Abdullah Gül'ü kızdıran soru
Abone olDışişleri Bakanı Abdullah Gül, Irak'a asker gönderilmesi hususunda Sezer'in durumu sorulunca bir hayli kızdı..
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, 1483
sayılı BM kararında belli bir noktaya gelindiğini, bütün ülkelerin
Irak'ın huzura kavuşmasına yardımcı olunmaya çağrıldığını
belirterek, ''Türkiye, Güvenlik Konseyi'nin üyesi değildir. Orada
kilit bir ülke değiliz, ama böyle bir kararın çıkmasını
savunuyoruz'' dedi. Abdullah Gül, AK Parti'nin kuruluşunun 2.
yıldönümü dolayısıyla Parti Genel Merkezi'nde Fotoğraf Sergisi'nin
açılışını yaptı. Serginin, Türkiye'de yeni bir dönemin başladığının
ve 2 yıl içerisinde AK Parti'nin neler yaptığının bir göstergesi
olduğunu söyleyen Gül, daha sonra gazetecilerin sorularını
yanıtladı. Gül, ''ABD'den sualnameye beklenen yanıt geldi mi?''
sorusu üzerine, bunların birkaç günlük işler olmadığını, ve bir
süreç olduğunu belirterek, bu süreçte değerlendirme ve incelemeleri
yapacaklarını söyledi. Gül, bunların sonuçlarının hükümete
geleceğini ve hükümetin siyasi bir karar alacağını kaydederek,
şöyle devam etti: ''Bu karar TBMM'ye gidecektir. Komşumuzda olup
biten şeylere gözümüzü kapatamayız. Irak'ın toprak bütünlüğü,
Iraklı kardeşlerimizin huzura ve istikrara kavuşmaları Türkiye için
de çok önemlidir. Barışçı bir Irak, kendi kaynaklarını kullanmaya
başlamış, ekonomik ilişkilerin geliştiği bir bölge Türkiye'nin
yararınadır. Buna katkıda bulunmak Türkiye'nin faydasınadır ama
şartları, gelişmeleri değerlendiriyoruz. Yerinde incelemeler
yapacağız. Oradaki otorite ABD olduğu için onlarla yapacağımız
görüşmelerin neticeleri hepsi toplanacak, değerlendirilecek ve
karar alınacak. Şu anda ciddi bir değerlendirme ve bilgileri
toplama safhasındayız.'' MECLİS TEZKERESİ Dışişleri Bakanı Gül, AK
Parti Grup Başkanvekili'nin ''Kuzey Irak'ın olmayacağı bir
tezkerenin Meclis'e gelemeyeceği'' yönündeki açıklamalarının
hatırlatılması üzerine de, şunları söyledi: ''Kuzey Irak'ta PKK
terör örgütü yerleşmiş durumdadır. Yeni bir Topluma Kazandırma
Yasası da çıkmıştır. Umut ediyoruz ki olaylara karışmayanlar bu
yasayı en iyi şekilde değerlendiriceklerdir. Tabii ki, Irak'ta
teröristlerin sürekli olarak orada kalmalarına kesinlikle kimse
fırsat veremez. ABD ve İngiltere şu anda orada otoriteleri,
yetkilileri olduğuna göre bu konuyla da ilgilenmeleri gerekir. Grup
Başkanvekilimizin Kuzey Irak bağlamında söylediği şeyler bu
çerçevededir.'' Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, Kuzey Irak'a
asker gönderme konusunda ikna olup olmadığı şeklindeki bir başka
soruya da Gül, şöyle karşılık verdi: ''Niye bunlara takılıp
kalınıyor ben onu anlamıyorum. Meselenin özü varken, Türkiye için
önemli olan konular varken, meselelerin bu noktaya indirgemenin
doğru olmadığı kanaatindeyim. Çankaya'da Sayın Başbakan,
Genelkurmay Başkanı, ben ve ilgili arkadaşların katılımıyla toplu
bir değerlendirme yapılmıştır ve bir anlayış ortaya çıkmıştır. Şu
anda değerlendirme safhasındayız. Bunlar değerlendirildikten sonra
hükümet kararı da alınacaktır. Bu meseleyi o seviyelere indirmek,
ikna oldu mu olmadı mı veyahutta yakıştırılan bu gibi şeylerden
vazgeçmemiz lazım. Türkiye'nin çıkarı menfaatleri nedir bunlara
bakmak lazım.'' BM KARARI Abdullah Gül, bir başka soruya karşılık
olarak da 1483 sayılı BM kararının belli bir noktaya geldiğini ve
bütün ülkeleri Irak'a ve Irak'ın huzura kavuşmasına yardımcı olmaya
çağırdığını kaydetti. Gül, Irak'ta istikrarın BM şemsiyesi altında
sağlanması yönünde alınmış bir karar tasarısı olmadığını ifade
ederek, tahminlere göre böyle bir kararın yakında çıkıp
çıkmayacağının da belli olmadığını bildirdi. BM'nin böyle bir karar
almasının çok faydalı olacağına inandıklarını belirten Gül,
sözlerine şöyle sürdürdü: ''Böyle bir şey sözkonusu olmazsa
Türkiye'nin çıkarları ve menfaatleri neyi gerektirir bunları
değerlendiriyoruz. Türkiye, Güvenlik Konseyi'nin üyesi değil.
Dolayısıyla Türkiye tek başına BM'de bir karar aldırma gücüne sahip
değildir. Orada kilit bir ülke değiliz ama böyle bir kararın
çıkmasını savunuyoruz. Böyle bir kararın çıkması için gayret de
sarfediyoruz, tabii kapasitemizle. Ama diğer taraftan böyle bir şey
mümkün olmazsa Türkiye'nin menfaatlerinin, çıkarlarının da
tehlikeye girmemesi için hazırlıklarımızı da yapıyoruz.''