Abdullah Güle sert sorular
Abone olStrasbourg'da ilk Türk Cumhurbaşkanı... Sorular sert oldu. İşte Gül'ün cevapları;
İşte Gül'ün bu endişelere yanıtları..
SORU: Ülkenizdeki Kürtlerin
durumuyla ilgili endişelerim var. Türkiye acaba AKPM'nin bu
kararlarına uymak için kararlılığını sürdürüyor mu?
- Önce şunu hatırlatmak istiyorum müzakerelere başlamış bir ülke. Bunun bazı kriterleri var. Bu kriterler yerine getirildiği için müzakereler devam ediyor. Türkiye çok farklı zenginlikleri olan bir ülke. Bunların hepsini zenginlik olarak görüyoruz. Sadece Kürtleri değil, diğer bölgelerdeki gerçekler dile getirilebilmekte ve yaşanabilmektedir. Ancak bu gerçekler dışarıdan farklı algılanıyor.
SORU: Seçimlerdeki yüzde 10 barajı ve askerin siyasetteki rolüyle ilgili ne düşünüyorsunuz?
- Bunu kaldırmayı hepimiz istiyoruz. Ülkemiz geçmişte çok parçalı koalisyon hükümetleri yaşadı ve bunların getirdiği istikrarsızlığı göğüsledi. Bunun için temsilde adalet, yönetimde istikrar için böyle bir formül öngörüldü. Ayrıca 22 Temmuz seçimlerinin sonuçlarına bakılınca bu barajın halkın sağduyusu ile aşıldığı gözleniyor.
SORU: Avrupa'daki laiklikle
ilgili endişelere ne dersiniz
- Türk Anayasası'nın temel prensipleri var. Bunlar yeni Anayasa'da da korunacak. Dolayısıyla din ve devlet işleri bundan sonra da ayrı olmaya devam edecek. Türkiye değişiyor ancak AB istikametinde değişiyor. Bireysel özgürlükler yok olmayacaktır. Bu kaygılar daha önceki ve sonraki değişiklikler, iyi niyetle karşılaştırılırsa düzelme görülecektir.
SORU: Başbakanınız çok sayıda dava açtı. Bu girişimleri ifade özgürlüğü açısından nasıl değerlendiriyorsunuz
- İfade özgürlüğüne yönelik bazı engeller vardı, bunlar kaldırıldı. Bazı eleştiriler vardır. Başbakan'ın da eleştirileri vardır. Herkes fikirlerini açıkça ifade edebilir ama bu kimseye hakaret etme hakkını vermez. Size de hakaret edilse siz de mahkemeye gidersiniz diye düşünüyorum. Ayrıca Başbakanın açtığı davlar mahkemeler tarafından reddedildi. Bu da yargı özgürlüğünün nasıl işlediğini gösteriyor.
SORU: Kürtlerin haklarını alıp alamadığıyla ilgili bize net bir cevap verebilir misiniz?
- Türkiye'de her vatandaş eşittir. Daha önce kültürel hakların kullanılmasıyla ilgili sorunlar vardı. Ancak şimdi Kürtçe medya var. Eğitim var. Belki inanamazsınız ama var. Daha önce bunların bir kısmı mümkün değildi ama şimdi mümkün.
Ayrıca Türkiye üniter bir devlet biz bunun
aksine düşünmüyoruz. Bu yüzden farklılıkları zenginlik olarak
görüyoruz ama bütünlüğü tehdit etmesine izin vermeyiz. Terör
ülkemizi tehdit ederse tedbirleri almakta geri durmayız.
SORU: İmralı'daki şartların
kötülüğü ve cezaevlerindeki işkence konusunda bilgilendirildim. Bu
konu ne zaman tedbir alınacak?
- Türkiye'nin uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan yükümlülükleri yerine getiriliyor. Hapishanelerde her hangi bir şiddet ve işkence söz konusu değil. Bununla ilgili en tatmin edici açıklama Avrupa İşkenceyi Önleme Başkanı tarafından yapıldı: Türkiye'deki standartlar yüksektir.
Ancak biliyorsunuz
propaganda günümüzün en etkili alanlarından biridir. Ayrıca AİHM de
İmralı'daki muameleyi bir tecrit olarak değerlendirmedi.
SORU: Askerin çok güçlü olduğunu düşünüyor
musunuz? Kadınların türban takmasıyla ilgili bir eğilim var. Bu din
ve devlet işlerinin ayrılmasında sorun yaratmıyor
mu?
- Türk ordusu moderleşmeye
de katkıda bulunmuştur. Tabii ki herkes kendi ordusunun güçlü
olmasıyla gurur duyar. Başörtüsüyle ilgili sorunuza gelince bu
Türkiye'nin gerçeğidir. Gidip görürseniz bunun için bir zorlama
olmadığını görürsünüz. Aynı aile için başı açık ve kapalılar
vardı.
Üniversitelerde bir sıkıntı var. Ancak eğitim özgürlüğünün evrensel
düzeyde ulaşması herkesin isteği bir konudur. Başörtüsü konusunda
daha soğukanlı olunmalı.
SORU: Türkiye'de Hıristiyanlara yönelik artan
saldırıları nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Türkiye'de farklı
dinlerden vatandaşlarımız barış ve huzur içinde yaşıyor. Ancak bazı
siyasi cinayetler işleniyor. Maalesef bir Hıristiyan din adamı
öldürüldü ancak katili hemen yakalandı.
SORU: İfade özgürlüğüyle ilgili sıkıntılar var. Ordunun da desteklediği bu maddeden kaynaklanan sıkıntılar için ne diyorsunuz?
- Dolayısıyla orduyu bundan ayırmak gerekir. Herşeyi orduya
yüklememek gerekir. 301'inci Maddeyle ilgili sıkıntılar olduğunu
biliyoruz.