Abdullah Gül'den IŞİD uyarısı!
Abone ol18. Avrasya Ekonomi Zirvesi'nde konuşan Abdullah Gül,"DEAŞ dediğimiz ya da IŞİD olarak bilinen bu yeni yapılanma bölgede mutlaka yenilmesi lazım. " dedi.
Marmara Grubu Vakfı tarafından WOW Otel Kongre
Merkezi’nde düzenlenen “18. Avrasya Ekonomi Zirvesi”nin ikinci
gününde gerçekleşen ‘Akil İnsanlar Oturumu’nda, aralarında 11.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de olduğu bazı Orta Avrupa ve Balkan
ülkelerinin eski ve yeni 12 cumhurbaşkanı bir araya
geldi.
Zirveye, Gül’ün yanı sıra, Karadağ Cumhurbaşkanı Filip Vujanovic,
Makedonya Cumhurbaşkanı Gjorge İvanov, Bosna-Hersek Cumhurbaşkanı
Marinko Cavara, eski Bulgaristan Cumhurbaşkanı Petar Stoyanov, eski
Arnavutluk Cumhurbaşkanı Bamir Topi, eski Çek Cumhuriyeti
Cumhurbaşkanı Vaclav Klaus, eski Letonya Cumhurbaşkanı Valdis
Zatlers, eski Moğolistan Cumhurbaşkanı Punsulmaa Ochırbat, eski
Moldova Cumhurbaşkanı Petru Lucinschi, eski Romanya Cumhurbaşkanı
Emil Constantinescu ve eski Slovenya Cumhurbaşkanı Danilo Türk,
konuşmacı olarak katıldı.
“İLK 15 YIL ÇOK BÜYÜK PROBLEMLER, KARMAŞIKLIKLAR VE
ÇELİŞKİLERLE GEÇTİ”
Eski ve yeni cumhurbaşkanları ‘İnsanlık Nereye Gidiyor?’ konulu
oturumda birer konuşma yaptı. Oturumun ilk konuşmasını yapan
Abdullah Gül, 21. yüzyıla çok olumlu düşüncelerle ve ümitli bir
şekilde girildiğini, ancak bu yüzyılın ilk 15 yılının çok büyük
problemler, karmaşıklıklar ve çelişkilerle geçtiğini söyledi.
Gül, “Globalleşmenin ortaya çıkardığı bir gerçek var: İletişim
açısından, kültürel açıdan bütün ülkeler birbirine çok bağlanmış
vaziyette. Böyle olunca, siyasi problemlerin, ekonomik problemlerin
keskinliğini muhafaza ediyor olması çelişkili bir durumdur. Ancak
inanıyorum ki, tarihte nasıl çıkan olaylarda problemler olduysa ve
onların içinden nasıl çıkıldıysa, bu kez daha kolay çıkılacaktır.
Çünkü bu kez seçilmiş parlamentolar var, sivil toplum örgütleri çok
güçlü, basın birçok ülkede uyarıcı işlevini yapıyor” dedi.
“AB’NİN ASLA KENDİ İÇİNE KAPALI KALMAMASI
GEREKİR”
Avrupa’nın 2. Dünya Savaşı’yla çok büyük bir tecrübeden geçtiğini
kaydeden Gül, ideolojik ve siyasi bölünmelerin maliyetinin Avrupa
tarafından çok ciddi şekilde ödendiğini ifade etti.
Avrupa Birliği’nin (AB) kurulmasıyla yeni bir düzene geçildiğini
belirten Gül, Avrupa’da ortaya çıkan aşırı akımlara dikkat çekti.
Gül, şöyle devam etti:
“Avrupa’daki bazı aşırı akımların gerek sağ gerek soldan olsun
Rusya ile olan yakın ilişkileri çok dikkat çekici. Rusya,
Avrupa’nın bir parçası olursa müspet sonuçlar ortaya çıkar. Eğer
çeşitli saiklerden dolayı Avrupa’daki bu akımlar desteklenirse, ki
soğuk savaş döneminde bunlar maalesef oldu, o zaman başka bir dünya
da ortaya çıkar. Ukrayna meselesine baktığımızda, kaygılar ne kadar
artsa yerindedir. Özellikle Kırım’ın bütün uluslararası hukuku bir
kenara bırakılarak ilhak edilmesi, oranın orta ve uzun dönemde
asimile gayretlerinin çok büyük bir şüpheler uyandırdığını söylemek
isterim. Burada AB’nin çok büyük sorumluluğu var. AB’nin asla kendi
içine kapalı kalmaması gerekir. AB, genişledikçe birliğin dışındaki
Avrupa’ya da değerlerini yaymaya başlar. Bu, hem AB hem NATO
şemsiyesi altında istikrarın, güvenliğin sağlanması; ayrıca küçük
ihtilafların da çözümünü daha rahat sağlar.”
“ORTADOĞU ’DA YAŞANANLAR İNSANLIK ADINA ÇOK
ÜZÜCÜ”
Abdullah Gül, konuşmasında, Ortadoğu’daki olaylara da değinerek,
yaşananların insanlık adına çok üzücü olduğunu dile getirdi.
Ortadoğu’da uzun sürecek savaşlara fırsat verilmemesi gerektiğinin
altını çizen Gül, şöyle konuştu:
“Ortadoğu’da uzun sürecek kavgalar, savaşlar, çatışmalar vakum
doğurur. Bunlar adeta ‘Pandoranın Kutusu’nu açmak gibi olur.
Irak’ta yaşananları gördük. Savaşın Suriye’ye taşınması ayrı bir
felaket getirdi. Birdenbire sınırların anlamsızlığı, toplumların
nasıl birleştiği ortaya çıkmış oldu. Burada en çok üzülenler
Müslümanlardır, çünkü radikalleşme, aşırılık ve nihayetinde
terörizm... Bu iklim Ortadoğu’da oluşmamış olsaydı, bu tip
yapılanmaların da ortaya çıkması söz konusu olmayacaktı. Çünkü 4-5
sene geriye gidildiğinde görülecek şey şudur; vatanına, ailesine,
ülkesine bağlı insanlar, ülkeleri kavga, savaş ortamına gelince,
herkes kendisine bir yol seçiyor. Bu yol, insanları rüyalarında
görmeyecekleri noktalara götürüyor.”
“IŞİD’İN MUTLAKA YENİLMESİ LAZIM”
Abdullah Gül, “Bizim Türkiye olarak DEAŞ dediğimiz ya da IŞİD
olarak bilinen bu yeni yapılanma bölgede mutlaka yenilmesi lazım.
Bu, öyle bir yapılanma oldu ki, birdenbire organik olarak Avrupa
ile İngiltere, Fransa ile Ortadoğu’yu birbirine bağlamış oldu.
Çünkü buralardan adeta insan devşiriliyor ve geliyor. Aslında
ortaya çıkan bir fenomen, bir yıkım, bir ümitsizlik, adaletsizlik,
fakirlik, eğitimsizliğin ortaya çıkardığı bir fenomen yapı bu IŞİD
dediğimiz şey. Bu yapıyı sadece askeri tedbirlerle geriletmek, yok
etmek yeterli değil. Bunun muhakkak ‘hard power’ unsurların yanında
‘soft power’ unsurlar da kullanmak gerekiyor. Bölge insanlarının
ikna edilmesi, aşiretler, kabileler, liderlerle çok iyi bir şekilde
konuşulması ve bunlara ümit verilmesi, düzenin kurulabileceğinin
gösterilmesi gerekli olduğu kanaatindeyim. Bunun için büyük bir
işbirliği gerekiyor” diye konuştu.
Gül’ün ardından, oturumda sırasıyla söz alan konuk cumhurbaşkanları
görüşlerini dile getirdi.