Abdullah Gül'ün Kerkük hassasiyeti
Abone olDışişleri Bakanı Abdullah Gül, Kerkük'ün Bosna'ya benzeyebileceğine işaret ederek, "Bu kadar önemli bir konuda sözde kalamayız, yapacaklarımız vardır" dedi.
Türkiye Kerkük meselesini ‘birinci derece’de takip ediyor.
Takipçisi olduğumuz konuları geçiştirmeyiz. Hassasiyetimizi tabii
ki, Celal Talabani de iyi biliyor. Bu kadar önemli bir konudaki
dikkatimiz sadece sözde kalmaz, muhakkak ki yapacaklarımız vardır.
DIŞİŞLERİ Bakanı Abdullah Gül, bu hafta içinde Kahire’deki
yapılacak Irak’a Komşu Ülkeler Dışişleri Bakanları Zirvesi öncesi
Kerkük konusuyla ilgili uyarılarda bulundu. Kerkük meselesinin
Türkiye’nin ‘birinci derecede’ takip ettiğini vurgulayan Gül, ‘Bu
kadar önemli bir konudaki dikkatimiz sadece sözde kalmaz, muhakkak
ki yapacaklarımız vardır’ dedi.Tüm dünyanın gözünün üzerinde olduğu
Kerkük’te yaşananlarla ilgili Hürriyet’in sorularını yanıtlayan
Gül, şu değerlendirmelerde bulundu: Irak’ın istikrarı bizi
ilgilendirir ve bunda sorumluluğumuz var. Kürtler gibi, Araplar
gibi, Türkmenler de bizim akrabamızdır. Dolayısıyla onlara karşı
sorumluluğumuz var. Bu sorumlululuk şöyle bir sorumluluk: Hiç
kimsenin iç işi benim iç meselem diyemez bu dünyada. Komşumuzdaki
haksızlıklar, oralardaki oldu-bittiler sadece içişleri olarak
mütalaa edilemez artık bu dünyada. Hiçbir ülkede buna berzer
olayları içsel olarak mütaala edilmiyor. Dün nasıl Kürtlere karşı
zulüm yapılırken onları koruduysak, bugün de Türkmenlere karşı
yapılabilecek bir haksızlık karşısında onları koruruz. Bunun
Irak’ın içinde bir Türk kolu, bir Türk eli uzatma şeklinde
algılanmaması lazım. BOSNA POTANSİYELİ Kerkük birinci derece takip
ettiğimiz bir konudur. Bu konuyla ilgili ne kadar dikkatli
olduğumuzu, bu konuların takipçisi olduğumuzu ve bu konuları
geçiştirmeyeceğimizi herkes biliyor. Hassasiyetimizi tabii ki,
Celal Talabani de iyi biliyor. Bu kadar önemli bir konuda
dikkatimiz sadece sözde kalmaz, muhakkak ki yapacaklarımız vardır.
Kötü benzetmeler yapmayalım ama Kerkük’ün Bosna’ya benzeyebileceği
potansiyeli var. Irak’ın başına en büyük başağrısı olacak
meselenin, bu olduğunu herkes biliyor. Onun için herkesin
dikkatlice davranıp, böyle bir olumsuz gelişmeye fırsat vermemesi
gerekir. Talabani geldiğinde ‘Kerkük’e gelin’ dedi. ‘Tamam dedik.
Dolaylı olarak bile, açıkca saf olması lazım, hiçbir şey gözümüzden
kaçmaz’ dedik.Oraya önemli bir heyet gönderdik. Doğrusu bu heyet
içinde orayı çok iyi bilenler vardı. Ayrıca ben Kerkük üzerine
doktorasını, masterini, arşivlerini, herşeyini yapmış çok iyi bir
bilim adamı koydum heyete. Bizimle aynı fikirde ABD Başkanı Bush
buraya geldiğinde baş başa yaptığımız konuşmalarda da, Irak’ın
istikrara kavuşmasında problemli konular nelerdir, süreci neler
engeller, neler kaos yaratabilir, hepsini konuştuk. Bunların en
önemlilerinden biri de Kerkük’le ilgili şeylerdir. O da aynı
fikirde olduğunu söyledi. Gördüğüm kadarıyla Geçici Hükümet Başkanı
İyad Allavi de bunun farkında. Araplar daha çok farkındalar. Çünkü
onlar orada yaşıyorlar. Haber: Uğur ERGAN Kaynak: Hürriyet
Gazetesi