AB'de terör önlemleri
Abone olPolonya bir sonraki hedef olma endişesini taşırken, Debka Files, Roma ve Viyana'nın sırada olduğunu iddia etti.
Fransa, terörle mücadelede alınacak önlemleri tartışmak üzere,
Avrupa Birliği (AB) ve BM Güvenlik Konseyi'nin dışişleri bakanları
seviyesinde iki ayrı toplantı düzenlemesini istedi. Fransa
Dışişleri Bakanı Dominique de Villepin, RTL radyo kanalına yaptığı
açıklamada, terörle mücadelede yapılacak işbirliğini gözden
geçirmek için iki örgütün de dışişleri bakanları seviyesinde
toplanması istedi. ''Paris'in aylardır Ortadoğu ve Irak krizlerinin
çözülmesi için uluslararası topluluğun yakın işbirliği içinde
olmasını'' istediğini kaydeden Fransız Bakan, ''önerilen
toplantıların vakit geçirilmeden düzenlenmesini'' istedi. Fransız
Bakan, ABD'nin Irak'ta egemenliği hemen Iraklılara bırakması
gerektiğini belirtti ve Irak'a askeri müdahale düzenlenmesinin
yanlış olduğu görüşünü yineledi. De Villepin, Ortadoğu krizinin
çözülmesi için Batılı ülkelerin gerekli çabayı göstermemesinin de,
terörizmi artırdığını söyledi. ''Fransa'nın savaş karşıtı
tutumunun, terör tehdidinden uzak kalmasını sağlayıp
sağlamadığına'' ilişkin bir soru üzerine Fransız Bakan, ''Hiç kimse
teröre karşı korunduğu konusunda emin olamaz'' dedi. PRODİ: TERÖR
IRAK SAVAŞI ÖNCESİNDEN DAHA GÜÇLÜ AB Komisyonu Başkanı Romano
Prodi, terörün Irak Savaşı öncesine göre daha güçlü olduğunu
söyledi. Prodi, İtalyan La Stampa gazetesine verdiği demeçte,
İspanya'nın başkenti Madrid'de düzenlenen terör eyleminin,
Irak'taki savaşın bilançosu''olumsuz'' olduğunu ortaya koyduğunu
belirtti. ''Teröristlerle çatışmanın güçle çözülmeyeceği açıktır.
Irak Savaşı'nın başlangıcından bu yana bir yıl geçtiğini
hatırlayalım. Irak'ta ya da Irak dışında bilanço olumsuzdur:
İstanbul, Moskova, Madrid. Bu savaşla son bulması gereken terörizm,
bugün bir yıl önce olduğundan daha güçlü'' ifadesini kullanan
Prodi, bütün Avrupa'nın kendini saldırıya uğramış hissetttiğini
kaydetti. TERÖRLE MÜCADELE İÇİN AVRUPA KOMİSERLİĞİ Prodi, terörle
mücadele için bir ''Avrupa komiserliği'' kurulması olasılığından da
söz etti ve ''Bu olay Avrupa ülkelerini ortak eyleme geçmeye ve
harekete geçmek için bir strateji ve imkanları belirlemeye zorunlu
kılıyor. Avrupa'nın koruma ve güvenliği sağlaması için Madrid'den
halkın açık talebi bilere ulaştı. Terörizm konusunda bir komiserlik
kurma fikrini tartışıyoruz'' dedi. Avrupa'nın yanıtının
ABD'ninkinden daha karmaşık olması gerektiğini belirten Prodi,
''Sadece İspanyolları ilgilendiren bir durumla karşı karşıya
olmadığımızı hemen anladık'' ifadesini kullandı. TERÖR AB
GÜNDEMİNDE AB Komisyonu Sözcüsü Reijo Kemppinen, terörizme karşı
somut ortak mücadele arayışlarının gündeme taşındığını bildirdi.
Kemppinen, Brüksel'de yapılan günlük olağan basın toplantısında,
Komisyon Başkanı Romano Prodi ve komisyon adına uzun bir açıklama
yaptı. Açıklamada özetle şu ifadeler yer buldu: ''Teröristler,
saldırılarda gerekçeleri ne olursa olsun, AB'nin temel değerlerini
hedef aldılar. İnsan haklarına, eşitliğe, özgürlüğe,demokrasiye,
hukuk devletine saldırdılar. Bir AB üyesi ülke, terörist dehşete
hedef oldu. AB üyesi ülkelerin görevi süratli tepki göstermek,
kararlı davranmak ve İspanya'ya gereken desteği vermektir. Avrupa
topraklarında, gelecek dönemde olası terörist saldırıların
önlenmesi için işbirliği ve dayanışma amacıyla gereken
yapılmalıdır. Bu manevi bir mecburiyettir. AB ZİRVESİNDE TOPLU
STRATEJİ BELİRLENECEK Terörizmi devirmek için tek önlem yetmez.
Toplu bir strateji belirlenmelidir. Devlet ve hükümet başkanları,
gelecek hafta yapılacak AB zirvesinde, bu stratejiyi tekrar gözden
geçirme imkanı bulacaklar. AB Dönem Başkanı İrlanda'nın, AB'nin
terörizm konusunda eylem planı belirlemesine ilişkin girişimlerini
destekliyor, önerileri bekliyoruz.AB Komisyonu da öneriler
hazırlıyor.'' AB'DEN TERÖR ÖZELEŞTİRİSİ Özeleştiriye de yer verilen
açıklamada özetle şu ifadeler kullanıldı: ''AB'nin terörizme karşı
mücadele için belirlediği bazı yöntemler var, ancak bunların
uygulamaya sokulması gerekiyor. Örneğin, Avrupa Tutuklama Emri
uygulamasını ulusal yasalarına uyarlamayan ülkeler var. Terörizmin
ve terör suçlarının tanımının, bu alanda öngörülen cezaların üye
ülkelerin ulusal yasalarında benzer olması gerekirken, bu henüz
gerçekleşmekten çok uzak.'' Avrupa Polisi (Europol) uygulamasındaki
aksaklıklara da dikkat çekilen ve istihbarat alışverişinde üye
ülkelerin tereddütlü davrandıkları belirtilen açıklamada,
''Europol'e sözler verilmesi yeterli değil, gerçekten istihbarat
aktarılması lazım'' denildi. "İSTİHBARAT AZ, TEHDİT DEĞERLENDİRMESİ
YAPAMIYORUZ" Açıklamada, ''Teknokratik ve bürokratik engellerin
aşılması ve terörizme karşı mücadelenin nihayet somutlaşması
gerektiği'' belirtildi. Sözcü Kemppinen, ''AB kurum olarak
kendisini terörizmin hedefi hissediyor mu ?'' sorusu üzerine, ''Çok
az istihbaratımız var. Şimdilik tehdit değerlendirmesi
yapamıyoruz'' dedi. Sözcü, AB'nin terörizme karşı mücadele
yeteneklerini geliştirmesinin zamanı geldiğini, her üye ülkenin
hükümetinden öneriler geldiğini, bunların tek tek inceleneceğini
belirtti. POLONYA: TERÖRÜN BİR SONRAKİ HEDEFİ BİZ OLABİLİRİZ
Bombalı saldırılar düzenlenen İspanya gibi Irak Savaşı'nda ABD'ye
tam destek veren Polonya'nın istihbarat şefi Zbigniew
Siemiatkowski, Polonya'nın terörün bir sonraki hedefi olabileceğini
söyledi. İstihbarat Ajansı Başkanı Siemiatkowski, Polonya'nın Irak
Savaşı'na katılmasının ülkeyi muhtemel hedef haline getirdiğini
belirterek, ''Biz ABD'nin müttefikiyiz. Basra Körfez'inde hem
siyasi, hem de askeri varlığımız var... (Dolayısıyla) Sadece
varsayım olarak değil, ancak gerçek bir hedef olduğumuzu hesaba
katmalıyız'' dedi. Polonya, İspanya'da tren istasyonlarına Cuma
günü düzenlenen bombalı saldırılardan sonra sınırlarında,
havaalanlarında ve tren istasyonlarında güvenlik önlemlerini
artırmıştı. STRAW: SAVAŞA KARŞI OLMAK EL KAİDE'DEN KORUNMAYA YETMEZ
İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw,savaşa karşı olmanın El Kaide
teröründen korunmaya yetmeyeceğini söyledi. BBC radyoya demeç veren
Straw, ''Irak'a askeri müdahaleye karşı bir ülkenin El Kaide'nin ve
onun korkunç fanatik İslamcılarının daha az hedefi olacağını kimse
düşünmesin. Bu fanatiklerle sorun şudur; eğer yüzde 100
teröristlerin yanında değilseniz yüzde 100 onlara karşısınızdır
demektir'' ifadesini kullandı. Straw, ''Irak'taki tavrımızdan
dolayı daha az güvende olduğumuzu düşünmüyorum. Orta vadede daha
güvende olacağımızı sanıyorum. Kimse, hiç kimse İslamcı teröre
karşı savaşı bırakacağımızı düşünmesin'' dedi. İNGİLTERE'DE
TRENLERE SİVİL KORUMA İngiltere'de metro ve trenlerde olası terör
saldırılarını önlemek için, sivil koruma görevlilerinin bulunacağı
bildirildi. İngiliz ulaştırma polisi sözcüsü, konuyla ilgili
planlamanın uzun süreden beri yapılmakta olduğunu, Madrid'deki
saldırıdan sonra alınan bir kararın söz konusu olmadığını söyledi.
Tren ve metro istasyonlarının kapılarında şüphe çeken kişilerin
durdurularak, üzerlerinin aranacağı, böylece toplu taşıma sistemine
yönelik bir saldırının önüne geçilmesinin hedeflendiği belirtildi.
ALMANYA GÜVENLİK UYARISINI YENİLEDİ Almanya Dışişleri Bakanlığı,
internet sayfasında yer alan genel güvenlik uyarısını yeniledi.
Uyarıda, Madrid'deki terör saldırılarının AB ülkelerinin de terör
tehdidine karşı güvenli olmadığını gösterdiği vurgulanarak,
artırılan güvenlik tedbirlerinden dolayı yolcuların havaalanlarında
uzun süre bekleyebilecekleri belirtildi. Terör saldırılarının
öncelikli hedefleri arasında hükümet binalarının, ekonomik ve
turistik merkezlerin, insanların toplu halde bulunduğu dini
yapıların yer aldığı, özellikle uluslararası hava ve deniz
trafiğinin teröristlerin hedefi haline gelebileceği kaydedildi.
Terör saldırısı tehlikesinin özellikle ABD ve Rusya ile Ortadoğu
ülkeleri ve Afganistan'da çok yüksek olduğu bildirildi. BELÇİKA'DA
ENDİŞE YOK Belçika gazeteleri bugünkü baskılarında, ''İslami
terörün Avrupa'yı tehdit ettiği'' manşetleri kullanırken, Başbakan
Guy Verhofstadt, ''Belçika açısından'' paniğe gerek olmadığını,
''Belçika'ya yönelik özel bir tehdit hissedilmediğini'' söyledi.
Verhofstadt, Belçika'ya özel bir tehdit bulunmamasının, gerekirse
önlem alınmasını engellemeyeceğini, her şeye rağmen temkinli olmak
gerektiğini anlatarak, panik yaratacak yanlış ve abartılı
değerlendirmelerden kaçınılmasını istedi. Belçikalı yetkililer, AB
ve NATO gibi uluslararası kurumların temsilcilikleri çevresinde
güvenlik önlemlerinin artırıldığını duyurdular. Belçika, çok uzun
yıllardır, terörizme karşı ortak mücadele konusunda Avrupa ülkeleri
ile gereken işbirliğini yapmamakla, terör örgütlerine taviz
vermekle, teröristlerin ''arka bahçesi'' olmakla itham ediliyor. Bu
suçlamalar özellikle İspanya, Türkiye, Fransa, ABD ve İngiltere'den
geliyor. Lüksemburg televizyonunda (RTL) dün yapılan bir açık
oturumda konuşan uzmanlar, ''Belçika'nın korkmasına neden
olmadığını çünkü teröristlere karşı liberal bir tavır izlediğini''
söylediler.