AB'de Türkiye tartışması...

AB Komisyonu’nun Finlandiyalı temsilcisi, Avrupa Parlamentosu Dış İşleri Komisyonu’nda bu akşam düzenlenen oturumda, Avrupalı parlamenterlere, Türkiye için hazırlanan müzakere çerçeve belgesi hakkında bilgi verdi. Türkiye ile tam üyelik müzakerelerinin 3 Ekim’de başlamasını istediklerini belirten Rehn, Türkiye’nin üyeliğinin Avrupa Birliği’nin de stratejik çıkarına olduğunu söyledi. Müzakerelerin başlamasının Kopenhag’da belirlenen kriterlere ilişkin reformların gerçekleşmesinin teyidi olduğunu kaydeden Rehn, müzakerelerin başlaması konusunda Türkiye’ye daha başka ön koşul dayatılmaması gerektiğini belirtti. Hollanda ve Fransa’da yapılan referandumlardan sonra, AB vatandaşlarının AB’nin genişlemesine yönelik endişelerini anladıklarını söyleyen Rehn, bu amaçla AB ve aday ülkelerin halkları arasında sağlıklı diyaloğun geliştirilmesine büyük önem verdiklerini ifade etti. Rehn, bu bağlamda, AB ile Türkiye arasında üniversiteler, işçi sendikaları, sivil toplum örgütleri arasındaki diyaloğun gelişip güçlendirilmesine önem verdiklerini kaydetti. Rehn’in konuşmasından sonra söz alan AP’nin Türkiye raportörü Hollandalı Camille Eurlings, Müslüman olmayan dini azınlıklar, işçi sendikaları ve ifade özgürlüğü konusunda hala ciddi sorunlar olduğunu öne sürerek, "Reformların yapıldığı gözle görünür olmalı, ancak uygulamada hala ciddi sorunlar gözlüyoruz" dedi. Avrupa Parlamentosu ve TBMM arasında danışma organı olarak görev yapan Karma Parlamento Komisyonu’nun (KPK) Avrupa kanadı eşbaşkanı Hollandalı parlamenter Joost Lagendijk de konuşmasında, "AB Komisyonu’nun müzakere çerçeve belgesinde Türkiye’ye yeni koşullar sunmayarak doğrusunu yaptığını" söyledi. Referandum tartışmalarının genişleme sürecini etkilememesi gerektiğini kaydeden Lagendijk, "Bir gün içinde hava sıcak olur, soğuk olur, yağmur yağar... AB Komisyonu böyle havaya göre değil, belirli kurallara göre çalışmalı" diye konuştu. Dışişleri komisyonunda yapılan tartışma sırasında Fransız parlamenterler müzakereler başlamadan önce Türkiye’nin sözde Ermeni soykırımını tanıması şartının getirilmesini isterken, Yunanlı ve Rum parlamenterler, müzakerelerden önce Ankara anlaşmasının Türkiye tarafından sadece imzalanması değil, uygulanmasına da bakılması gerektiğini ileri süren konuşmalar yaptılar. Olli Rehn ise sözde Ermeni soykırımının Türkiye tarafından tanınmasının kriterler arasında yer almadığını belirtti, ancak komisyonun Türkiye’nin komşularıyla ilişkilerini geliştirmesini teşvik ettiğini söyledi. AB Komisyonu tarafından hazırlanan müzakere çerçeve belgesinin konsey tarafından onaylanması için fazla zaman kalmadığını da hatırlatan Rehn, konseyin bu ay veya en geç eylül ayı içinde bunu onaylaması gerektiğini belirtti. Rehn, müzakere çerçeve belgesine eklenen, AB’nin genişleme sürecinde yeni üyeleri hazmetme kapasitesine ilişkin bölümle ilgili bir soruya verdiği yanıtta, AB’nin şu an içinde bulunduğu bütçe ve kurumsal reformlarla ilgili sorunları aşmasının genişlemeye ilişkin konulara daha cesaretle bakmasını sağlayacağını ifade etti.