Abdülkadir Selvi'den flaş çözüm süreci kehaneti
Abone olYeni Şafak yazarı Abdülkadir Selvi bugünkü yazısında çözüm sürecinde gelinen son noktayı yazdı.
İNTERNETHABER.COM- Çözüm süreci görüşmelerinin ivme kazanmasıyla HDP heyeti ve İmralı, Kandil ve Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ile görüşmeleri sıklıkla gerçekleşti ve bu görüşmelerin birçoğunun içeriği basına sızdırılmadı.
Peki çözüm sürecinin ivme kazandığı son süreçte çözüm sürecinin son durumu hangi aşamada?
Güçlü Ankara kulisleriyle tanınan Yeni Şafak yazarı Abdülkadir Selvi bugünkü yazısında çözüm sürecine ilişkin flaş açıklamalar yaptı.
İşte o yazıdan çarpıcı satırlar:
Akordion’un sıkışması gibi.
Çözüm sürecinde ciddi bir tıkanıklık yaşanıyor.
Bu durumda barış iradesini güçlü tutmak ve “İnadına barış” demek gerekiyor.
İRA sürecinin önemli isimlerinden Jonathan Powel,”Önemli olan bisikletin pedalının çevrilmesidir” demişti.
Peki bisikletin pedalı çevriliyor mu?
Çevriliyor.
Ama sorunlar var.
Tablo şu:
"HDP SALINCAK GİBİ"
Hükümet ve Öcalan cephesinde güçlü bir irade söz konusu. Kandil, çözüm sürecini tıkamak için bir kez daha devreye girdi. HDP ise salıncak gibi.
Çözüm sürecinin bazı zaaf noktaları var. Bunlardan biri de HDP’nin siyaseten güçsüz konumda olması. İRA sürecinin başarıya ulaşmasında önemli etkenlerden biri siyasi yapılanma olan Sinn Fein’in, silahlı terör örgütü olan İRA’dan daha güçlü olmasıydı.
"DEMİRTAŞ BAYIK GİBİ AÇIKLAMALAR YAPIYOR"
HDP’nin başında bir Gerry Adams’in olsa, çözüm sürecine çok olumlu katkısı olurdu.
Ne yazık ki Selahattin Demirtaş, Gerry Adams gibi, barışın öncüsü olmak yerine zaman zaman Cemil Bayık türü açıklamalar yapmayı tercih ediyor.
Çözüm süreci, HDP’yi güçlü bir muhatap haline getirdi. Kandil’in barışı tıkayan bu tutumu aynı zamanda HDP’ye kurulmuş bir tuzak. Bu aşamada HDP’nin Öcalan’ın, mesajını açıklaması dahi sürece çok büyük bir ivme kazandıracak. Ama HDP bunu yapmıyor? Dün sordum cevap alamadım. Sormaya devam edeceğim. HDP, Öcalan’ın,” Silah miadını doldurdu. Kürt hareketi yoluna demokratik siyasetle devam edecek. Ben de Nevruz’da PKK’yı silahlı mücadeleyi bırakmak üzere kongre toplamaya çağıracağım” mesajını açıklayacak mı?
"KANDİL ŞAŞKIN"
Bu arada Öcalan’ın silah bırakma konusunda net bir mesaj vermesinin Kandil’de bir şaşkınlığa yol açtığı anlaşılıyor. Öcalan’dan sözlerinin önüne ya da sonuna bazı şartlar eklemesini bekleyen Kandil’in kısa ve net mesaj karşısında manevra alanının daraldığı gözleniyor.
Kandil o nedenle 4 Şubat tarihli mesajdan sonra Öcalan’dan güçlendirici ikinci bir mesaj daha talep etti. Öcalan’ın 4 Şubat çağrısını güçlendirici mesajda Kandil’e iletildi. Bunun üzerine Kandil, silahsızlanmayı görüşmek üzere PKK kongresini toplantıya çağırmak yerine, süreci tıkama yönünde bir hamle yaptı. Çünkü Kandil, Öcalan’ın mesajının içeriğine itiraz etmiyor. Varlığına karşı çıkıyor. Peki bu kalıcı bir durumu mu işaret ediyor? Çözümü tıkayan Kandil, silahlı mücadeleye mi dönecek?
Öcalan, Kandil’e, Kandil ise Öcalan’a ihtiyaç duyuyor. Öcalan’ın gücü elinin altında silahlı bir örgütünün olması, Kandil’in ise kitlelerde karşılığı olan Öcalan’a ihtiyacı var.
O nedenle ne Kandil Öcalansız olabilir ne de Öcalan PKK’sız.
Kandil enfekte bir yapı.
Amerikan ve İngiliz istihbaratının, İran’ın, İsrail’in çıkar ilişkisi içinde olduğu ve 30 yıldır aynı isimlerin yönettiği bir örgüt...
Varlığını silahlı mücadeleye dayandıran bir yapı. Ama nihayetinde Kandil’de de Öcalan’ın doğrultusunda tavır koyacak kadrolar ağırlıkta.
Öcalan, PKK’yı kurduğunda, ona, ”Türkiye’yi meşgul et” demişlerdi. Şimdi de Kandil’e,” silahı bırakma” telkininde bulundukları anlaşılıyor.
"KANDİL'İN TAVRI SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİL"
Ancak Öcalan, daha stratejik düşünüyor. Silahlı mücadeleyi başlatan, PKK gibi bir terör örgütünü kuran kişi olarak, silahların bırakılmasını sağlayan lider olmaya oynuyor.
O nedenle Kandil’in bu tavrı sürdürülebilir değil.
Bel ki bir süre İmralı’nın kosterler çalışmayacak ama Öcalan’la görüşmeler sürecek.
Ankara, barış adına büyük bir fırsatın ıskalandığı görüşünde. HDP ile hükümetin ortak açıklaması ile barış adına değerli bir adım atılacaktı. Bu fırsat şimdilik kaçmış gibi gözükse de, barışı elde etme konusundaki kararlılık sürüyor.
"NEHRİN YARISINI GEÇTİK"
Hedef, PKK kongresinin silahsızlanma gündemiyle toplanması. Çünkü,”Başladığımız noktaya göre ilerideyiz”deniliyor. Başbakan Davutoğlu’nun, ”Nehrin yarısını geçtik, bu işin geri dönüşü olmaz” sözünde olduğu gibi.
Bu bilet tek yönlü olarak kesildi. Çözüm süreci ilk kez bir hükümet proğramına girdi. Çözümün yasal altyapısını düzenleyen 3 maddelik yasa çıkarıldı. MİT kanununda yapılan değişiklikle PKK ile görüşmeye yasal güvence getirildi. Çözüm kurulları oluşturuldu.
HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, hükümetin çözümle ilgili 10 maddelik ev ödevinden söz etti. Buradaki sorun ev ödevinin yapılması değil. Barış adına 10 madde de olur, 15 maddede. Ev ödevleri de yapılır, ev ödevleri de verilir. Önemli olan, Öcalan’ın çağrısı karşısında HDP’nin tavrıydı. HDP sınıfta kaldı. Hem ayrıca Kürt siyasi hareketi her zaman ev ödevi veren bir üsluptan çıkıp, hadi vazgeçtim görüşmeler yaptıkları hükümetle uyum içinde olmalarını, Öcalan’ın, stratejik vizyonuna göre hareket etseler yeter.
Ankara gerçekçi.
IŞİD varlığı sürdüğü sürece, Suriye, Irak ve İran başta olmak üzere Ortadoğu’daki gelişmeler nedeniyle Kürtlerin silaha en çok ihtiyaç duyduğu bir sırada Kandil’in silahsızlanması beklenmiyor. PKK’nın Türkiye’deki silahlı mücadelesini sona erdirmesi isteniyor. Elde etmek zor ama imkansız değil.
Che Guavera,”Gerçekçi ol, imkansızı iste” demişti. Bizim işimiz daha kolay. Gerçekçi olup, çözümü istiyoruz.
UMUT VEREN FAKTÖRLER
Kandil’in, çözüm karşıtı tutumu umutlarımızı kırıyor. Gerçekçi olmamız gereken bir dönemden geçiyoruz. Ama çözüm adına umutlu olmamızı gereken faktörler de var.
1-Hükümet ve Öcalan’ın çözüm konusundaki kararlılığı.
2-Çözüme kamuoyundaki güçlü destek.
Çözüm adına önemli adımlar atıldı. Süreç olgunlaştı ve görünür hale geldi. Barış adına, geri dönüşü olmayan bir yola girildi. Barışın bileti tek yönlü olarak kesildi.