmek istesin, öldürmek için bir şeyler kurgulasın.”
“Osman alçağı Duran ve Cuma için kontradır diyor, alçak bilinçli söylüyor
Abdullah Öcalan, HDP heyetiyle yaptığı görüşmede Osman Öcalan’ı PKK yöneticilerine söylediği sözler üzerinden de eleştirdi:
“Duran'la ilgili bir anımı anlatayım. Suriye'ye yeni gittiğimiz dönemde Cemil Esad aramıştı. Arapça konuşuyordu. Ben de bir şey anlamadım. Duran'a telefonu verip bir bak, ne diyor dedim. Duran da konuştuktan sonra bana görüşmenin içeriğini aktardı. Öyle bir diklenmiş ki, ben Abbas bir yıllık emeğimizi neredeyse bitirecektin dedim. Osman alçağı Duran ve Cuma için kontradır diyor. Alçak bilinçli söylüyor. Ama onların da yetersiz tarzları böyle devam ederse ağır sonuçlar doğurabilir. Dürüstlüklerinden şüphem yok, yetersizliklerini aşmaları lazım. Silahları kötü kullanmamaları, asi avare pratiğinden sıyrılmaları lazım.”
“Osman için çare kendini affettirmektir onun yolu da Kandil'den geçer"
HDP heyetinde yer alan Pervin Buldan, görüşmeler sırasında Osman Öcalan’la ilgili yaptıkları toplantıyı anlattı. Buldan’ın aktarımları tutanaklara şöyle yansıdı:
“Pervin Buldan: Bir günlük toplantı yaptık. Daha çok süreçle, seçimlerle ve Osman Öcalan ile ilgili bir toplantı oldu.
Abdullah Öcalan: Ne diyorlar Osman’la ilgili?
Pervin Buldan: Kendisine "Sen yaşamına devam et, biz sana karışmayacağız, yeter ki bizim aleyhimize konuşma" demişler. Kandil'e çağırıp konuşmayı da uygun bulmuyorlar. Kimsenin kabul etmeyeceğini söylediler. Süreçle ilgili onlar da acilen adım atılması gerektiğini söylediler. AKP'nin sürece yaklaşımının olumsuz olduğunu, adım atmadığını, acilen yasal düzenlemelerin yapılması gerektiğini ifade ettiler.
Abdullah Öcalan: Osman için çare kendini affettirmektir. Onun da yolu benden değil Kandil'den geçer. Aslına bakarsan Cemil'in suçu onu öldürmemesidir. Çünkü Osman, Botan onlar o kadar kötü ve alçakça bir role hazırlandılar ki, çok büyük bir oyundu. Ucu Amerika, İran ve İsrail' e dayanır. Bu firar hareketini yaptıklarında öldürülmeleri gerekirdi. Artık yanlıştır. Artık öldürülmemeleri gerekir. Türk Solu da bu temelde sıkıntı çekmiştir. PKK bu olay karşısında yetersizlik sergiledi. Benim gölgem bile estirilseydi böyle olmazdı. Bu yetersizlik¬tir. Bu intihar işleri de böyledir. Benim zamanımda yirmi bin kişiden sadece yirmi kişi kaçtı. On kişi de şehit verdik. Bu hiçbir şey demek¬tir. Yetersiz Önderlik temsili olduğu için bunlar harekete binlerce kayıp verdirdiler. Havva'yı kullanıyor. Ben aynen kendisine söyledim. Sen kendini harekete affettirmelisin. İster çağırırlar ister çağırmazlar, kendileri bilir.
Süreçle ilgili yaptıkları açıklamaları biliyorum zaten, basından takip ettim.”