Abdülhamit'in torunu Şam'da tehlikede
Abone olŞam'da bulunan Sultan 2. Abdülhamid'in en büyük torunu ve ailenin en yaşlı 2. ferdi Şehzade Dündar Efendi'nin hayatından endişeli.
İNTERNET HABER - Osmanlı
padişahlarından 2. Abdülhamid'in 4. kuşak torunu Abdülhamid Kayıhan
Osmanoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Sultan 2.
Abdülhamid'in torunu Abdülkerim Efendi'nin oğlu, 1930 doğumlu
Dündar Efendi'nin, halen Şam'da hayatını sürdürdüğünü
belirtti.
İşitme problemi nedeniyle Dündar Efendi ile telefonda
konuşamadıklarını ancak eşiyle sık sık telefonda görüştüklerini ve
sağlık durumuyla ilgili bilgi aldıklarını aktaran Abdülhamid
Kayıhan Osmanoğlu, Suriye'deki olaylar nedeniyle aile fertlerinin
hayatından endişe duyduklarını aktardı.
Dündar Efendi'nin sağlık sorunları nedeniyle evden çıkmadığını
belirten Osmanoğlu, "Amcamı, İstanbul'a getirmek istiyoruz ama yol
şartları ve sağlık koşulları nedeniyle gelmesi zor. Hatta aile
büyüklerim izin verirse bizzat gidip getirmek isterim. Şam'dan
karayoluyla en yakın faal havalimanına gidip oradan uçakla buraya
gelebilir diye düşünüyoruz. Ancak yol riskli. Olaylar var. Sağlık
problemleri de buna izin vermeyecek gibi görünüyor. Bu nedenle
buraya gelmesi zor ve kendisi de bu zorluk nedeniyle gelmek
istemiyor" diye konuştu.
Suriye'de yaşanan olayların aileyi derinden üzdüğünü aktaran
Osmanoğlu, "Ailemizin üyeleri burada. Anne tarafımdan akrabalarım
da Suriye'de. Bunun dışında da Müslüman kardeşlerimiz de orada
zulüm görüyor. Bu bizi çok üzüyor. Kimyasal silah kullanılması gibi
şeyler söyleniyor. Kimyasal silah kullanılması ne demek? Yaşanan
olaylardan tedirginiz" ifadelerini kullandı.
Osmanoğlu, "Suriye'ye uluslararası bir müdahaleden söz ediliyor.
Sizin bu konudaki görüşünüz nedir?" şeklindeki soruyu "Biz
Müslümanlar olarak oraya sahip çıkmalıyız. Genel olarak da dünyaya
baktığımızda zulüm görenler hep Müsümanlar. Suriye'de yapılması
gereken de bir an önce Esed'in devrilmesi ve gitmesi" diye
yanıtladı.
Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu, dünyada Müslümanların "liderinin"
bulunmamasının, İslam coğrafyasındaki sıkıntıların nedeni olduğunu
da savunarak, "Müslümanların bir başı, halifesi olursa inanıyorum
ki, hem Arap coğrafyasında hem tüm dünyada böyle olaylar
yaşanmayacaktır. Müslümanlara bir baş gerektiğini biliyorum. Bu
aileden mi birisi olur, kim olur, nasıl olur bilmiyorum ama bu
ilerleyen zamanlarda belki olabilir. Neden olmasın?"
değerlendirmesinde bulundu.