BİR: Konu ayyuka çıktığı halde hâlâ kapalı kapılar ardında kalmaya devam etmesi.
Abdullah Gül'ün en büyük 10 yanlışı! Çok fena yazmış...
Abone ol“Hem başım derde girmesin hem de baş olayım” ilkesini kendine şiar edinen Abdullah Gül'ün "ısrarla ve inatla armudun pişip ağzına düşmesini beklemesi" en büyük iki yanlışı oldu... Ahmet Hakan fena yüklendi...
TÜRKİYE 24 Haziran'da erken seçime giderken, aday olup
olmayacağı en çok tartışma konusu olan Abdullah Gül'ün minderden
son anda kaçmasıyla ilgili tartışma sürüyor. Tüm muhalefet
partileri tarafından 'kurtarıcı' olarak ortak aday gösterilmeyi
bekleyen Gül, istediğini alamayınca ilk turda Saadet Partisi'nin
adayı olarak yarışa girip ikinci turda Erdoğan'a rakip olma
ihtimali görmeyince de son anda seçim minderinden
kaçıvermişti. Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, Abdullah Gül'ün 10 temel
yanlışını yazdı...
ARMUT PİŞ AĞZIMA DÜŞ... Adaylığı uzun zamandır gündemde olmasına rağmen kapalı kapılar ardına saklanmasının Abdullah Gül'ün en büyük yanlışı olduğunu belirten Ahmet Hakan, Gül'ün ikinci büyük yanlışısın "Israrla ve inatla armudun pişip ağzına düşmesini beklemesi" olduğunu yazdı.
İşte Ahmet Hakan'ın yazısında Abdullah Gül'ün o 10 yanlışı...
HEM BAŞIM DERDE GİRMESİN HEM DE BAŞ OLAYIM
İKİ: Israrla ve
inatla armudun pişip ağzına düşmesini beklemesi.
ÜÇ: Bir projenin
adamı olmadığını kanıtlayacak herhangi bir atılım yapmaktan ısrarla
kaçınması.
DÖRT: Temel
derdinin ne olduğunu bir türlü ifade etmemesi...
BEŞ: Herkesler
hakkında “asla risk almaz” hükmünü verirken bu hükmü yerlere çalmak
için kılını bile kıpırdatmaması.
ALTI: Milleti ikna
etmeye çalışan bir aday olmak yerine liderlerin tercih ettiği bir
aday olmaya çalışması.
YEDİ: Bir meselesi,
bir davası, bir derdi, bir siyaset anlayışı, bir projesi, bir
gelecek tahayyülü olup olmadığını bile söylemekten imtina
etmesi.
SEKİZ: 15 Temmuz
gecesi herkes bir tarafa saklanırken sağına soluna bakmadan ortaya
çıktığı gerçeğini bile ifade etmekten
kaçınması.
DOKUZ: Ortaya
çıkacaksa ne için çıkacağını, ortaya çıkmayacaksa ne için
çıkmayacağını bir türlü söylememesi.
ON: “Hem başım
derde girmesin hem de baş olayım” cümlesini şiar edinmesi.