AB'den Türkiye'ye müzakere resti!
Abone olAB Dışişleri Bakanları, nihai onay bildirisinin sonuç bölümüne oldukça sert bir hatırlatma notu ekledi.
Avrupa Birliği dışişleri bakanları, Birlik
liderlerinin 18-19 Aralık’taki zirvede nihai onay vereceği sonuç
bildirisinin Türkiye’yle ilgili paragraflarını, ilişkilerin
geleceğine yönelik “uyarı niteliğinde hatırlatma” ekleyerek
sertleştirdi.
Bazı medya kuruluşlarına yönelik son operasyonun
“demokrasinin çekirdek ilkelerinden olan medya özgürlüğüne
saygı konusunda şüphe uyanmasına neden olduğunu” belirten
AB, “Konsey, katılım müzakerelerinde ilerleme sağlamanın hukukun
üstünlüğüne ve temel haklara saygıya bağlı olduğunu hatırlatır”
ifadelerini metne dahil etti. Operasyonun hemen ardından AB
Komisyonu tarafından yapılan açıklamadan esinlenerek sonuç
bildirisine eklenen bu ifade, ilgili alanlarda AB ilke ve
standartlarına aykırı adım atılması halinde “son dönemde rayına
oturma ve yeni başlangıç sinyali veren” süreçte ilerleme sağlamanın
mümkün olmayacağının sinyalini içermesi ve bu konuda üye ülkeler
arasındaki rahatsızlığın belli bir düzeye ulaştığını göstermesi
açısından önem taşıyor.
İlk taslakta yer almasına karşın ikinci taslakta Rum engeline
takılan Türkiye lehine başlık vurguları konusunda beklendiği gibi
herhangi bir olumlu gelişme yaşanmadı. Üçüncü belge olan sonuç
bildirisinde “Yargı ve Temel Haklar” (23) ve “Adalet, Özgürlük ve
Güvenlik” (24) başlıklarına yönelik herhangi bir atıf yer
almadı.
Buna karşın Türkiye ile AB arasında üst düzey ekonomik diyalog
çağrısı yapılan belgede, Fransa’nın bloke ettiği “Ekonomik ve
Parasal Politika” (17) başlığının açılmasının yararlı olacağına
yönelik vurgu korundu.
Ankara’nın “Tanımayız” dediği ve Türkiye’nin 1974 Barış
Harekatı nedeniyle 90 milyon Euro tazminat ödemeye mahkum edildiği
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararına atfen yapılan “taraf
ülkelerin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 46. maddesi gereği
AİHM tarafından alınan kararlara uyma zorunluluğuna” yönelik
hatırlatma da metnin önemli unsurlarından birini oluşturuyor.
TASLAKTAKİ DİĞER VURGULAR
Konsey, hükümetin Aralık 2013’teki yolsuzluk iddialarına
verdiği yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı konusunda ciddi
endişe uyandıran ve siyasi muhalefete, kamuoyu protestolarına ve
eleştirel basına yönelik artan tahammülsüzlüğü gösteren cevabını
üzüntüyle karşılar.
Bu bağlamda Konsey, Anayasa Mahkemesi’nin önemli rolünü
vurgular ve daha fazla desteklenmesi ve meşru bir paydaş olarak
teşvik edilmesi gereken büyüyen ve aktif sivil toplumun varlığını
olumlu şekilde not eder.
AB, yürütmenin yargıya yersiz müdahalesinden ve önemli yasal
düzenlemelerde paydaşlara danışılmadan yapılan sık değişikliklerden
ve bilgiye erişime yönelik kısıtlamalardan endişe duymayı
sürdürüyor.
Konsey, AB’nin Türkiye ile ilişkilere verdiği önemi tekrar
teyit eder. Türkiye, bir aday ülke ve AB için kilit önemde bir
ortaktır. Dinamik ekonomisi Avrupa kıtasının refahına değerli katkı
sağlıyor.
Konsey, Türkiye’nin önemli bölgesel rolünü anımsatır. Konsey,
Suriye ve Irak’ta şiddetten kaçan bir milyonun çok üstündeki
mültecinin Türkiye tarafından kabul edilip barındırılmasını
memnuniyetle karşılar.
IŞİD’e karşı daha yakın işbirliği oluşturmak için siyasi
diyalog kullanılmalı.
Konsey, PKK’nın AB’nin terörist örgütler listesinde yer
aldığını hatırlatır.
AB, Kürt sorunun barışçıl çözümü için yenilenen çabaları güçlü
şekilde destekler.
Konsey, AB-Türkiye enerji işbirliğinin daha fazla
güçlendirilmesi çağrısı yapar.
AB, Kıbrıs konusunda ise geleneksel çağrılarını yaparken
Türkiye’ye bir AB ülkesine karşı her tür tehdit ve eylemden
kaçınmasını güçlü şekilde tavsiye ediyor. Taslak belgede, son
dönemde tartışma yaratan münhasır ekonomik bölgedeki gelişmeler
konusunda da Türkiye’nin itidal göstermesi ve Kıbrıs’ın bu
bölgedeki ve karasularındaki egemenliğine saygı göstermesi
istendi.