Abdullah Çatlı mezarı başında anıldı
Abone olAbdullah Çatlı, ölümünün 8. yıl dönümünde BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun da katıldığı bir törenle anıldı. Törene BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu da katıldı.
Abdullah Çatlı'yı anmak amacıyla ilk olarak Nevşehir Kurşunlu
Camii'nde ikindi namazından sonra mevlit okutuldu. Mevlit törenine
BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu da katıldı. Abdullah Çatlı'nın
ailesinin tamamının hazır bulunduğu mevlidin ardından aralarında
BBP lideri Yazıcıoğlu'nun da bulunduğu kalabalık bir grup,
Çatlı'nın mezarının bulunduğu Kaldırım Mezarlığı'na gitti. Grup,
burada Çatlı'nın mezarını ziyaret ederek dua okudu. Mezarlık
çıkışında gazetecilerin sorularını cevaplandıran BBP lideri
Yazıcıoğlu, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Çatlı'nın
Anadolu'nun saf ve temiz ruhlu bir genci olduğunu ifade eden
Yazıcıoğlu, şöyle konuştu: "1970'li yıllar Türkiye'de devlet
otoritesinin kalmadığı, hukukun işlemediği ve Marksist ideolojinin
Türkiye'ye yönelik bir örtülü istila programını ortaya koyduğu bir
dönemdi. Böylesi bir dönemde Türk milletinin milli refleksi olan
milliyetçi gençlik, kendilerini feda ederek istikballerini ve
hürriyetlerini göz önüne alarak ve gerektiğinde canlarını hiçe
sayarak Türk devletine vatanına ve milletine ve bu milletin manevi
değerlerini koruma mücadelesine giriştiler. Bu tabi bir refleksti.
Bu milletimize yönelmiş tehditlere karşı Anadolu çocuklarının tabi
savunma refleksleri idi. Bu sebeple 1970'li yıllar çok acı
geçmiştir. O dönemde bir nesil milleti için kendini adeta kendini
feda etmiştir. 1970'li yılların mağduru olan gençlik 1980'li
yıllarda mazlumu olmuşlardır. Bu kuşağın belki de en
kadirsizlerinden biridir Abdullah Çatlı. Bir Anadolu çocuğu, hiç
bozulmamış. Milli manevi değerlerine ailesinden aldığı terbiyeyi de
ekleyerek Ankara'ya geldiği zaman duygularla dolu idi. Ben
kendisini öyle bir dönemde tanıdım. Beraber ocağımızda birlikte
görev yaptık. Abdullah, Anadolu'nun safiyetini ve Anadolu çocuğunun
temiz ruhunu temsil eden bir milliyetçi genci idi. Vatanına,
devletine, ezanına ve milletine bağlı, ailesinden aldığı Türk
terbiyesi ile İslam şuuru ile çok cevval bir Alperen ülkücü gençti.
Bu şekliyle Ankara'ya geldi. Buna göre bozulmadan bu değerlerini
temsil ederek gitti." Türkiye'nin önemli bir kavşak noktasında
bulunduğunu ifade eden Yazıcıoğlu, şöyle devam etti: "Türkiye'de
yeni azınlıklar üretmeye çalışanlar var. Türkmen soyundan ve İslam
dairesi içerisinde bulunan Alevi vatandaşlarımızı bile müslüman
azınlık yapmaya çalışanlar var. Türk'ü Kürdü, Boşnak, Azeri'si ile
biz Lozan'da tüm dünyaya karşı Müslüman olarak bir millet saymışız
kendimizi ve adına da Türk milleti demişiz. Bir devlet kurmuşuz ve
tüm dünyaya da Türkiye Cumhuriyeti devletini kabul ettirmişiz. Türk
beyleri, Çerkez ve Kürt beyleri de aynı dini, aynı duyguyu
paylaşmışlardır. Türkiye'yi vatanıyla, devletiyle, milletiyle
bölünmez bir bütün olarak kabul etmişlerdir. Şimdi bunu bölme
parçalama, yeni azınlıklar üretme ve Türkiye'yi Türkiye Cumhuriyeti
devleti yerine Türkiyeli devletine, oradan da Azınlıklar
Federasyonu'na dönüştürme çabaları var. Bu çabalar boşunadır. Çünkü
bu vatan, devlet ve bu millet sahipsiz değildir. Biz hiç dışarının
kamçısına gerek olmadan, demokrasiyi, inanç özgürlüğünü, düşünce
hürriyetini sonuna kadar götüreceğiz. Türkiye tam demokratik bir
ülke olacak. Türkiye devleti ve milletiyle bölünmezliğini
koruyacak. Kendi varlığını ve birliğini koruyarak ebediyete kadar
yaşayacaktır. Başta Abdullah Çatlı olmak üzere tüm ülkücüler bu
değerler için mücadele ettiler. Bu değerler için hayatlarını
verdiler. İstismar edilmedik mi, edildik." Başbakanlık İnsan
Hakları Danışma Kurulu'nun hazırladığı Azınlık Raporu ile ilgili
bir soruyu da cevaplandıran Yazıcıoğlu, "Kandil Dağı'nda
hazırlanmış, İmralı'da onaylanmış Başbakanlık koridorlarında
okunmaya kalkışılan bir bölücü rapordur ve bu ne ilmen ne de fikren
doğrudur. Bu vatanın ekmeğini yiyen birinin yazabileceği bir
rapordur. Bu rapor Türkiye'nin nereye götürülmek istendiğini
gösteriyor. Yani macunu tüpten çıkartmaktır. Biraz da el ense çekme
diye görüyorum, ama bu milleti kimse denemeye kalkmasın" diye
konuştu.