AB'de yolsuzluk 'dudak uçuklatıyor'
Abone olAvrupa Komisyonu, AB'ye üye bazı ülkelerde 'dudak uçuklatıcı' seviyeye ulaştığını belirttiği yolsuzlukların AB ekonomisine maliyetinin 120 milyar doları bulduğunu açıkladı.
Avrupa Birliği Komisyonu, Avrupa’daki yolsuzluğun 'dudak
uçuklatıcı' bir seviyeye ulaştığını açıkladı. Komisyon,
yolsuzlukların AB ekonomisine maliyetinin yıllık 120 milyar euroyu
bulduğunu duyurdu.
AB Komisyonu'nun içişleri konularındaki yetkilisi Cecilia Malmström'ın bugün açıkladığı ''Avrupa’da yolsuzluk bilançosu' raporu, dünyanın 'en şeffaf bölgesi' olarak gösterilen AB’de de durumun pek parlak olmadığını gösteriyor.
Rapora göre, yolsuzluğun AB ekonomisine maliyeti birliğin bütçesine denk geliyor.
Malmström yolsuzluğun demokrasiye olan güveni aşındırdığı ve ekonominin kaynaklarını kuruttuğunu da söyledi.
İki farklı kamuoyu anketinden ayrıntıların da yer aldığı rapora
göre, AB vatandaşlarının üçte ikisi yolsuzlukların ülkelerinde
yaygın olduğuna inanıyor.
Rüşvet yaygın
Rüşvet konusundaki istatistikler Avrupa'da rüşvet konusundaki algılara ilişkin dikkat çekici veriler içeriyor.
İngiltere'de görüşleri sorulan 1,115 kişiden sadece beşi kendilerinden rüşvet ödenmesinin beklendiğini söylüyor. Yüzde 1'den daha düşük olan bu oran Avrupa genelindeki 'en iyi sonuç' olarak raporda kaydediliyor.
Ancak İngiltere'den ankete katılanların yüzde 64'ü ülkede yolsuzluğun yaygın olduğu görüşünde.
Bu konuda Avrupa ortalaması yüzde 64 civarında.
Bazı ülkelerde bireylerin rüşvet konusundaki deneyimlerine ilişkin yüksek oranlar kaydedildi.
Hırvatistan, Çek Cumhuriyeti, Litvanya, Bulgaristan, Romanya ve Yunanistan'da yüzde 6 ila yüzde 29'u arasında değişen oranlardaki katılımcılar, son 12 ayda 'kendilerinden rüşvet istendiğini ya da rüşvet ödemelerinin beklendiğini'' aktarıyor.
Polonya (yüzde 15), Slovakya (yüzde 14) ve Macaristan (yüzde 13) rüşvetin, özellikle sağlık alanında, yaygın olduğu ülkeler arasında.
İş hayatı başarısında kilit siyasetçi tanımak
Rapor, Avrupa’da yaygın olan görüşün, iş hayatında başarılı olmanın yolunun siyasi ilişkilerden geçtiği yönünde olduğu tespitini aktarıyor.
Yunanistan, İspanya, İtalya ve Çek Cumhuriyeti en çok yolsuzluğun yapıldığı düşünülen ülkeler olarak sıralanırken, Danimarka, Finlandiya ve İsveç yolsuzlukla ilgili kaygıların en az olduğu ülkeler olarak öne çıkıyor.
Rapor ayrıca AB’de her 10 kişiden 4’ünün iş hayatında zorluklarla karşılaştığını gösteriyor.
AB ülkelerinin son yıllarda yolsuzlukla mücadele konusunda çok sayıda ileri adım attığı tespitini aktaran rapor, yolsuzlukla mücadele tavsiyelerini sıralarken, sorumluluğun AB kurumlarından ziyade üye ülkelerde olduğunu altını çiziyor.
''Avrupa Birliği'nin gayrı safi hasılasının (GDP) yüzde 20'sini oluşturan kamu ihaleleri ve kamu mal ve hizmet alımları yolsuzluğa açık, daha sıkı kontrol ve standartlar gerekiyor'' tavsiyesinde bulunulan raporda, yolsuzluğun özellikle yerel ve bölgesel düzeyde daha ciddi bir risk haline geldiğine işaret ediliyor.
Rapor, yolsuzluk konusunda sıkıntılardan birinin de siyasi partilerin finansmanında yattığını kaydederken, mevzuatın yeterince katı olmadığına işaret ediyor.
Komisyon ayrıca 'çıkar çatışması' kavramının gereklerinin yeterince etkin uygulanmadığını ve AB genelinde yolsuzluk soruşturmalarının kalitesi konusunda da tek bir standart tutturulamadığını kaydediyor.
Avrupa Birliği’nin yolsuzluk ve kaçakçılıkla mücadele için oluşturulan Avrupa Yolsuzlukla Mücadele Bürosu (OLAF) adlı bir kurumu var. Ancak OLAF kaynak sıkıntısı çekiyor. Büro'nun 2011 bütçesi 23,5 milyon euro civarında.
Avrupa polis teşkilatı Europol ise organize suç örgüterinin çok gelişmiş ağlara sahip olduğunu belirterek bu grupların Avrupa genelinde sayılarının en az 3 bin olduğuna işaret ediyor.
Europol'e göre, Bulgaristan, Romanya, İtalya AB’deki organize suç örgütlerinin yaygın faaliyet gösterdikleri ülkeler olarak ortaya çıkıyor. Fakat rüşvet ve vergi kaçakçılığı gibi ''görev suçları''nın çoğu AB ülkesinde yaygın.