Abdullah Ağar'dan harekat hakkında çarpıcı açıklamalar! 60 yöne giden 200 km'lik tünel!
Abone olCumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla 9 Ekim’de, Suriye’nin kuzeyinde yuvalanan terör örgütü YPG/PKK’ya yönelik başlatılan Barış Pınarı Harekatı’nın üzerinden 9 gün geçti. Suriye'deki son yaşanan kritik gelişmeleri Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar anlattı.
Şu ana kadar 673 teröristin etkisiz hale getirildiği harekatı
bölgeden izleyen Güvenlik ve Strateji Uzmanı Abdullah Ağar
operasyondaki son gelişmeleri ve ABD heyetinin ziyaretinin perde
arkasını anlattı. İşte Ağar’ın Habertürk’ten Alper Uruş’a çarpıcı
açıklamalar...
ABD'nin yaklaşımını anlamak
Şu uçak dolusu çok önemli ABD’li ile çok önemli görüşmeler öncesinde hamaseti bırakıp; “Papaz Bronson’dan sonra ABD ile neden bu kadar papazız” buna bakalım. Bu değerlendirme, ABD yaklaşımlarını anlamak adına önemlidir. Türkiye’nin tez ve haklılıklarının karşılığı elbet değildir.
"Terör örgütü YPG/PYD'yi ezdik''
ABD'ye göre ya da onların bakışına göre sahanın dışında: Rus’a
çok meyil ettik ve S-400 aldık. Terör örgütü YPG/PYD’yi ezdik.
Doğu Akdeniz’de petrol arıyoruz. İran’a yeterince sert
yapmadık. Kudüs’e karşı çıktık.
Katar’a yardım ettik. Somali’de üs kurduk. Sudan'a yoldaş olduk. Bir de Çin Yeni İpek Yolu'na da ortak olma meselesi var. Suudileri sıkışırdık. En önemlisi de İsrail’e karşı çıkıyoruz.
"Kendi üssünü kendisi vurup patlattı"
Sahada ise ABD’lilerin Ana ikmal yolu M-4’ü onlara göre istikrarsızlaştırdık. Ayn İsa’da, yine onlara göre 'tehlikeli yakın' işler yaptık. Kobani’de tütsüledik, zıplattık biraz. ‘Devriye’yi sündürmesine bu kez müsaade etmedik. Pentagon ile Trump arasındaki uyuşmazlığı iyi kullandık. O kadar yardım ettikleri, TIRlarla malzeme verdikleri örgütün fos olduğunu gösterdik.
Şimdi ABD'nin on binlerce TIR’lık silah yardımı boşa gitti. Üstüne kendi üssünü kendi vurup patlatıyor. Rus askerleri üslerinde poz veriyor. PKK terörü o kadar desteğe, silaha rağmen fena çuvalladı. Terör örgütünün hava desteği olmadan DEAŞ'la savaşamadığı ortaya çıktı.
"Mezopotamya'yı Ruslara bıraktı"
İran’da isyan ettirmeye çalışacağı hiçbir etnisite veya mezhep artık ABD’ye güvenmez. Kendi iç çatışması öncesi müstakbel vekalet örgütlerini bir süreliğine kaybetti. Mezopotamya’da SSBC yıkıldığından beri ilk kez Rus’a teslimler yaparak çekildi. Bu Rus’a bırakma meselesi cumhuriyetçileri fena bozmuştur. Görüşmeler öncesi bütün bunların müsebbibi olarak bizi gördüklerini unutmamak gerekir.
Bu durum ABD yaklaşımlarını anlamak adına önemlidir. Türkiye’nin tez ve haklılıklarının ise elbette karşılığı değil. Bizim onlardan yana rahatsızlıklarımız ise çok daha güçlüdür. Bizim hassasiyetlerimizi dikkate almadan bizi ateş altında bırakan, parçalanmamızla sonuçlanacak bir dizayna girişti.
"ABD, terör örgütüne çok kızgın''
ABD, şimdi, YPG/PKK'yı nereye sığdıracağını düşünüyor. ABD, Türkiye ile savaşmak istemedi ve YPG/PKK'ya çok kızgın. Terör örgütünün kendisini aldattığını, kullandığını dahası DEAŞ ile tehdit ettiğini gördü. PKK, ABD'nin beklentisini karşılamadı; hayal kırıklığı yarattı. Türkiye'nin harekatını anlamadı. PKK'nın boyasını dökerek ABD'ye onu görme olanağı sunduk. ABD, şu an terör örgütünü ne yapacak onu düşünüyor.
"Rusya, Rejim ve İran, PKK'yı kullanabilir''
Rusya da Rejim de şu safhada YPG/PKK'yı, istedikleri gibi aparat olarak hem Türkiye'ye hem de başka ülkelere karşı kullanabilir. Ancak İran'ın da PKK üzerindeki etkisini unutmamak gerekir. İran'ın her zaman PKK'yı doğrusal ve asimetrik olarak yönlendirme gücü ve etkisi vardır. Bu inisiyatifini Türkiye'ye, ABD'ye ve Rusya'ya karşı kullanabilir.
"Rusya, Suriye'de 18 Kürt orijinli yapıyla görüşüyor''
Rusya, Türkiye ile kurduğu ilişkileri, beraberliği bir kenara atmaz, atamaz. Türkiye Rusya için jeopolitik olarak büyük önem taşıyor. Ama Rusya, Türkiye'ye rağmen bölgede alanını, etkisini geliştiriyor. Rusya'nın sahada kaybetme ihtimali yok gibi bir şey. Rusya sadece YPG/PKK ile değil Suriye'de 18 farklı yapıyla görüşüyor.
PKK'nın Rusya ve Rejim'e karşı kartlarının zayıfladığı şu günlerde Türkiye'ye karşı bu ikili tarafından kullanılması söz konusu olabilir. Türkiye'den bir şey almak isteyen herkes de PKK'yı kullanabilir.
İsrail ile Rusya'nın iş birliği
Bölgede ya da Barış Harekatı sürecinde bir şey gözden kaçıyor o da İsrail. Kremlin'de en güçlü lobi, Yahudi lobisidir. Rusya, İsrail'in nasıl bir misyon ürettiğinin farkında. İsrail'in dini ihtirasıyla coğrafyada yarattığı bozgun Rusya'yı rahatsız etse de Rusya karşısında İsrail'in ekonomik gücü, İsrail kökenli kapitalist türevlerin küresel etkisi Rusya'yı derinden etkiliyor.
İsrail Suriye'de Rusların kontrol ettiği hava sahasına girip İran ve Hizbullah’ı vurabiliyor. Yine Rejim'e ait askeri birlikleri bombalayabiliyor. İsrail ile Rusya arasında adı konmayan bir işbirliği var ve bu işbirliği Fırat'ın doğusunda kendisini hissettiriyor. Bölgedeki gizli aktörün İsrail olduğunu görmek gerekiyor.
"Bir subayımız: 5 gün uyumadım"
Sahadaki duruma dönersek, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) bölgede terör örgütüne yönelik harekatı hız kesmeden başarıyla devam ediyor. İnsanları hayrete düşürecek tüneller deşifre ediliyor. 60 farklı yönde 200 kilometrelik tüneller bulundu. Mehmetçiğin ise eli tetikte. Bir subayımız diyor ki: 'Beş gün uyamadım. Ancak tavşan uykusu. Patlamalar, mermi sesleri, irkilmeler, ikazlar, çatımanın, belirsizliğin ve tehlikenin kokusu. Böylece tavşan uykusunun sonu Apansız sıçramalar.
"Bizim için en büyük tehdit"
Türkiye için en büyük tehdit, karar vericilerin zihinlerine yaptırımlar üzerinden kararlılığını bozmak adına yapılan baskı. Milletimizin zihinlerine sızmak istiyorlar. İşte bunun adı psikolojik harekat. Milletçe mukavemetimizi, inancımızı zayıflatmaya çalışıyorlar. Şu an Batı'nın da ABD'nin de Türkiye'ye yüklenmesinin tek nedeni bu. Türkiye sahada ve kesinlikle çok güçlü. Herkes bunu görüyor; biliyor ve zihnimizde baskı yaratmaya çalışıyorlar.
Karakozok bölgesinin önemi
Karakozak bizim için en önemli alanlardan biri. Bundan sonra çok daha fazla konuşacağımızı düşünüyorum. Çünkü orası bizim toprağımız ve Süleyman Şah'ın türbesinin bulunduğu yer. Buraya yapılması olası harekat uluslar arası hukuki gerekçesi ve son derece önemli bir haklılığı var.