Abdullah Gül, AB'den umutlu
Abone olTürkiye'nin üzerine düşenleri yerine getireceğini söyleyen Dışişleri Bakanı Gül, AB'nin de taahhütlerine bağlı kalacağını belirtti.
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, 9 Mayıs
Avrupa Günü'nde, müzakere sürecinin başarıyla sonuçlanması için
Türkiye'nin üzerine düşenleri yerine getireceğini ve Avrupa
mimarisinde hak ettiği yeri alacağını belirterek, "Önümüzdeki
kritik dönemde Avrupa Birliği'nin de taahhütlerine bağlı kalacağına
güveniyorum ancak müzakerelerin zamanında başlaması temel
beklentimizdir" dedi. Bakan Gül, 9 Mayıs Avrupa Günü dolayısıyla
yayınladığı mesajında, Türkiye'nin son dönemde Avrupa Birliği'yle
ilişkilerinde sağlanan gelişmeler çerçevesinde, 9 Mayıs Avrupa
Günü'nün Türkiye için bu sene daha büyük önem taşıdığını
belirterek, 17 Aralık 2004 tarihinde gerçekleştirilen Avrupa
Birliği Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'nde alınan karar
doğrultusunda, üyelik müzakerelerine 3 Ekim 2005 tarihinde
başlanılacağını hatırlattı. Gül, Türkiye'nin, 17 Aralık'a giden
süreçte Kopenhag Kriterleri'ne uyum amacıyla topyekün bir toplumsal
dönüşümü içeren devrim niteliğindeki reformları hayata geçirdiğini
ifade ederek, bu süreçte gerçekleştirilen çalışmaların Türk
halkının büyük çoğunluğu tarafından hararetle desteklendiğine
dikkat çekti. Türk toplumunun geleceğini Avrupa Birliği içerisinde
gördüğünü, canlı biçimde devam eden reform sürecine verdiği
kuvvetli destekle ortaya koyduğunun altını çizen Gül, mesajına
şöyle devam etti: "Hiç kuşkusuz, 3 Ekim 2005 tarihinde müzakerelere
başlanılmasıyla birlikte Avrupa Birliği'yle münasebetlerimizde
önemli bir dönüm noktasına ulaşılmış, Türkiye-Avrupa Birliği
ilişkilerine yeni bir ivme kazandırılmış olacaktır. Müzakere
sürecinin başarıyla sonuçlanması için Türkiye üzerine düşenleri
yerine getirecek, ülkemiz yeniden şekillenmekte olan Avrupa
mimarisinde hak ettiği yeri alacaktır. Önümüzdeki kritik dönemde
Avrupa Birliği'nin de taahhütlerine bağlı kalacağına güveniyorum.
Öncelikle, gerekli hazırlıkların tamamlanarak müzakerelerin
zamanında başlaması temel beklentimizdir. Bu çerçevede, Lüksemburg
ve onu izleyen İngiliz Dönem Başkanlığı ile Avrupa Komisyonu'na da
önümüzdeki günlerde önemli görevler düşmektedir. Dönemin Fransa
Dışişleri Bakanı Schuman'ın 9 Mayıs 1950 tarihinde Paris'te yapmış
olduğu konuşmayla zihinlerde yerini alan birleşik Avrupa olgusu,
günümüze kadar çeşitli aşamalardan geçmiştir. Ancak ortak payda,
Avrupa'da barış ve istikrarın temel değer olarak benimsenmesi
olarak tecelli etmiştir. Bu anlayışı kabul eden ülkeler Birliğe
dahil olmak suretiyle yeni Avrupa mimarisinin şekillenmesinde rol
oynamaya hazır olduklarını göstermişlerdir." "Birleşik Avrupa'nın
oluşturulması yönündeki sürecin günümüzde sonuçlanmış olduğunu
söylemek mümkün değildir" diyen Gül, Türkiye'nin Avrupa Birliği
üyeliğinin bu sürecin tamamlanmasına katkıda bulunacağını kaydetti.
Gül, Türkiye'nin mevcut yapısıyla Avrupa'nın çeşitlilik mozaiğine
büyük bir zenginlik sağlayacağını vurgulayarak, Türkiye, siyasi,
ekonomik, kültürel, sosyal açıdan ve savunma ile güvenlik boyutuyla
Avrupa Birliği'nin gücüne güç katacağını, böylece dünyada barışa,
istikrara ve uyuma da önemli katkıda bulunmuş olacağını ifade etti.
Diğer yandan, büyük çabalar sonucunda hazırlanmış olan Avrupa
Birliği Anayasal Antlaşması'yla ilgili olarak Avrupa Birliği üyesi
bazı ülkelerde ortaya çıkan görüş ayrılıklarının sağduyuyla
giderileceğine inandığını söyleyen Gül, bu vesileyle, tüm
vatandaşların ve bütün Avrupalılar'ın 9 Mayıs Avrupa Günü'nü
kutladığını bildirdi.