AB'den akademisyenler açıklaması
Abone olAvrupa Birliği tarafından yapılan yazılı açıklamada akademisyenlere yönelik soruşturma eleştirildi.
AB, çatışmalarla ilgili devleti suçlayan bildiriye imza atan akademisyenlere yönelik gözaltılardan son derece endişe duyduklarını belirtti. Birleşik Krallık Büyükelçisi ise “İfade özgürlüğü hatalı görüşleri ifade etme hakkını da kapsar” dedi.
Avrupa Birliği tarafından yapılan yazılı açıklamada, Güneydoğu’da PKK yönelik operasyonalrda devleti suçlayan bildiriye imza atan akademisyenlere yönelik gözaltına almalardan son derece endişe duyduklarını belirtti. Açıklama şu şekilde;
“Türkiye’nin güneydoğusundaki olaylara ilişkin bir bildiriye imza atan Türk akademisyenlere yönelik atılan adımlardan aşırı derecede endişeliyiz. Artık gözaltında olmasalar da, onlara yönelik işlemler sürüyor.
Biz PKK’nınkiler de dâhil olmak üzere terörist saldırıların her türlüsünü; ve 14 Ocak’ta Çınar karakoluna yapılan saldırıyı kınıyoruz. Terörle mücadelenin insan haklarına saygılı ve uluslararası hukukta yer alan yükümlülükleri gözeterek yürütülmesi gerektiğine bir kere daha hatırlatıyoruz.
Rüzgâr ters yönden esiyor olsa da, ifade özgürlüğü Kopenhag siyasi kriterleriyle uyumlu bir şekilde korunmalıdır.
Avrupa Birliği, çok fazla cana mâl olan çatışmanın sonlandırılması için barış sürecine dönülmesinin yegâne yol olduğuna inanmakta ve bu yönde atılacak tüm adımları desteklemeyi taahhüt etmektedir.”
Moore: Endişe duymaktayım
Birleşik Krallık Ankara Büyükelçisi Richard Moore da konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Güneydoğu’daki çatışmalar hakkında görüşlerini ifade ettikleri için görevden uzaklaştırılan ve soruşturmaya uğrayan akademisyenlere ilişkin haberlerden, diğerleri gibi ben de büyük endişe duymaktayım. İfade özgürlüğü, demokratik bir toplumda ve özellikle de eğitim alanında hayati öneme sahiptir. Bu, hatalı ya da tek taraflı olduğunu düşündüğümüz görüşleri ifade etme hakkını da kapsar.”
ABD Büyükelçisinden akademisyenlere destek
ABD’nin Ankara Büyükelçisi John Bass, Cuma günü yaptığı yazılı açıklama ile bildiri yayınlamaları ardından haklarında soruşturma açılan ya da görevlerinden alınmaya başlanan 1128 akademisyene destek verdi. Bass bildiriye katılıp katılmadığı konusunda da yoruma açık bir dil kullandı:
“Söz konusu akademisyenler tarafından dile getirilen görüşlere katılmamamız durumunda bile, bu baskının, süregelen şiddetin sebepleri ve çözüm yollarıyla ilgili Türk toplumu içindeki meşru siyasi tartışmalar üzerinde dondurucu bir etkisi olmasından endişe ediyoruz. Demokratik toplumlarda vatandaşların, görüşlerini, hatta ihtilaflı veya rağbet görmeyen görüşlerini bile, ifade edebilme fırsatına sahip olmaları bir zorunluluktur.”
Hükümet yetkilileri akademisyenleri ihanet ile suçlarken, Bass akademisyenlerin Güneydoğu'da PKK'ya yönelik operasyonlarda devleti suçlayan bildirisini "Şiddetle ilgili endişelerin ifade edilmesi" olarak tanımladı:
“Şiddetle ilgili endişelerin ifade edilmesi, teröre destek vermek ile eşdeğer değildir. Hükümet eleştirisi ihanet ile eşdeğer değildir. Türk demokrasisi rahatsız edici fikirlerin serbestçe ifade edilmesini kucaklayacak kadar güçlü ve dirençlidir”