Abdullah Avcı'nın Sergen Yalçın açıklaması
Abone olBeşiktaş'ta bir zamanla teknik direktörlük görevinde bulunan Abdullah Avcı, Sergen Yalçın'a övgüler yağdırdı. Avcı kendi Beşiktaş kariyeri ile ilgili konuşurken Sergen Yalçın'a başarılar diledi.
Bir dönem Beşiktaş'ın başındaki Abdullah avcı yayıncı kuruluş
beinsports'a Sergen Yalçın hakkında konuştu.
Avcı, "Sergen Yalçın, özel bir futbolcuydu. Belki istikrarlı oynamadı ama Türk futbolunun yetenekli isimlerinden biriydi. Umarım antrenör olarak da aynı çıkışına devam eder. Bir camianın içinden yetişmiş, muhakkak ki hedefleri vardır. "Sergen Yalçın, Beşiktaş'ı; Beşiktaş da onu istiyordu. Güzel bir birliktelik oldu. Sergen Yalçın'a başarılar diliyorum. Başarılı olması hem onun adına hem Türk antrenörler adına son derece önemli" ifadelerini kullandı.
Abdullah Avcı'nın açıklamaları şöyle:
Çok uzun süre istenen biri olarak, Beşiktaş'ta çalışmanın bana
hissettirdiği; gurur ve tutkuydu. Kötü başlayan bir süreç vardı.
İki şey vardır; biri anlık sonuç almak, diğeri planlı ve organize
şekilde kültür oluşturmak. Hangisi
doğru bilemiyorum. Şunu yaşadık; 6 haftalık sonuçların olumsuz
olduğu bir süreç. Sonrasında da 6 haftanın üst üste kazanıldığı bir
süreç. Kendini çok iyi hissettiğin, tribünlerin seni çağırdığı bir
süreç. Sonrasında da 1 ay sonra da Beşiktaş'tan ayrılışım
gerçekleşti. Bulunduğum yerde hep en iyisini yapmaya çalıştım.
Ekibimle, oyuncu grubu, medya, taraftar grubuna karşı hem en
iyisini yapmaya çalıştım.
'Keşke' dediğim bir süreç yok"
Beşiktaş'ta 'keşke' dediğim bir süreç yok. Keşkelerle hareket
edemeyiz. Beşiktaş'ta göreve gelirken zorlukların olacağını
biliyordum. Bu süreçleri bilerek geldim. En iyisini yapmaya
çalıştık. Değişik duyguları yaşadığımız bir süreç oldu. Hepsi
deneyim. Gittiğimde oturtmaya çalıştığım bir oyun felsefesi, sonra
da küçük oynamalar. Ya bir kültür oluşturacaksın ya da bir oyunu
değiştirip pragmatik sonuçlar alacaksın. Herkes iyi şeyler yapmak
için gelir, olumlu ve olumsuz duyguların yaşandığı bir süreç oldu
bende. Birtakım zorluklarla karşılaşacağımı biliyordum. Olumlu veya
olumsuz sonuçlarda
kendi üstüme düşenleri aldığımı düşünüyorum.
"Bu zamanı boş geçirmemek lazım"
Resmi olarak bir teklif almadım ama birtakım temaslar oldu.
Resmi bir şey olursa bunu şeffaf şekilde paylaşırım. Günün büyük
bölümünü ekiple konuşarak, maç analizleri yaparak ve zaman zaman da
eski karşılaşmaları
izleyerek geçiriyoruz. Kendimizi güncellemiş ve geliştirmiş
oluyoruz. Bu zamanı boş geçirmemek lazım. Bu süreç başlamadan evvel
planlarımız vardı, ocak ayının sonunda ayrıldıktan sonra. Her ay
yurt dışına çıkmak, maç izlemek. Güncellemeler, gelişmeler. Bu
süreçte bunu uygulama durumumuz olamaz. Ekibimle her gün
telefonlaşıyoruz.
"Futbol bazen çok büyüttüğümüz bir oyun"
futbol, bazen çok büyüttüğümüz bir oyun. İnsanlar seni bir şeyin merkezine koyabiliyorlar. Sezon başı çok olumsuz senaryolar yaşıyorsun, sonra seni tribüne çağırıyorlar bunu yaşıyorsun. Sonrasında da ayrılabiliyorsun. Başarıda veya başarısızlıkta, seni nasıl övüyorlarsa, nasıl yeriyorlarsa, senin değil, işi onların yaptığını görüyorsun.
"Lig oynanmadan tescil edilmemeli"
İşine gitmek zorunda olanlar var, sağlık sektöründe çalışanlar var. 'Bu süreçte bir şeyleri özlüyorum' demenin doğru olduğunu sanmıyorum. Bulunduğumuz duruma şükretmemiz gerekiyor. Bir an evvel bu gündemin sağlıklı bir biçimde bitebilmesi için evde kalma ve sosyal izolasyon durumlarını net bir şekilde korumalıyız.
Beşiktaş'tayken ilk defa bir toplantımı iptal etmiştim. Belki de zatürre başlangıcının olduğu bir süreydi. Antrenmana çıkamadım ve Portekiz'e gidemedim. Medyanın içindeki önemli kalemler 'Ölümcül hastalık herhalde, gidemiyor' dediler. Bunu yazanlar, bugün sağlıkla ilgili yaşadığımız süreci nasıl değerlendirecek acaba?
Bana soracak olursanız, lig oynanmadan tescil edilmez. Futbol oynanmalı. Seyircili oynanmasından yanayım. Futbol, bu süreçten sonra iyileştirme gücüyle birlikte aramıza dönecektir diye düşünüyorum