ABD'li generalin Suriye ziyareti PKK mini ordu kurdu
Abone olABD'nin üst düzey generalinin Suriye ziyareti çok konuşuldu. Son dönemdeki gelişmeler 'sırada Türkiye mi var?' sorusunu akıllara getirdi.
Oktay Sağlam
İNTERNETHABER.COM- Bugün Suriye'nin kuzeyinde
yaşananlar 1. Körfez Savaşı öncesi ABD'li yarbayın "Geride
bıraktığımız silahlar özellikle Kuzey’de Kürtler tarafından ele
geçirilecek" açıklamasını doğrular nitelikte.
ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı General Joseph Votel, geçtiğimiz hafta sonu Suriye’nin kuzeyine dün 11 saat süren gizli bir ziyaret gerçekleştirdi. Votel, buradaki ABD özel kuvvetleri ve terör örgütü PKK'nın Suriye kolu PYD yöneticileriyle DAEŞ’e karşı yürütülen mücadeledeki işbirliğini görüştü.
ABD'Lİ GENERAL: SAVAŞ KAPASİTESİNDEN MEMNUN
KALDIM
Votel'in ziyaret sonrası yaptığı açıklama önemliydi: "Şu
anda ulaştıkları savaş kapasitesinden memnun kaldım. Kendilerine
sağladığımız askeri destek ve eğitim sonrasında sergiledikleri bu
kapasite, bizim, yerel unsurlarla işbirliği stratejimizin
doğruluğunu bir kez daha gösterdi…"
TONER: YPG ETKİLİ ORTAK
Ziyaretten kısa bir süre sonra da PYD öncülüğündeki güçler, IŞİD'in Suriye'deki kalbi Rakka'ya operasyon başlattı. Rakka operasyonu başladıktan saatler sonra ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner, basın açıklamasında şunları söylüyordu:
“Birkaç grupla birlikte çalışıyoruz. Özellikle de YPG ve Kürt güçleriyle. Açık söylüyorum, IŞİD’in Suriye’nin birçok bölgesinden çıkarılmasında etkili bir ortaktılar.”
RUSYA DA YARIŞA KATILDI
PYD, tarihinin gördüğü belki de göreceği en şanslı günlerini yaşıyor. Bir yanda ABD diğer yanda Rusya askeri destekte birbirleriyle yarışıyor. Rusya’nın PKK’ya, özellikle helikopterlere karşı çok etkili omuzdan atmalı füze sistemi IGLA verdi. NATO'daki kod adıyla SA-18 füzeleri. Bilindiği üzere geçtiğimiz günlerde PKK, bu füzeyi kullanarak Çukurca'da askeri helikopterimizi düşürmüş ve 2 pilot şehit olmuştu. Genelkurmay sonraki günlerde füze iddiasını yazılı açıklamayla doğrulamıştı.
PYD'den Rakka açıklaması Sputnik'te yer alan habere göre terör örgütü PKK'nın Suriye kolu PYD, Demokratik Suriye Güçleri’nin operasyon başlattığı Rakka kentinin IŞİD’den kurtarıldıktan sonra "Rojava ve Kuzey Suriye Demokratik Federal Sistemi’nin bir parçası olacağını" öne sürdü. |
20 BİNİ AŞTILAR
PYD'nin silahlı gücü YPG'ye tonlarca silah techizatı yardımı yanında eğitim de veriliyor. Tank ve zırhlı birlikler eşliğinde Rakka'ya ilerleyen YPG'nin savaş kapasitesi, her geçen katlanıyor. Suriye'de IŞİD karşıtı yerel silahlı güçlerin 30 bine dayandığı, 5-6 bininin Araplar ve diğerlerinin ise PYD’den oluştuğu belirtiliyor. DAEŞ sonrası hedefin neresi olduğunu tahmin etmek zor değil.
Geçtiğimiz şubat ayında Aksiyon dergisinde yer alan bir haberde YPG'den Bozan adlı komutanın ifadeleri şöyleydi: "Bize birkaç ay lazım. Sonra Türkiye’de (YDGH’den dönüşen) YPS’nin yardımına yetişeceğiz. Yani baharın gelmesi yeterli. Türkiye’de işimiz zor olacak ama imkânsız değil. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Baharda büyük direniş başlayacak."
Türkiye'nin güneyinde yaşananlar beraberinde korkunç senaryoları da getiriyor. Daha doğrusu malum haritalar ve yakın tarihte Suriye krizine ilişkin söylenenler akıllara geliyor.
IRAK'TAN SURİYE'YE
İşte bu noktada 17 Eylül 2015 tarihli Milliyet yazarı Güneri Civaoğlu'nun "PKK'nın ağır silahları" başlıklı yazısı bir kez daha gündemde. 1. Körfez savaşı sırasında Suudi Arabistan'a giden Civaoğlu, anısını okurlarıyla paylaşmıştı. O yazıda Amerikalı Yarbayın sözleri şöyleydi:
YARBAY: YA VERECEKSİNİZ YA DA
SAVAŞACAKSINIZ
“Biz savaştan sonra buralardan çekileceğiz. Geride
bıraktığımız silahlar özellikle Kuzey’de Kürtler tarafından ele
geçirilecek. Silahlanan Kürtler Türkiye’den toprak isteyecek. Ya
istedikleri toprakları vereceksiniz, ya da
savaşacaksınız.”
Bölgeye yönelik çizilen haritaların en ünlüsü, Türkiye'nin
NATO'ya nota vermesine sebep olan ABD Ulusal Savaş Akademisi'nden
emekli Albay Ralph Peters'in çizdiği haritaydı.
"Armed Forces Journal" dergisindeki bir makalede 2006'da yer alan harita, Ortadoğu'daki ülkelerin neredeyse tamamının sınırlarını değiştirilmiş olarak gösteriyordu.
ALBAY PETERS KİMDİR?
Emekli Albay Ralph Peters, eski ABD Başkanı Bill Clinton'un
danışmanlığını yaptı. Strateji uzmanı olan Peters, neo-con'ların en
önemli düşünce kuruluşlarından Washington Enterprise Enstitüsü'nde
görev yapıyor. Peters'ın "Kanlı Sınırlar" başlıklı son makalesinin
yayınlandığı Amerikan Silahlı Kuvvetler dergisi (American Armed
Forces Journal) ise 1863'ten buyana yayınlanıyor. Derginin resmi
sitesinde yer alan açıklamaya göre okuyucuları arasında Beyaz Saray
yönetimi, ABD Savunma Bakanlığı'nın üst düzey yetkilileri,
generaller ve devlet liderleri bulunuyor.
3 YIL ÖNCEKİ HARİTADA SURİYE ÜÇE BÖLÜNMÜŞTÜ
IŞİD'in Irak ve Suriye'de ortaya çıkmasından sonra Ortadoğu haritaları yeniden gündeme geldi.
SYKES-PİCOT ANLAŞMASI 100. YILDÖNÜMÜNDE HARİTA
Yine geçtiğimiz günlerde New York Times gazetesi, Osmanlı topraklarının paylaşılmasını öngören Sykes-Picot Anlaşması'nın 100. yıldönümünde arşivden yeni bir harita çıkarmıştı.
Haberde dönemin ABD Başkanı Woodrow Wilson tarafından hazırlatılan haritayla birlikte,"1920'lerde sınırlar bu şekilde çizilseydi Ortadoğu kurtarılabilir miydi?" sorusu da yer aldı.
Bunlar ABD basınında yer alan haritalar. Bir de yakın dönemde dünyanın patronu ABD'den ve onun vazgeçilmez müttefiki İsrail'den gelen açıkamalara kulak kesilelim.
KERRY: B PLANI ÜLKENİN BÖLÜNMESİ
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Suriye'de haftasonu başlaması planlanan geçici ateşkesin işe yaramaması ve siyasi çözüm yolunda adım atılamaması halinde B planının ülkenin bölünmesi olabileceğini söyledi.
24 Şubat'ta ABD Senatosu Dışişleri Komitesi'nde konuşan Kerry, "Eğer daha fazla beklersek Suriye'yi tek bir ülke olarak tutmak için gecikebiliriz" dedi.
İSRAİL DE BÖLÜNMEYE SICAK
Münih Güvenlik Konferansı’nın üçüncü ve son gününde konuşan İsrail Savunma Bakanı Moşe Ya'alon da aynı tarihlerde benzer açıklamalar yapmıştı:
“Ne yazık ki, kronik istikrarsızlığı çok uzun bir süre boyunca göreceğiz. Herhangi bir büyük strateji, Suriye’yi yeniden birleştireceğini iddia ediyor. Yumurtadan nasıl omlet yapıldığını biliyoruz; ama omletten nasıl yumurta elde edilebileceğini bilmiyorum.”