Abdullah Gül'den veda konuşması
Abone olMilletvekili seçilen Tayyip Erdoğan'a görevi devretmeye hazırlanan Başbakan Gül, veda konuşması yaptı. İşte o konuşma:
Başbakan Abdullah Gül, Türkiye'nin Irak'a komşu olduğunu
belirterek, ''Irak'ta bizim irademiz dışında bir savaş olursa yine
bizim bu işin dışında kalmamız, ulusal çıkarlarımız açısından, söz
konusu olmayacaktır'' dedi. Başbakan Gül, düzenlediği basın
toplantısında, bu sorunun savaşsız bir şekilde halledilmesi için
Türkiye olarak çok şey yaptıklarını kaydeden Gül, "Türkiye Irak'a
uzak bir ülke olmuş olsaydı, bu sorunu daha farklı hissederdi. Ama
Irak'a komşu olan bir ülkeyiz. Irak'ta olup bitecekler, Türkiye'yi
ve Türkiye'nin ulusal çıkarlarını çok yakından ilgilendirecektir.
Gözümüzü kapalı tutamazdık. Bu meselenin dışında kalamazdık.
Irak'ta bizim irademiz dışında bir savaş olursa yine bizim bu işin
dışında kalmamız, ulusal çıkarlarımız açısından, söz konusu
olmayacaktır' dedi. BAŞBAKANLIK TEZKERESİ Bu çerçeve içerisinde
birinci tezkereyi TBMM'ye gönderdiklerini anımsatan Başbakan Gül,
şunları kaydetti: ''Bu tezkere, savaş söz konusu olursa dışında
kalmamak ve ulusal çıkarlarımızı korumak konusundaki hazırlıklarla
ilgili oldu. Daha sonraki gelişmeler olayı daha da tırmandırdı.
İkinci tezkereyi de TBMM'ye gönderdik, bir savaş olması halinde
daha az zayiat olması ve Irak halkının da daha az zarar görmesi
için. Kuzey Irak cephesi anlamlı hale gelmişti. Bu çerçeve
içerisinde gönderdiğimiz tezkere, TBMM'nin iradesiyle kabul
edilmedi. Herşey demokratik bir süreç içerisinde ve halkın gözü
önünde gerçekleşti. Son neticeye hepimizin saygı göstermesi
gerekiyordu. Bu anlamda ABD de büyük anlayış içerisinde,
demokrasiye en çok önem veren bir ülke olarak bunu anlayışla
karşıladı. Gelişmeler devam etmektedir. Ümit ediyoruz ki savaşsız
bir şekilde bu sorun çözülür. Ama eğer savaş söz konusu olursa
Türkiye'nin ulusal çıkarları söz konusu olduğu için bunun dışında
kalması mümkün değil kanaatindeyiz.'' 58. Hükümetin TBMM'de büyük
bir çoğunluğunun söz konusu olduğunu, ama bu çoğunluğa güvenerek
hareket etmediklerini belirten Gül, sivil toplum kuruluşlarıyla,
siyasi partilerle devamlı işbirliği içerisinde olduklarını, onları
devamlı bilgilendirdiklerini ve onların sürece sürekli katılımını
sağladıklarını ifade etti. Başbakan Abdullah Gül, ikinci bir
tezkerenin gündeme gelmesi durumunda, Türkiye'nin çıkarları neyi
gerektiriyorsa onu yapacaklarını belirterek, ''Türkiye'nin
çıkarları grup kararı almayı gerektiriyorsa, grup kararı da alınır.
İkinci tezkere veya başka konularda gerektiğinde grup kararı
almaktan çekinilmez. Ama burada partideki grubun büyük çoğunluğunun
arzusuna göre hareket edilir'' dedi. Başbakan Gül, düzenlediği
basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Gül, bir
gazetecinin ''Bazı sözleriniz ikinci bir tezkere hazırladığınız
anlamına geliyor mu? Öyleyse ne zaman TBMM'ye sunulabilir'' sorusu
üzerine, bugün hükümetin son günü olduğunu, AK Parti Genel Başkanı
Recep Tayyip Erdoğan'ın bugün; eğer yetişmezse yarın TBMM'de yemin
edeceğini belirterek, yeni hükümet kurma çalışmalarına vakit
geçirilmeden başlanacağını söyledi. Gül, ''O açıdan yeni hükümet
muhakkak ki bunu düşünecektir. Şüphesiz ki herşey çok yakın bir
şekilde takip edilmektedir, değerlendirilmektedir. İstişareler, ABD
ile gayet samimi bir atmosfer içinde devam etmektedir. Önümüzdeki
günlerde bunu göreceğiz hep beraber'' diye konuştu. ''İKİNCİ
TEZKERE İÇİN GRUP KARARI ALINACAK MI?'' Gül, ''İkinci tezkerenin
gönderilmesi durumunda parti içinde bir grup kararı alınacak mı?
Parti içi bir disiplin sizce sağlanmış mıdır? sorusuna karşılık,
bununla ilgili bir karara henüz varmadıklarını, önümüzdeki günlerde
bunların ortaya çıkacağını söyledi. AK Parti'nin daha önceki
tezkerede grup kararı almayarak, gerçekten demokratik bir parti
olduğunu gösterdiğini belirten Gül, şunları söyledi: ''Biz partiyi
kurduktan sonra ilk grup toplantımızı yaptığımızda, Genel
Başkanımız, 'bu tip önemli konularda grubumuzu emrivaki ile karşı
karşıya bırakmayacağız' demişti. Tabii ki önümüzdeki gelişmeler
neyi gösterir bunu hep beraber takip edeceğiz, göreceğiz.
Türkiye'nin çıkarları neyi gerektiriyorsa onu yaparız. Türkiye'nin
çıkarları grup kararı almayı gerektiriyorsa, grup kararı da alınır.
Çünkü grup kararları da siyasi partilerin yönetiminde araçlardan
birisidir, gerektiğinde grup kararı almaktan bu veya başka
konularda, bunlardan çekinilmez. Ama bu yine çoğunluğun arzusuna
göre hareket edilir. Yani partideki gurubun büyük bir çoğunluğunun
arzusuna göre hareket edilir.'' ''BM KARARI OLMADAN İKİNCİ TEZKERE
GELECEK Mİ?'' Başbakan Gül, yabancı bir gazetecinin, ''BM kararı
olmadan ikinci bir tezkere gelecek mi gelmeyecek mi?'' sorusu
üzerine, bu süre içinde bütün bunları değerlendirdiklerini söyledi.
Belirsizliklere fırsat vermemek için süratli bir şekilde hükümet
değişikliği yapılacağını anlatan Gül, ''Ama bu süre içinde hepimiz
zaten sürecin içinde olduk, genel başkanımız da bu sürecin içinde
oldu. Dolayısıyla olaylara yabancılık söz konusu değil. O açıdan
yeni hükümet kurulunca süratli bir şekilde değerlendirilecek ve ona
göre hareket edilecek. Şu anda kesin bir şey söylemem mümkün
değil'' diye konuştu. SİİRT SEÇİMİ Türkiye'de anormal bir yapı
olduğunu belirten Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Türkiye'nin
büyük partisinin Genel Başkanı ne yazık ki 3 Kasım'da yapılan
seçimlere 6 yıl önce yaptığı bir konuşmadan dolayı sokulmamıştı. Bu
anormal, Türkiye'ye yakışmayan, demokratik bir ülkeye yakışmayan
yapı, AK Parti'nin iktidarı döneminde düzeltildi. Bunun
neticesinde, Siirt'te yapılan seçimlerde Genel Başkanımız aday oldu
ve seçildi. Siirtliler doğru karar verdiler ve orada başlayan bir
yanlış anlayış, nihayet yine Siirt'te düzeltilmiş oldu. Bence
Türkiye'deki demokratik çarpıklık giderilmiş oldu ve Türkiye
normalleşmeye başladı. Tabii siyasi etik ve siyasi ahlak da onu
gerektirir.'' Başbakan Gül, AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip
Erdoğan'ın TBMM'de yemin etmesinden sonra kendisinin de
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e istifasını vereceğini ve ikinci
AK Parti hükümetinin kuruluşunun yolunu açmış olacağını söyledi.
Hükümetleri döneminde istişarelerde bulundukları Cumhurbaşkanı
Sezer, TBMM Başkanı Bülent Arınç ve AK Parti Genel Başkanı
Erdoğan'a, ayrıca, teklifleriyle katkıda bulunmalarından dolayı
başta CHP olmak üzere, tüm siyasi partilere teşekkür eden Gül,
şöyle konuştu: ''Türkiye'nin önünün açık olduğuna inanıyorum. Bu
sıkıntıların gelip geçici olduğuna inanıyorum. Çünkü, Türkiye'de
siyasi istikrar sağlanmıştır. Tek başına bir iktidar söz konusudur.
Ne yapacağını bilen bir iktidar da vardır. Seçim beyannamemiz, Acil
Eylem Planımız, ne yapılacağını açık bir şekilde ortaya koymuştur.
Yol haritalarımız bellidir. Bunlar belli olmamış olsaydı, şu geçen
2 hafta içerisinde yaşadığımız dış politika çalkantıları karşısında
Türk ekonomisi, daha önce düştüğümüz krizlere düşebilirdi. Ama
hükümetimizin basiretli yönetimi, siyasi istikrar, ne yapacağını
bilen bir hükümet ve partinin Türkiye'yi bu kritik dönemde de iyi
yönettiği kanaatindeyim. Önümüzde çok daha iyi günler olacaktır.
Türkiye'deki sıkıntıların azaldığı dönemlere gireceğiz. Bu siyasi
konjonktürler, dış konjonktürler gelip geçecektir. Türk halkı, daha
müreffeh günlere kısa süre içerisinde ulaşacaktır.''