Abdülaziz'in piyonosu çürüyor
Abone olOsmanlı İmparatorluğu'nun 32'nci padişahı Sultan Abdülaziz'e 1877 yılında Avusturya İmparatoru tarafından hediye edilen piyano zamana karşı direniyor.
Osmanlı İmparatorluğu'nun 32'nci padişahı Sultan Abdülaziz'e
1877 yılında Avusturya İmparatoru tarafından hediye edilen ve
Cumhuriyet Dönemi'nde satılıp sahip değiştiren `Ehrbar' marka
kuyruklu piyano, son durağı olan Çukurova Üniversitesi (ÇÜ)
Konservatuvarı'nda zamana direniyor. Geçen yıllarda hasar gören
piyano, ödeneksizlik yüzünden 13 yıldır onarılmayı bekliyor.
Piyanist Mithat Fenmen'in 1950'de yazdığı bir kitapta fotoğrafları
ve hakkında detaylı bilgiler verdiği piyano, 1855'te Viyana'da
Sultan Abdulmecit için yapıldı, üzerine de Abdulmecit'in tuğrası
işlendi. Ancak bilinmeyen bir nedenle Avusturya İmparatoru
tarafından 1877'de Sultan Abdülaziz'e hediye edildi. Kitaptaki
bilgilere göre, Cumhuriyet'in ilanıyla bazı saray mallarının satışı
sırasında Adanalı bir tacir tarafından satın alındı. Adana'ya
getirilen piyano, sahibinin iflası üzerine başkalarına satıldı. Son
olarak bir derneğin eline geçti. Dernek binasını 1992'de yıkılırken
çöpe atılmak istenen piyanodan tesadüfen haberi olan dönemin ÇÜ
Genel Sekreteri Adnan Tibet, durumu Devlet Konservatuvarı'na
bildirdi. Dernek yöneticilerinden alınan piyano, bu kez ÇÜ Devlet
Konservatuarı'nın eline geçti. Konservatuvarda piyano akort ve
onarım uzmanı olarak görev yapan Öğretim Görevlisi Mustafa Çıtak da
yaptığı inceleme ve araştırmalar sonucu, piyanonun Sultan
Abdülaziz'e ait olduğunu belirledi. Piyano, Devlet
Konservatuvarı'nın onarım atölyesine götürüldü. ÖDENEK YOK Öğretim
Görevlisi Mustafa Çıtak, piyanodaki hasarları ve onarılması için
gereken malzemeleri belirledi. Ancak, 1992'den bu yana üniversite
yönetimi onarım için ödenek ayırmadı. Zamana karşı direnen piyano,
konservatuvarın bodrum katındaki atölyede onarım bekliyor.
Araştırma Görevlisi Çıtak, piyanonun onarımı için gerekli
malzemenin yurt dışından ithal edilmesi gerektiğini ve bunun
maliyetinin yaklaşık 10 bin YTL'yi (10 milyar lira) bulabileceğini
söyledi. Aradan geçen 13 yıla rağmen bu paranın üniversite
yönetimince verilmediğini anlatan Çıtak, "Bu piyanoya maddi değer
biçmek çok zor. Ama manevi değeri çok yüksek. Yaklaşık 80 yıldır
elden ele gezmiş. Hor kullanıldığı anlaşılan piyanonun dış
mobilyası çizilmiş, ses tablası çatlak, teller ve şase paslanmış,
pedal sistemi kayıp, pedalları kırık, tuş üstlerinin yarısı
dökülmüş'' dedi. Piyanonun onarılması halinde yeniden ses
vereceğini belirten Çıtak, "Mozart, Chopin, Bach gibi besteciler,
bestelerini bu piyanolar için yapmışlar. Şimdi modern piyanolarda
dinlediğimiz o bestelerin asıl tadını almak için, bu piyanolarla
çalınması gerekiyor. Elimizdeki piyanoyu onarırsak, okulumuzdaki
öğrencilerin eğitiminde ya da özel konserlerde kullanılabilir''
diye konuştu. MOZART'IN PİYANOSUYLA AYNI Çıtak, `Ehrbar' marka
kuyruklu piyanonun gövdesinin maun ağacından, siyah tuşlarının
abanozdan, beyaz tuşlarının üst kısmının ise fildişinden
yapıldığını belirtti. Yan tarafında Osmanlı Tuğrası ve Sultan
Abdulmecit'in tuğrası ile çeşitli yerlerinde 20 ay yıldız işlemesi,
ön kısmında ise pirinç işlemeler var. Gelişmiş bir şase yapısı
bulunan piyanoda, o günün şartları düşünülerek şamdan yerleri de
yapılmış. Ses aralığı 7 oktav. Çıtak'a göre, Avusturyalı besteci
Mozart'ın kullandığı piyanoyla aynı özellikleri taşıyor dha