Abdullah Gül'ün Meclis fiskosu
Abone olPlan ve Bütçe Komisyonu'na oldukça neşeli giren Abdullah Gül, hükümet sıralarına oturduktan sonra yınında bulunan müsteşarı ile işte böyle samimi bir sohbete daldı.
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, bakanlığının bütçe görüşmeleri
için bu sabah Meclis'e geldi. Plan ve Bütçe Komisyonu'na oldukça
neşeli giren Gül, hükümet sıralarına oturduktan sonra yanında
bulunan müsteşar Ali Taygun ile samimi bir sohbete daldı. Gül önce
uzaktan konuştu, konuşmanın ilginç bölümlerini ise Taygun'un
kulağına fısıldadı. POWELL, TELEFON AÇTI Gül, bakanlığının
bütçesini sunuş konuşmasında, Felluce'de dün akşam başlayan
operasyondan önce ABD Dışişleri Bakanı Powell'ın telefon ettiğini
söyledi. Kendisinin de Bakan Powell'a sivillerin zarar görmesi ve
sivil kayıpların çoğalmasının Irak'ta herşeyi bozacağını
söylediğini belirten Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bu konuda
Türkiye'nin büyük bir kaygı duyduğunu muhatabımıza açıkladık. Bir
an önce Irak'ın istikrara kavuşmasını bütün dünya istemektedir ama
bunların başında da Türkiye gelmektedir. Çünkü önce Irak
komşumuzdur, komşuluk hakkımız vardır. İkincisi Irak'taki
Türkmenler, Kürtler, Araplar bizim akrabalarımızdır,
yakınlarımızdır. Onların huzuru bizi yakından ilgilendirmektedir.''
Dışişleri Bakanı Gül, Ocak ayı içinde Irak'ta yapılacak seçimin çok
kritik olduğunu, çünkü bu seçimde seçilecek heyetin ülkeyi
yönetecek Anayasa'yı yapacağını belirtti. Irak'taki herkesin
Meclis'te temsil edilmesinin birinci şart olduğunu vurgulayan Gül,
eksik temsilin meşruiyeti ve Anayasa'yı sorgulamaya yol açacağını
ifade etti. Gül, bunun da istikrarı önleyeceğini belirtti.
Türkiye'nin seçimin düzgün yapılması ve tüm kesimlerin seçime aktif
katılmasına önem verdiğini, bunun için açık kapalı birçok faaliyet
gösterdiğini bildiren Gül, ''Umut ederiz ki bu operasyonlar bir an
önce biter ve Irak'ta huzur sağlanır ve seçim ortamı ortaya çıkar''
dedi. ''TÜRKİYE'Yİ YANINDA BULACAK'' Bakan Gül, 2005 yılı içinde
Türkiye'yi yakından meşgul edecek başlıca konulardan birinin de
Irak'taki durum olduğunu söyledi. Irak'taki durumun komşuluk
ilişkilerinin gereği olmasının yanı sıra bölgesel güvenlik ve
istikrar bakımından da yakından takip edildiğini belirten Gül,
''Irak'taki durumun normalleşme sürecine girmesi samimi arzumuz ve
hedefimizdir'' dedi. Türkiye'nin, güneyinde ''İstikrarını ve ülke
bütünlüğünü koruyan, kendi ayakları üzerinde durabilen, kendisiyle
ve etrafıyla barışık demokratik bir Irak'' görmek istediğini
bildiren Gül, Türkiye'nin bu zor dönemi aşabilmesi için yapmakta
olduğu yardımları sürdüreceğini ifade etti. Bakan Gül, 2005 yılının
tüm Irak halkı için belirgin iyileşmeleri beraberinde getirmesi
için çaba göstereceklerini bildirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Irak, bundan sonra da gerek içerideki sorunlarını aşma, gerek
uluslararası sahnedeki yerini alma çabalarında yanında
güvenebileceği bir Türkiye bulacaktır. Bununla birlikte, çevremizde
istikrar ve barış kuşağı kurulması hedefimizi olumsuz
etkileyebilecek şartların bu aşamada en fazla Irak'ta mevcut
olduğunun bilincinde hareket etmeye de mecburuz. Türkiye, Irak'taki
dinamiklerin gerek bölgenin gerek ülkemizin çıkarları üzerindeki
yansımalarını gerçekçi bir gözle değerlendirebilecek konumdadır.
Hayati çıkarlarımızın korunması amaçlı çabalarımızı açık, samimi ve
her halükarda kararlı bir şekilde sürdüreceğiz. Engellenmesini
elzem gördüğümüz aksi yöndeki gelişmeleri ise öncelikle Irak Geçici
Hükümeti ve ABD'yle ele almayı sürdüreceğiz. Bu bağlamda, Irak'taki
siyasi sürecin başarıya ulaşması için gerekli olan ilkelerden
hareketle, Türkmenlerin durumu ve Kerkük hakkındaki görüşlerimiz
herkesçe anlaşılabilecek açıklıkla ifade edilmiştir.''
PKK/KONGRAGEL'İN VARLIĞI Türkiye'nin güvenliğinin Irak'taki
şartlardan yararlanmak isteyen unsurlarca tehdit edilmesine izin
verilmeyeceğini vurgulayan Bakan Gül, özellikle PKK/KONGRAGEL
varlığının Kuzey Irak'tan tasfiye edilmesinin öncelikli bir hedef
olduğunu söyledi. Gül, Türkiye'nin bu konudaki kararlılığını
herkesin bildiğini kaydederek, ''Bizim teröristimizle başkasının
teröristi arasında kesinlikle bir ayrım olamaz. O bakımdan Kuzey
Irak'taki terörist unsurların bir an önce temizlenmesi konusundaki
Türkiye'nin önceliği devam etmektedir ve bu konudaki talebimiz de
birinci öncelik olarak devam etmektedir'' diye konuştu. TÜRK
VATANDAŞLARININ GÜVENLİĞİ Bu arada, Irak'ın kalkınma çabalarına
destek sağlayan Türk vatandaşlarının, özellikle şoförlerin ve
girişimcilerin can ve mal güvenliğinin korunmasının da acil bir
öncelik olarak sürdüğünü belirten Gül, hükümetin bu konuyu tüm
ilgili taraflar nezdinde yakından takip ettiğini ve gerekli
tedbirleri aldığını söyledi. ''Vatandaşlarımızın can güvenliği
bizim için herşeyin üstündedir'' diyen Gül, birçok önlem alınmasına
karşın içinde bulunulan savaş ortamında Türkiye'nin sivil kayıpları
olduğunu belirtti. Gül, 20-23 Kasım tarihlerinde Mısır'ın Sharm El
Sheikh kentinde yapılacak Irak konulu toplantıya ilişkin bilgi
verirken de toplantının Türkiye'nin inisiyatifiyle başlayan ''Komşu
Ülkeler Toplantısı''nın genişletilmişi olacağını bildirdi. Bu
toplantıda, önce komşu ülkelerin biraraya geleceğini, daha sonra
G-8 ülkelerinin katılacağını belirten Gül, ayrıca AB, İKÖ ve Arap
Ligi'nin de katılacağı bu toplantıda gelecekle ilgili önemli
tavsiyeler de bulunulmasını diledi. Kaynak: Milliyet