Abdullah Gül, müzakereden emin

Abone ol

Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, AB yolunda 40 yıllık uğraşının sonuna gelindiğini belirtti. AB müzakerelerinin başlayacağından emin olan Abdullah Gül, bu tezini şöyle açıkladı

Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Avrupa Birliği'nden müzakere tarihi alınamaması durumunda hükümetin bir ''B planı''nın bulunmadığını söyledi. New York'ta Türk-Amerikan İş Forumu'nun kahvaltılı toplantısında konuşma yapan Bakan Gül, AB'nin aralık ayında Türkiye hakkında olumsuz bir karar vermesi durumunda, hükümetin bir ''B planı''nın olup olmadığının sorulması üzerine şunları söyledi: ''Hiçbir B planımız yok. Bunca emekten sonra 40 yıllık uğraşımızın sonuna gelmişiz. Açıkçası bundan sonra da bir B planı hazırlamaya enerjimiz yok. Avrupa Birliği hedefimiz bir hayalle, arzuyla ortaya çıkmış bir durum değil. Gerçekçi ve realist olmamız gerekir. Bunun için önümüze koyduğumuz kriterler nedir. Bunları tek tek yazdık. Her tamamlanan işin üstüne bir çizgi atıyoruz. Şimdi baktığımızda daha önce yüzlerce sayfayı bulan yapılacak işler şimdi bir kağıdı dolduramayacak kadar azaldı. Ayrıca tabii ki bütün bu şartlar yerine geldikten sonra ortaya çıkacak negatif bir siyasi kararın neticelerinin ne kadar büyük yanlış ve ne kadar olumsuzluklar yaratacağını Avrupa liderleri de biliyorlar. O açıdan bu konuda bir tereddüdümüz yok.'' Bu senenin sonunun Türkiye'nin tarihine önemli bir dönüm noktası olarak geçeceğini söyleyen Bakan Gül, ''AB ile Türkiye müzakerelere başlayacaktır. Bunun önünde hiçbir engel kalmamıştır. Bunu açıkça söylüyoruz. Daha önceki siyasetçiler gibi üzerine düşeni yapmadan kapıyı çalan ve talep edenler değiliz. Bu iş şaka değil. Ortada kayda geçmiş belgeler var. Siz de girecekseniz, onlardan biri olacaksanız aynı kaidelerin, aynı kuralların sizin ülkenizde de geçerli olması gerekir...'' dedi. Gül şöyle devam etti: ''Bugün rahatlıkla ifade edebilirim ki Türkiye'de siyasi şartlar yerine gelmiştir, ekonomik şartlarda da çok büyük gelişmeler olmuştur. AB ile müzakerelere başlamak için hiçbir engel kalmamıştır. Bunu Avrupalı liderler de çok iyi bilmektedir. Bütün bu değişiklikler komisyon raporuna yansıyacaktır. Ayrıca siyasi karar alınacaktır ve vakit geçirmeden müzakerelere başlanacaktır. Bu Türkiye'de yeni bir dönemin başlangıcı olacaktır. İleride tarih kitapları bunu yazacaktır. Türkiye ekonomik olarak yeni bir ivme kazanacaktır''. Türkiye'de ne yaptığını bilen, son derece realist, rasyonel ve kararlı bir hükümet olduğunu söyleyen Bakan Gül, konuşmasında, hükümetin yaptığı reformlardan bahsetti. ABD'deki Türk toplumunun güçlenmesi gerektiğini de söyleyen Gül, ''Siz burada ne kadar güçlü olursanız Türkiye'ye de o kadar faydanız olur'' dedi. Türkiye'de tam bir dönüşüm yaşandığını ifade eden Gül, bu dönüşümün sadece siyasi alanda olmayıp, ekonomide, kültürde, sanatta ve sosyal yaşamda da gözlendiğini kaydetti. Dinleyicilere, yabancı yatırımcılara Türkiye'de nihai kararlar alınırken rasyonel bir liderlik bulunduğunu tavsiye edebileceklerini belirten Gül, ''Biz tek parti iktidarını Türkiye'nin birikmiş sorunlarını çözmek için bir fırsat olarak görüyoruz. Yabancı medyada da hiçbir hükümete nasip olmadığı kadar reformist bir hükümet olarak görülüyoruz. Bugün 2-3 yıl önce asla hayal edemeyeceğimiz farklı bir Türkiye var artık. Türk halkının yüzde 80'ini 2-3 yıl önce gelecekten umutsuzken, şimdi geleceğine umutla bakanların oranı yüzde 80'e çıktı'' diye konuştu. Ekonomide güvenin sağlandığını kaydeden Gül, bir taraftan enflasyon son 30 yılın en düşük seviyesine çekilirken, öte yandan ekonomik büyümenin yüzde 13-14'lerde gerçekleştiğini söyledi ve bunun ekonomik mucize olduğunu ifade etti. Yılbaşından itibaren tedavüle girecek Yeni Türk Lirası ile yeniden herkesin hesabını kuruşla yaptığı bir dönemin başlayacağını belirten Gül, ''Üç sene önce Türkiye'den hep karamsar haberler alıyordunuz, bugün ise sürekli olumlu haberler alıyorsunuz'' dedi. Bir soru üzerine hükümetin en çarpıcı politikalarından birinin komşu ülkelerle ilişkileri geliştirmek olduğunu ifade eden Gül, şunları kaydetti: ''Önceden komşularla yanlış bir ilişki vardı. Kötüydü. Oysa ekonomik kalkınma için güvenlik sorunlarının çözülmesi gerekiyor. Bunun için de bölgenin güvenli bir bölge haline gelmesi gerekiyor. Bu da kurulacak iyi ilişkilerle olur. Biz hükümet olarak başta komşularımız olmak üzere bütün İslam ve Arap dünyasıyla samimi ilişkiler kurduk. Bunun neticesinde bu ülkelerle ticaretimizde inanılmaz artışlar oldu. Bu, siyasi atmosfere de yansıdı. Türkiye tarihinin hiç bir döneminde Arap dünyasında bugünkü kadar popüler olmamıştır. Bu ilişkilerimiz dünya barışı açısından da çok önemli. Türkiye'deki reformlar İslam ülkeleri tarafından da yakından takip ediliyor. Bunların oralarda olumlu etki yaratacağına inanıyorum.'' Bir soru üzerine Türkiye'nin nükleer enerjinin silah amacıyla kullanılmasına karşı olduğunu kaydeden Gül, bunu İran'a da dostane bir şekilde telkin ediyoruz. Sadece İran değil, bütün bölgede ve tüm dünyada yaklaşımımız budur. Bölgenin nükleer silahlardan arındırılmış bir bölge haline getirilmesini istiyoruz'' dedi. Türkiye'nin Kafakaslar'daki komşularıyla da ilişkilerinin geliştiğini anlatan Gül, Ermenistan'la ilişkilerin geliştirilebilmesi için yüzde 20'sini işgal altında tuttukları Azerbaycan topraklarından çekilmelerinin şart olduğunu söyledi. Bu sorunun çözümü için hem Ermenistan'ın hem de Azerbaycan'ın Türkiye'nin aktif olmasını istediğini belirten Gül, Türkiye'nin bu sorunun çözülmesi için çaba harcadığını kaydetti. Bakan Gül, bir soru üzerine Kıbrıs'taki gelişmelerle ilgili geniş bilgi verdi ve ABD Başkan adayı John Kerry'nin kampanyasında dile getirdiği Ermeni iddialarıyla ilgili fikirlerinin başkan seçilmesi durumunda değişeceğini ifade etti. Kaynak: Milliyet

Günün Önemli Haberleri