ABD'lilere sohbeti yarıda kestiren cevap
Abone olGezi Parkı protestolarıyla birlikte Amerika'nın tavır değişikliği dikkat çekici. Son örneği yazar Orhan Miroğlu ile yapılan röportajda yaşandı.
Kürt yazar Orhan Miroğlu'nun cevaplarına bozulan ABD'li
think-tank yetkililerinin, sohbeti yarıda kestikleri ortaya
çıktı.
ABD'linin "Erdoğan Putin'e, Türkiye, Asya'da yönetilen
diktatörlüklere benzetiliyor?" sorusuna Miroğlu,
"Türkiye birkaç milyon dolar harcanarak üstünde oyun
oynanabilecek bir ülke değil" diye cevap
vermiş,
Kuruluş amaçları arasında tarafları uzlaştırmaya zorlamak olan ABD'li düşünce kuruluşu, Orhan Miroğlu'na, "Kürtler'in bu aralar çok büyük milliyetçi ve ırkçı saldırılarla karşı karşıya kaldığı söyleniyor?" şeklinde soru sordu.
Gezi Parkı gösterilerinin başladığı ilk günü "kaygı duyuyoruz" açıklamasını yapan ABD yönetimi kafaları karıştırdı. CNN İnternational Taksim'den 9 saat canlı yayın yaptı. ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'in "Türkiye'deki gelişmelere kayıtsız kalamayız" diye konuştu.
Batı basınında Başbakan Erdoğan'a yönelik haber ve makaleler
ardı arkasına geldi. "Dost ve müttefik
Türkiye" bir anda "kaos ülkesi" haline
geliverdi. Erdoğan da halkına "kan kusturan bir
diktatör" olarak yansıtıldı.
"TÜRKİYE DİKTATÖRLÜKLE YÖNELİTİLİYOR"
İşte bu ortamda Amerika'dan gelen iki think-tank kuruluşu, Star gazetesi yazarı Orhan Miroğlu'ndan randevu istedi. Miroğlu ile ABD'liler Meclis'in tabur bahçesinde görüştü. Yazar, Gezi Parkı ve çözüm sürecine ilişkin sorulara verdiği cevapların ABD'lilerin hiç hoşuna gitmediğini söylüyor. Miroğlu, o soruları ve verdiği cevapları taşıdı.
- Erdoğan'ı samimi buluyor musunuz?
- Sohbete böyle bir soruyla başlamanıza şaşırdım. Bu soru son
zamanlarda sık karşılaştığımız bir soru. Ben bir anlam veremiyorum.
Hangi konuda samimi veya değil, nasıl karar vereceğiz? Soruyu
gündemde tutmaya çalışanlar, Erdoğan ve hükümetinin son 10 yılda
kaydettiği başarılan hatırlamak ve samimiyeti bunun üzerinden
tartışmak istemiyorlar.
- Ama Erdoğan Putin'e, Türkiye, Asya'da yönetilen
diktatörlüklere benzetiliyor?
- Türkiye bu söylediğiniz ülkelerin hiçbirine benzemiyor. Erdoğan
da Putin değil.
Türkiye'nin zaman zaman askeri darbelerle dar boğaza girmiş olsa
da, güçlü bir demokratik geleneği ve Tanzimat'tan bu yana
geliştirdiği tecrübeleri var. Siz şimdi kalkmış böyle bir ülkeyi,
Soros'un 60-70 milyon dolar harcayarak rejim değişikliğine
uğratmakla övündüğü ve uzun yıllar komünizmle yönetilmiş ülkelere
benzetiyorsunuz. Türkiye birkaç milyon dolar harcanarak üstünde
oyun oynanabilecek bir ülke değil.
- Ama Kürtler'in bu aralar çok büyük milliyetçi ve ırkçı
saldırılarla karşı karşıya kaldığı söyleniyor?
-Kim söylüyor bunu?
- Konuştuğumuz bazı kişiler.
- Bu kişiler kim bilmiyorum, ama size gerçeği söylemiyorlar. Bakın
ben de Kürdüm.
Kürtlere karşı bugün böyle bir saldırı yok. 90'lı yıllarda köyleri
boşalttı devlet ve 3 milyon insan Batı'ya göç etti. Türklerle komşu
oldular bu insanlar. Bazı olaylar oldu. Ama Kürtlere karşı sistemli
bir ırkçılık ve saldırı hiçbir zaman olmadı. Olsaydı zaten beraber
yaşayamaz hale gelirdik. Ben de Kürdüm, Türklerin yaşadığı
şehirlere gidiyorum ve Türk halkına, Kürtler sizin gibi eşit haklar
kullanmak istiyorlar, sorun bu diyorum. Kimse bir tepki göstermiyor
bu söylediklerime.
- Peki Türkiye Batı'da neden böyle
algılanıyor?
- Batı'nın yeni bir Türkiye algısı yaratmak istediğini düşünüyorum.
Bu çok tehlikeli.
Çünkü Türkiye daha milliyetçi bir hatta çekilir ve içine kapanır.
İş o boyutlara vardı ki, Amerika'da herkesin Türkiye'ye dair bir
fikri var artık. Ama bu fikirler ne kadar gerçek buna bakmak lazım.
Sizin ünlü artistleriniz bile Türkiye'yi konuşmaya başladılar.
Madonna, Bruce Willis gibi dünyaca ünlü kimseler, Türkiye acı
çekiyor diye demeçler veriyorlar. Bruce Willis'e, Türkiye'nin
halitada yerini göster deseniz gösteremez.
- Önemsemeyin bunu.
- Olur mu canım, bu haberler Türkiye'de ve dünyada manşetten
veriliyor, benim önemsemem değil mesele, dünyada yeni bir Türkiye
algısı yaratılıyor, mesele bu.
- Siz milletvekili misiniz?
- Hayır ben gazeteciyim, milletvekili değilim, kim söyledi size
milletvekili olduğumu?
Onlarla beraber gelen ve mecliste çalıştığını söyleyen bir arkadaş
söze girdi:
- Siz hiç milletvekilliği yapmadınız mı?
- 'Hayır yapmadım' dedim.
Niye bu kadar şaşırdılar anlam veremedim, acaba görüşme portföyü
sadece milletvekillerinden mi oluşuyordu, bunu öğrenemedim.
RÖPORTAJI YARIDA BIRAKMIŞLAR
Yazar Miroğlu, röportajla ilgili izlenimlerini ve dünyanın yeni
oryantalistleri hakkında şu değerlendirmeyi yapıyor:
"Acaba birkaç gün sonra muhtemelen medyayla paylaşılacak olan bu
raporun sadece milletvekilleriyle görüşülerek hazırlandığının ifade
edilmesi, raporu kamuoyunun gözünde daha mı sahici kılacaktı, hesap
bu mu diye düşünmeden edemedim. Misafirlerimiz, sohbet devam
ediyorken, başka bir randevumuz var diyerek izin isteyip gittiler.
Türkiye yeni bir oryantalizmle karşı karşıya. Dünyanın yeni
oryantalistleri harıl harıl rapor hazırlamakla meşguller. Klasik
oryantalistler, bence daha kaliteli insanlardı.
Klasik dönemin oryantalistleri, dağ bayır aşar, icat edecekleri
ülkenin halkıyla yıllar geçirirlerdi. Şimdikiler, sorularını
hazırlıyor ve bu sorulara istedikleri cevapları verecek yerli
işbirlikçilere zahmetsiz ulaşıyorlar. Yeni oryantalizm bu
usullerle, hem de mecliste gerçekleşen görüşmelerle inşa
ediliyor.
Eh bazen karşılarına benim gibi yol kazası kimseler de çıkabiliyor
tabi. Hem Kürt hem Türkiyeci; sanırım kafaları epey karıştı
Amerikalı dostlarımızın."