Abdullah Gül, Milli Görüş'ten veto yedi! 'Abdullah Gül'ün adaylığı yanlış tercih olur'
Abone olMİLLİ Görüş'ün önde gelen isimlerinden eski Adalet ve İçişleri Bakanı İsmail Müftüoğlu, Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu'nun Abdullah Gül'ü ortak cumhurbaşkanı adayı olarak önerdiğini ve bunun büyük hata olacağını yazdı. "Abdullah Gül Milli Görüşe ilk darbeyi indiren kişidir" diyen Müftüoğlu, Abdullah Gül'ü yerden yere vurdu.
Milli Görüş'ün önde gelen isimlerinden Milli Nizam Partisi'nin
kurucularından, Milli Selamet Partisi Genel Başkan Vekilliğini
yapmış olan İsmail Müftüoğlu'ndan çok sert bir Abdullah Gül çıkışı
geldi. Independent Türkçe için 'Tercih yanlış' başlıklı bir yazı
kaleme alan eski Adalet ve İçişleri Bakanı İsmail
Müftüoğlu, Saadet Partisi Genel Başkanı Sayın Temel
Karamollaoğlu'nun, 'altılı masa'ya cumhurbaşkanı adayı olarak,
içlerinden bir tanesini değil, Abdullah Gül'ü önermeye çalışmasının
son derece yanlış bir tercih olduğunu ifade etti.
Mili Görüşteki kırılmamın baş aktörü
"Abdullah Gül, Milli Görüşte'ki kırılmanın baş aktörüdür. Nitekim cumhurbaşkanı olmadan, kendi lehine ve merhum Necmettin Erbakan aleyhine, yaptığı temaslarla içte ve dışta zemin aramaya başlayan kişi olduğu cümlenin malumudur" diyen İsmail Müftüoğlu, "Bu temaslar sonucunda 'Yenilikçiler' türemeye başladı. Güç haline geldikten sonra da, Erbakan'a başkaldırdılar. Bu başkaldırı sonucunda da, AK Parti'yi kurmada başarılı oldular." diye yazdı. İsmail Müftüoğlu, Abdullah Gül'ün Milli Görüş'ün kırılmasındaki aktif çalışmalarını ise şöyle özetledi:
- Amerikan Müslim Council (Amerikan Müslüman Konseyi) genel sekreteri Abdurrahman Alamond, "Genç, dinamik ve İngilizceye hâkim RP'liler, liderlerinden ayrı olarak ABD'ye sık sık gelmeli. Örneğin bu gezide Erbakan'a eşlik eden Abdullah Gül'le çalışmak istiyoruz…" görüşünü ileri sürmüş, böylece Milli Görüş içinden Abdullah Gül'ü öne çıkarmaya çalışmış; Abdullah Gül de yaptığı konuşmalar ve tavırlarıyla bunlara teşne olmuştur.
Milli Görüşe ilk darbeyi indirmiştir
Böylece Fazilet Partisinin 14 Mayıs 2000 tarihindeki kongresinde devam ede gelen anlayışa yani Milli Görüş geleneğine karşı çıkarak, genel başkan olma yarışına girmiş, böylece Milli Görüşe ilk darbeyi indirmiştir.
'Adil Düzen'i işleyebilir bir model olarak görmedim'
Abdullah Gül, 27 Ağustos 2001
tarihinde Milliyet gazetesi yazarlarından Derya
Sazak'a "Dini ağırlıklı siyaset yapmanın dindar insanlara ve
Türkiye'ye bir faydası olmadığını gördük… Doğrusu bir iktisatçı
olarak hiçbir zaman 'Adil Düzen'i işleyebilir bir model olarak
görmedim" açıklamasında bulunmuştur. Böylece Milli Görüşü
ciddiye almadığını göstermiştir.
Yahudi kuruluşlarına kendisini kabul ettirmek için...
Diğer taraftan Anti-Defamation League (ADL) Yahudi kuruluşu başkanı Foxman Türkiye'yi ziyareti esnasında Abdullah Gül ile yaptığı görüşmede, ABD yönetiminin önemli taleplerini iletmiştir. Bunun üzerine Abdullah Gül "Türk halkı Yahudi vatandaşlarına karşı hoşgörülü ve dosttur. Antisemitik çalışmalar kıyıda köşede kalmıştır, halk arasında yankı bulmamaktadır" beyanında bulunmuş, böylece Yahudi kuruluşlarına kendisini kabul ettirmek için selam çakmış, Milli Görüş'ün iç ve dış politikalarına karşı da tavır sergilemiştir.
Başörtü konusundaki samimiyetini (!) gösterdi
Ülkemizde yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde cumhurbaşkanı
seçilen Abdullah Gül, eşinin başörtüsü yasağını kaldırmak için
müracaat ettiği AİHM'deki davayı, 2 Mart 2004 tarihinde geri
çekmiş, böylece başörtüsü meselesindeki samimiyetini(!) ortaya
çıkarmıştır.
Cumhurbaşkanı seçildikten sonra ilk defa ve öncelikle, Milli
Görüş'ün parçalanması ile ilgili yazılar yazan Mason Talat
Halman'ı 'Çankaya Sofrası'na davet ederek onurlandırmış,
böylece Milli Görüş'ün en büyük hasmı olan adamı bir nevi
ödüllendirmiştir. Abdullah Gül'ün, sadece bu tutumu, kişiliğine ve
tabanına verdiği zararı anlatmaya kâfidir.
Londra'daki gizli toplantı...
9 Kasım 1997 tarihinde, Londra'nın Güneybatısındaki Surrey kentinde yapılan ve katılımcıları, ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Marc Grossman, ayrıca Ankara eski büyükelçilerinden Mordon Abromowitz, yanı sıra, G. Craig ve P. Carley, ABD'nin Ankara büyükelçisi Mark Paris, Londra büyükelçimiz Özden Sanberk, Dışişleri Bakanlığından bir heyet, gazeteci Sedat Ergin, yanı sıra Cumhurbaşkanlığı Askerî Danışmanı, MGK Genel Sekreteri Emekli Orgeneral Nezihi Çakar ile MGK Genel Sekreteri Orgeneral Ergin Celasın, DYP milletvekili Ayfer Yılmaz, ANAP milletvekili İlhan Kesici ve Refah Partisi milletvekili Abdullah Gül olan toplantıda konuşulanlar meçhul olmakla ve bu toplantıda Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanlığı meselesinin gündeme gelip, gelmediği net olarak bilinmemekle birlikte, bu tür toplantılara katılarak, Fazilet Partisi genel başkanlığına oynadığı cümlenin malumudur.
Erol Manisalı'nın anlattığı Gül
Prof. Erol Manisalı da, yazdığı bir makalesinde, Abdullah Gül hakkında şu açıklamaları yapmıştır: ABD'nin güvenini kazanmış bir ılımlı İslam temsilcisidir. Washington'un Ortadoğu politikalarına şov yapmadan en güçlü desteği sessiz ve derinden sağlayan kişidir… Batıya güven veren bir kimlik yanında, Sünni Arap dünyasının da bel bağladığı insandır. İngiltere, ABD, Arap üçgeninde de önemli bir kişiliktir. Rand Corporation 1996'daki Türkiye öngörüşünde… adı geçen insandır.
Emektar Milli Görüşçülere göre asla mümkün değil...
Bu özellikleri taşıyan ve Milli Görüş'ün parçalanmasını isteyen Abdullah Gül, üzerine aldığı görevleri ziyadesiyle yerine getirmiş, böylece yılların Milli Görüş birikimleri berheva edilmiştir.
Buna rağmen hâlâ Abdullah Gül'den bir nevi istimdat eder bir anlayışı ortaya koymaya çalışanların fikrine elbette iştirak etmemiz mümkün değildir.
Emektar Milli Görüşçülerin de böyle bir fikri onaylamaları asla mümkün değildir.
İsmail Müftüoğlu kimdir? Milli Görüşe ne zaman girdi?
İsmail Müftüoğlu 1939 Trabzon Of doğumludur. 1973-1977 yıllarında Sakarya Milletvekilliği, 1975-1977 yılları arasında Adalet Bakanlığı ve aynı dönemlerde vekâleten İçişleri Bakanlığı yapmıştır. Milli Nizam Partisi Kurucu Üyeliği ve Milli Selamet Partisi Genel Başkan Vekilliği görevinde bulunmuştur. Milli Görüş Hareketi’nin öncülerindendir. Günümüzde, Öze Dönüş Platformunun Yüksek İstişare Kurulu üyelerindendir.