Ankara kulisleri Abdullah Gül iddiaları ve senaryoları ile çalkalanıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile kavgaya giren Abdullah Gül'ün asıl niyetine ilişkin konuşulanlar bomba. İddiaya göre Gül Saadet Partisi'nden aday olacak. Denilene göre işin içinde Meral Akşener de var. Peki Abdullah Gül'ün asıl niyeti ne? Erdoğan'a rakip olur mu? İşte Ankara kulislerinden yansıyan Abdullah Gül iddiaları; ERDOĞAN - GÜL GERİLİMİ NASIL BAŞLADI : Erdoğan-Gül polemiğinin görünür nedeni, 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimini ve "devamındaki terör olaylarını" bastırmada görev alan sivillere yargı muafiyeti sağlayan 696 sayılı KHK görünse de, siyasi yorumcular kırılmanın aslında çok önceleri başladığı görüşünde. Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) kulislerinde, Gül ile Erdoğan arasındaki fay hatlarının, 2013'teki Gezi olayları ve 17/25 Aralık sürecinde derinleştiği, başkanlık anayasasının oylandığı 16 Nisan 2017 referandumunda ise gerilimin arttığına vurgu yapılıyor. Gül cephesinde ise ikili arasındaki "kırılmanın" başlangıcı olarak 2014'de cumhurbaşkanlığı görev süresi sona eren Abdullah Gül'e yeniden adaylık ve AK Parti Genel Başkanlığı, dolayısıyla başbakanlık yolunun kapatılması gösteriliyor. Başbakanlık ve genel başkanlık için tercihini Ahmet Davutoğlu'ndan yana kullanan Erdoğan'ın, hem bu süreç, hem de daha sonra partideki görevlendirmelerde devre dışı bıraktığı Gül'ün ise AK Parti'ye yeniden üye olmayarak ve davetlere katılmayarak bu duruma tepki gösterdiği biliniyor. KHK polemiği ise iki taraf açısından da "bardağı taşıran son damla" olarak değerlendiriliyor. GÜL'ÜN ERBAKAN MAZİSİ : "Risk alarak kazanan" Erdoğan'ın tersine Gül, "risk almayan/temkinli/dengeci" yapısı ve açık rekabete girmemesiyle tanınıyor. Zaten siyasi geçmişine bakıldığında da 2000 yılında Fazilet Partisi'nde genel başkan adaylığı dışında bir çıkışı da anımsanmıyor. Gül, Necmettin Erbakan'ın "siyasi yasaklı" olması nedeniyle Recai Kutan'ı "emanetçi" olarak aday göstermesine tepki olarak genel başkanlığa aday oldu ancak Erbakan'ın ağırlığını koyması nedeniyle kazanamadı. Gül, AK Parti kurulduktan sonra Erdoğan'ın siyasi yasaklı olduğu dönemde başbakanlık görevini üstlenirken de, Erdoğan "Kardeşim Abdullah Gül" diyerek cumhurbaşkanı adaylığını açıkladığında da, "talepkar değil, talep edilen" pozisyonunda kaldı. ASIL NİYETİ İÇİN MESAJ MI? : İktidarın uygulamalarına olan eleştirilerini hep düşük dozlu ve genellikle yakın çevresiyle paylaşarak yapan Gül'ün Erdoğan'la açık açık polemiğe girmesi, AK Parti kanadında "beklenmedik" bir durum olarak değerlendiriliyor ve bu nedenle de özellikle muhalefet çevrelerine de "adaylık" konusunda verdiği "mesaj" olarak yorumlanıyor. ERDOĞAN TEPKİNİN DOZUNU ARTIRDI ÇÜNKÜ... : Erdoğan'ın Gül'ün açıklamasına ilk yanıtı bu değerlendirmeyi "üzücü bulduğu" yönünde oldu ve KHK'de bir "muğlaklık olmadığı" savunmasını yapıp, KHK'nin aynı kalacağı açıklamasını yaptı. Gül'ün eleştirilerini "sosyal medya" üzerinden yapması ve Bülent Arınç'ın da Gül'ün tweetini paylaşmasına tepkili olduğu belirtilen Erdoğan'ın, eleştiri dozunu yükselterek, Gül ve arkadaşlarına 16 Nisan referandumunda "Hayır" cephesine destekledikleri imasında bulunmasının en önemli nedeni olarak, bir süredir kulislerde konuşulan cumhurbaşkanlığı seçiminde "muhalefetin adayı" olarak karşısına çıkma olasılığı gösteriliyor. GÜL ADAY DEĞİLİM DEMİYOR : Gül, KHK açıklaması nedeniyle kendisini "üzdüğünü" belirten Erdoğan'a, eski bir cumhurbaşkanı olarak önemli konularda görüşlerini halkla paylaşmanın "sorumluluğu" olduğunu belirtip, "Bunu oraya buraya çekmenin anlamı yok" yanıtını verirken, trol hesaplardan kişiliğini hedef alan hakaretlerden duyduğu rahatsızlığı ifade etmekle yetindi ancak şimdiye kadar "Aday değilim" demedi. AK PARTİ'Yİ BU TUTUMU RAHATSIZ EDİYOR : Gül'ün bu tavrı AK Parti cephesinde rahatsızlık yaratıyor ve köprülerin bu kadar hızlı atılmasının altında da bu tavrın yattığı ifade ediliyor. AK Parti sözcüleri ve iktidara yakın kesimler bu konudaki rahatsızlığını, Gül'ün KHK'ye yönelttiği eleştiriye göndermede bulunarak, Gül'ün pozisyonunu "muğlak" olarak nitelendiriyor. EN YAKINLARINI BİLE SÖYLEMİYOR : Yakın çevresinin Gül'e cumhurbaşkanı adaylığı dahil, aktif siyasete dönmesi, daha "görünür" olması ve görüşlerini yüksek sesle ifade etmesi yönünde baskı yaptığı biliniyor. Ancak kulislere yansıyan bilgilere göre Gül, adaylığı konusunda yakın çevresi ile de bir görüş paylaşmıyor. Gül'ün bu süreçte gelişmeleri "izlemede" olduğu belirtilmekle yetiniliyor. GÜL GARANTİCİ : Bazı yorumcular Gül'ün "seçilme garantisi olmayan yarışa girmeyeceği"ne dikkat çekip, Erdoğan ve AKP'nin siyasi geleceği ve konjonktürün yeniden aktif siyasete girip girmeyeceği konusundaki tavrını belirleyeceği değerlendirmesini yapıyor. GÜL ERDOĞAN'A RAKİP OLABİLİR Mİ? : Aslında Ankara'da en çok yanıtı aranan soru Gül'ün Erdoğan'ın karşısına aday olarak çıkıp çıkamayacağı. Bu konuda çeşitli olasılıklar konuşuluyor. AKP dahil, hiçbir partiye üye olmayan Abdullah Gül'ün adaylığının hiç de kolay olmayacağına dikkat çekiliyor. GÜL SAADET'TEN ADAY İDDİASI : Ankara'yı sarsan en önemli iddia Abdullah Gül'ün Saadet Partisi'nden (SP) aday gösterilebileceği yönünde oldu. Hatta böyle bir durumda İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in cumhurbaşkanı adaylığından vazgeçebileceğini yakın çevresine aktardığı söyleniyor. Bu konuda gözlerin çevrildiği SP Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, KHK açıklamasına destek verirken Gül'ün partilerinden aday olması mevzusunda ketum davranıyor. GÜL SAADET'İN ADAYI OLURSA : Gül'ün SP'den aday olması halinde, Erdoğan'ın AKP tabanından oy çalmaması için eski cumhurbaşkanına daha sert muhalefet edeceği ve kendi seçmeninden uzak tutma stratejisi izleyeceği tahmin ediliyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve "Hayır" blokundaki siyasi partiler de ilk tura "kendi adayları ile girileceğini" şimdiden ilan ettiler. GÜL SEÇİMDE İKİNCİ TURA KALIR MI: "Hayır" blokunda yer alan partilerin bir tavır değişikliğine gitmemeleri halinde Gül'ün ikinci tura kalarak Erdoğan'ın karşısına aday olarak çıkmasının zor olacağı değerlendirmesi yapılıyor. Buna gerekçe olarak, Erdoğan'ın sert söylemiyle Gül'ü AK Parti tabanından uzaklaştıracağı, ikinci tura çıkması halinde de sol ve laik seçmenin Gül'e oy vermemek için sandığa gitmeyebileceği gösteriliyor. Ankara'da 2019 başkanlık yarışı için tüm hesaplar Erdoğan ile Gül üzerine kuruluyor. Abdullah Gül'ün garantici yapısı göz önüne alındığında ise kazanacağından emin olmadan ortaya çıkmayacağı tahmin ediliyor. Bu durumda da neler olacağını bekleyip göreceğiz.