ABDlilerin Patara aşkı(!)
Abone olAmerikan Anayasasını yazanlar, Pataradaki Antik Likya Federasyonunu örnek almış
“Amerikan Anayasası’nı yazanlar, Patara’daki Antik Likya
Federasyonu’nu örnek almış…” Konuyla ilgili tüm hengâme bu iddia
ile başladı.
ABD’liler bölgeye yakın yerlerden hızla toprak ve mülk ediniyor.
Bölgedeki hareketlenme turizm ve tanıtımla ilişkilendirilse de
ABD’lilerin bölgeyi kendilerine yeni bir yaşam merkezi
yapmalarından endişe ediliyor.
“Amerikan Anayasası’nı yazanlar, 3 bin yıl önce Patara’da kurulu
olan Antik Likya Federasyonu’nu örnek almış…” Tüm hengâme bu iddia
ile başladı. New York Times, 19 Eylül 2005’teki haberinde, ABD
Anayasası’nın Patara’da doğduğunu “Eskiden uluslararası yaşamın
merkeziydi” şeklinde duyurdu. NYT, işi daha da abartarak “Büyük
İskender buradaydı, Efes’e giden Hz. İsa’nın havarilerinden Aziz
Paul’ün yolu buradan geçti... ” dedi. Gazetenin verdiği haberde, 3
bin yıl önce Patara’da kurulu olan Likyalıların idari yapısı, ABD
federatif sisteminin de temelini oluşturuyordu ve yüzyıllar sonra
Amerikan Anayasası taslağını yazanlara örnek teşkil eden antik
Likya Federasyonu, türünün ilk örneği sayılıyordu.
ABD’lilerin, son zamanlarda, Muğla ve Antalya’nın kesiştiği noktada
yer alan, Kalkan’a 15 km mesafede bulunan, dünyanın en güzel ve en
uzun kumsalına sahip bir yer olan Patara Bölgesi ile ilgilenmesinin
en önemli sebebi de bu. Akdeniz Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nden
Prof. Fahir Işık ve eşi Havva Işık’ın 1989 yılında başlattığı
Patara kazısı sonrası yaşananlar, AKP’nin yabancılara toprak
satışlarını serbest bırakmasıyla da birleşince bambaşka bir çehreye
büründü. Amerikalılar ve yerli yardakçıları, şimdilerde, Muğla ve
Antalya’nın birleştiği noktadaki Patara’da yaşamış olan Likya
uygarlığının, tarihi bir emsal olarak, ABD’nin ilk kuruluşunda
tartışıldığını ve ABD’nin siyasi yapısının oluşumuna katkısı
bulunduğunu belirtiyorlar. Amerikalılar ve diğer yabancıların
bölgede mülk ve toprak alımları hızla artarken bölge halkı tanıtım
ve turizm gelirleri gibi şeylerle aldatılıyor. Olayın içinde
Kalkan’da yazlık ev alan, CFR, Bilderberg ve Yahudi Lobisiyle içli
dışlı bir ABD Kongresi eski üyesi Musevi asıllı Stephen Solarz da
var.
Solarz’a bölgeyi gezdiren eski vekillerden Bülent Akarcalı, 11
Nisan 2006 tarihli Vatan Gazetesi’ndeki yazısında oldukça önemli
bilgiler veriyordu: “1984-87 arası ABD Kongresi’nde Türkiye için
Lobi çalışmaları yapmak üzere bir grup milletvekili,
görevlendirildik. Bazı Kongre üyeleriyle yakın dostluk kurduk. New
York Senatörü Stephan Solarz da bunlardan biriydi. Dört beş yıl
önce de Kalkan’da bir ev yaptırdı ve yılın üç ayını Türkiye’de
geçirir oldu. Geçen yaz Solarz’a Patara’yı gezdirdim; onu Prof.
Fahri ve Havva Işık’la tanıştırdım. Solarz bize Likya Birliği’nin,
tarihi bir emsal olarak, ABD’nin ilk kuruluşunda tartışıldığını ve
ABD’nin siyasi yapısının oluşumunda Patara’nın önemli bir yeri
olduğunu söyledi.
2007’de Patara’da büyük bir olay geliştirmeyi kararlaştırdık: Antik
parlamentoda Türk ve ABD’li parlamenterlerin sembolik bir oturumu
yapmaları... Türk-ABD İş Konseyi toplantıları dolayısıyla bir
geceyi Patara gecesi olarak düzenleyip hem ilk tanıtım yapılmasını
hem de kazılar için bağışlar toplanmasını sağladık” Bülent
Akarcalı, oldukça sevindiği anlaşılan yazısını, ‘birilerinin’
projelerini durdurmak için ellerinden geleni yaptıklarından şikâyet
edip, okurlarını, 2007 ağustosunda düzenlenecek geceye davet ederek
bitiriyordu.
ABD’nin dikkatlerini Patara’ya ve burada sürdürülen kazıya çekmek
isteyenler, ABD Anayasası’nın 220. yıl kutlamaları çerçevesinde
Patara’da da bir etkinlik planladılar. Başkanlığını Emine
Karakitapoğlu’nun yaptığı Kalkan ve Ata Mülkünü Koruma Derneği,
kutlamaların amacının masum olmadığını, memleketi bölmeyi
hedeflediği ileri sürmüş ve bu etkinlikle ilgili savcılığa suç
duyurusunda bulunmuştu. Karakitapoğlu, “Dernek olarak kazı ekibi
hakkında kazıların bilimsel yapılmadığı iddiasıyla suç duyurusunda
bulunduk. Burada 17 yıldır kazı yapılıyor. Ancak usule uygun kazı
yapıldığına inanmıyoruz. Kazıdan bugüne kadar 6 profesör ayrıldı.
Hepsinin de gerekçesi eserlerin tahrip ediliyor olması.”
demişti.
Öte yandan Solarz, ABD’nin ve Siyonizme hizmet eden karanlık fikir
adamları, Bernard Lewis, Henry Kissinger, Richard Perle, Zbigniew
Brzezinski, George Harris, Morton Abramowitz, Paul Henze, Moris
Amitay, Nelson Ledsky, Ellen Laipson, Moris Abram gibi isimler
arasında sayılıyor. Solarz’ın Akdeniz bölgemizde konuşlanması
anlamlı bulunuyor. Solarz, JINSA (Ulusal Güvenlik Sorunları Yahudi
Enstitüsü) gibi, 28 Şubat’ta da görünür ve görünmez önemli roller
oynayan ve emekli askerlere, işadamlarına ödül veren bir kurumla da
bağı olan bir kişi. Solarz, Hindistan’dan, Pakistan’a dünyanın pek
çok ülkesi ile ilgileniyor.
Kaynak: www.miiligazete.com.tr