AB'den Ankara'ya kötü haber mi?
Abone olAvrupa Birliği Anayasası'nın Fransa'dan sonra Hollanda'da da reddedilmesi gözleri Türkiye'ye çevirdi. İngiliz gazeteleri AB'nin müzakerelerin ertelenebileceğini yazdı.
Avrupa Birliği Anayasası'nın Fransa'nın ardından Hollanda'da da
'reddelimesiyle' gözler Türkiye'nin 3 Ekim'de başlayacağı üyelik
müzakerelerine çevrildi. İspanya, sonucun Türkiye ile müzakereleri
etkileyeceğini açıklarken; İngiliz basını referandumların bir
kurbanının da Ankara'nın 40 yıllık AB düşlerinin olduğunu yazdı.
İspanya Dışişleri Bakanı Miguel Angel Moratinos, Fransa ve
Hollanda'nın AB Anayasası'na "hayır" demesinin, AB'nin Türkiye ile
üyelik müzakerelerini etkileyeceğini belirtti. Moratinos, İspanya
radyosuna verdiği demeçte, Fransa ve Hollanda'da, "hayır" oyu
verilmesine, seçmenlere ve siyasilere anayasanın eksik anlatılması
ile geçen yıl birliğe 10 yeni üyenin kabulüyle oluşan şüphe ve
korkuların neden olduğunu söyledi. Moratinos, "Hiç şüphesiz bu
referandumların sonucu, 25 üyeli AB'nin Türkiye ve Hırvatistan gibi
ülkelerin olası üyeliği ile daha da genişlemesi sürecini
etkileyecektir" dedi. İspanyol Bakan, Fransa ve Hollanda'nın
anayasayı reddiyle başlayan krize rağmen geri kalan AB ülkelerinde
oylamaya devam edileceğini belirtti. İspanya, 20 Şubat'ta yapılan
referandumla anayasayı kabul eden ilk ve şimdiye kadar tek AB
ülkesi olmuştu. İngiliz basını: Ortak AB görüşü parça parça oldu
The Guardian Gazete, referandumların bir kurbanının da Ankara'nın
40 yıllık AB düşlerinin olduğunu belirterek, görüşmelerin 3 ekimde
başlayacağını ama anayasanın her bir bölümünün 25 ülke tarafından
onaylanması gerektiği için sürecin çıkmaza gireceği belirtiliyor.
Gazete, Hollanda ve Fransa'da yükselen müslüman karşıtlığı ve
Türkiye'nin AB üyeliğine muhalefet ve göçmen politikasında kontrolü
kaybetme korkularının seçmeni Avrupa karşıtı yaptığına dikkat
çekiyor. Gazete ayrıca, İngiltere'nin AB başkanlığı döneminde
Türkiye'nin üyeliği ve büyümeden, bütçe ve ekonomik politikalara
kadar her konuda sert tartışmalar yaşanacağını yazdı. Independent
Gazete seçmenin, anayasa konusunda hüküm vermekten çok euronun
uygulamaya sokulmasından sonra başgösteren enflasyonu, geçtiğimiz
yıl alınan AB'nin büyüme kararını ve Türkiye'nin AB üyeliği
görüşmelerine başlamasını protesto ettiğini yazdı. The Daily
Telegraph Fransa, Hollanda ve yakında Türk sorununun erken
seçimlerin başlıca konusu olacağı Almanya'nın Türkiye'yi AB'de
görmek istemediğini öne çıkaran gazete, "buna karşın İngiltere
büyüme fikrini ve Türkiye'nin AB'ye girişini savunmaya devam
ediyor" diye yazdı. Times'ın başyazarı da Hollanda'da AB
Anayasası'na "indirilen darbenin" Fransa'dakinden çok daha güçlü
olduğunu yazdı. Yazıda, Hollanda'daki "hayır" sonucunun ardında 4
önemli sebep bulunduğu, bunlardan birinin de "göç endişesi" olduğu
belirtildi. Yazıda, AB Anayasası konusuyla Türkiye'nin üyeliğinin
doğrudan ilişkisi bulunmamasına rağmen Hollanda'da, aralarında
etkili Hıristiyan Demokratların da bulunduğu bir kesimin,
"Avrupa'nın Hıristiyan mirasına zarar verebilecek bir genişlemeyi
reddettikleri" ifade edildi. "Avrupa için şimdi ne olacak?"
sorusunu manşetine AB üyesi bütün ülkelerin dillerinden taşıyan
Independent gazetesi ise başyazısında gelecekteki en büyük
sorumluluğun İngiltere Başbakanı Tony Blair'in omzunda olacağı
ifade edildi. Yazıda, Blair'in dönem başkanlığı sırasında yeni bir
anlaşma zemini yaratma şansı bulunduğu, halen üzerinde oylamalar
yapılan ve iki ülkede reddedilen metnin ise "öldüğü ve ortadan
kalktığı" savunuldu. LİDERLERİN PROBLEMİ Yazıda, "Fransa'daki
referandumdan sonra az bir ümit kaldıysa bile, şimdi o da ortadan
kalktı" ifadesi kullanılırken, gazetede yer alan bir başka
makalede, "Bu gelişmeler Avrupa'da bir krizin göstergesi değil,
siyasi liderlerinin problemidir" görüşü savunuldu. Financial Times
yazarı Quentin Peel de "Avrupa'nın kredibilitesini artırmak
konusundaki en önemli umudunun, büyümek ve genişlemekte yattığını"
vurguladı. Peel, "Avrupa'nın kapılarını kapatıp, kendi içine
çekilme yaklaşımının, Fransa ve Hollanda'daki referandum
sonuçlarıyla bir kez daha ortaya çıktığını" belirtirken, bunun
yanlış bir yaklaşım olduğunu anlattı. Genişleme sürecinin, birliğin
en başarılı dış politikalarından birini oluşturduğuna işaret eden
yazar, "Ne yazık ki bu politika son derece hüzün verici şekilde
ucuzlatıldı" ifadesini kullandı. Hollanda basını: Korkunç sonuç
Hollanda basını, dün yapılan AB Anayasası referandumunun sonucunun
büyük ölçüde, "vatandaş ile politikacılar arasındaki uçurumu ve bir
güven krizinin varlığını ortaya koyduğunu" yazdı. De Telegraaf
gazetesi, "Korkunç Sonuç" başlığıyla verdiği haberde, hükümet ve
parlamentonun yüzde 85’inin savunduğu anayasanın referandumda büyük
çoğunlukla reddedilmesinin, AB Anayasası’nın "çöpe atılması"
anlamına geldiğini belirtti. Gazete, "hayır" oylarıyla anayasanın
reddedilmesinden çok, AB’nin çalışma biçiminde iyileştirmelere
gidilmesi gerektiğinin de ortaya konulduğunu yazdı ve son
haftalardaki tartışmalarda anayasadan ziyade başka faktörlerin öne
çıktığına dikkat çekti. De Volkskrant gazetesi, Hollandalıların
anayasaya "hayır" demekle "susturulmuş, köşeye sıkıştırılmış
gerçeğin su yüzüne çıkmasını sağladığını" savundu. Gazete,
parlamentonun yüzde 85 çoğunlukla desteklediği bir anayasaya
referandumda halkın yüzde 62 çoğunlukla "hayır" demesinin,
"vatandaş ile Lahey yönetimi arasındaki uçurumu da ortaya
koyduğunu" vurguladı. Gazete, bu farklılığa Brüksel açısından
bakıldığında ise uçurumun daha da büyük olduğunun görüldüğünü ifade
etti. Algemeen Dagblad gazetesi ise bu sonuçtan sonra hükümetin
görevden ayrılmayı düşünebileceğini, ancak öncelikle Dışişleri
Bakanı Bernard Bot’un istifa etmesi gerektiğini savundu. Trouw
gazetesi de Lahey’in birçok konuda "AB’nin muhasebecisi gibi
çalıştığını" yazdı. "Kim AB ile bu anlayışta çalışırsa çıkan sonuca
şaşırmamalı" ifadesini kullanan gazete, siyasette, Pim Fortuyn’ün
popülist çıkışından bu yana bir güven krizi yaşandığını savundu.
Vatandaşın politikacıya güveninin giderek azaldığını belirten
gazete, hükümet ve bütün partilerin referandumdan çıkan sonucu ve
bu sonuca yol açan gelişmeleri çok iyi düşünmeleri ve
değerlendirmeleri gerektiğini kaydetti. İtalya basını: AB'ye yeni
darbe veya tekme Avrupa Birliği (AB) Anayasası konusunda yapılan
referandumda Fransa’nın ardından Hollanda’da da hayır oylarının
baskın çıkması, İtalya’da bugünkü tüm gazeteler tarafından
manşetten verildi. Hollanda’daki referandum sonucu, İtalyanların
bugün kutlamakta oldukları Cumhuriyet Bayramı’nın gazetelerin ilk
sayfalarında ikinci plana itilmesini de beraberinde getirdi.
İtalyan gazetelerinin manşetlerinde, Hollanda’daki referandum
sonucu, Avrupa’ya "tokat", "darbe" ve "tekme" olarak nitelendi.
Corriere della Sera gazetesi, "Hollanda’dan Avrupa’ya yeni bir
darbe" manşetiyle çıktı. Spot cümlelerinde ise AB Anayasası
konusundaki gelişmeler şu ifadelerle betimlendi: "Fransa’nın
ardından bir referandum daha Anayasa’yı sınıfta bıraktı. Gelecek
konusunda kaygılı olan Jacque Chirac ’düşünelim’ diyor. Hollanda’da
AB Anayasası’na hayır diyenlerin oranı yüzde 60’ın üzerinde.
Londra’dan Paris’e varana dek, kötümserlik artıyor". La Repubblica
gazetesi ise Hollanda’daki hayır oylarının çokluğuna da işaret eden
bir manşet kullanarak, "Hollanda’da AB Anayasası’na karşı
oybirliği" ifadesini kullandı. Üst başlıkta ise "Fransa’nın
ardından Hollanda’dan da Anayasa’ya zayıf not. Yüzde 63 oranında
hayır" denildi. Alt başlıkta Fransa Cumhurbaşkanı Chirac’ın
Avrupalı liderlere bir mektup yazarak, "Anayasa’yı onama
işlemlerini durdurmayın" dediği belirtildi. Il Messaggero gazetesi
"AB Anayasası’na Hollanda’dan hayır" manşetini kullanırken, sol
görüşlü gazetelerden Il Manifesto "Avrupa’ya ikinci nakavt da
Hollanda’dan" başlığını kullandı. "Hollanda’dan da hayır, Avrupa
darmadağın" manşetiyle çıkan Il Giornale gazetesinin spotunda ise
şu cümlelere yer verildi: "Oyların yüzde 63’ünü, AB Ananayası’na
karşı çıkanlar oluşturuyor. Brüksel’e göre kriz son derece ciddi".
Libero gazetesi "Avrupa’ya bir tekme daha" demekle yetinirken,
İtalyan Katolik Piskoposlar Kurulu’nun resmi yayın organı Avvenire
gazetesi ise "Avrupa’ya yeni bir darbe: Hollanda’dan da hayır" diye
manşet attı. İtalya’da ayrılıkçı söylemleriyle dikkati çeken Kuzey
Birliği Partisi’nin (KBP) resmi yayın organı Padania gazetesinin
manşetinde ise "Brüksel’e bir tokat da Hollanda’dan" ifadesi yer
aldı. Bu gazetenin ikinci manşette de İtalya’nın Cumhuriyet Bayramı
vesilesiyle yine AB temasını işlemesi dikkati çekti. "2 Haziran:
Satılık bir cumhuriyetin bayramı" manşetiyle sunulan haberin
spotunda, KBP’nin de koalisyon ortağı olduğu merkezi hükümet
kastedilerek, "Avrupa Anayasası ve Euro ile halka ihanet ettiler"
ifadeleri kullanıldı.