ABD'den Türkiye'ye Montrö uyarısı: Türkiye'ye inancımız tam
Abone olTürkiye'ye ziyarette bulunan ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Sherman Rusya Ukrayna geriliminde boğazların durumu ve Montrö Sözleşmesi ile gözlerin yeniden üstünde olduğu diplomatik durumlarla ilgili konuştu.
ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Sherman, "Türkiye Montrö'yü uygun
şekilde uygulayacaktır. Karar alma süreçlerinde Türkiye oldukça
şeffaf davrandı. Hiç kimse Boğazlar'ın böylesi bir savaşın parçası
haline geldiğini görmek istemez" ifadelerini kullandı.
Habertürk'ten Sena Alkan'a konuşan ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Wendy Sherman'dan önemli açıklamalar geldi.Sherman'ın konuşmalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
Putin kendi halkından
korkuyor
Yaptırımlar Putin'in haksız, sebepsiz ve önceden tasarlanmış
savaşını durdurmuyor. Caydırmaya yetmiyor gibi gözüküyor. Ancak
bunun Putin üzerinde ağır bedeli olacaktır. Etrafındakiler için de
bedeli ağır olacak. Rus halkı için de bedelleri ağır olacak. Ruble
değer kaybetti, şirketlerin çekildiğini, gazetecilerin gittiğini
görüyoruz.
Hatta protesto edenler hapisle karşı karşıya kalıyor. Öyle gözüküyor ki, Putin kendi halkından korkuyor.
Putin Ukrayna'yı kontrol etmek istiyor. Mevcut hükümeti düşürüp, kontrol edebileceği isimleri başa geçirmek istiyor. Ukrayna direnişe devam ederse artık Putin Ukrayna'nın devlet statüsüne göz koymuş gözüküyor. Ukrayna tehdit olacak hiçbir şey yapmadı. Rusya büyük ekonomidir.
Petrolü, gazı var. Hiçbir zaman Ukrayna, Rusya'ya tehdit oluşturmadı. Bütün olanlar, haksız, sebepsiz, önceden tasarlanmış vahşi kıyımdır.
Bebekler sığınakta dünyaya geliyorlar. Çocuklar hayatlarını
sığınaklarda geçiriyor. Yoğun bakımda olması gereken bebeklerin
metro istasyonlarında görüyoruz. Bir insan bunu nasıl yapabilir
ki...
Türkiye'ye destek için minnettarız
Bu noktada Türkiye inanılmaz bir NATO müttefiki olmuştur. İnsani
tarafta da ciddi bir yardım sağlıyor Ukrayna halkına. Ellerinden
geleni yapmaya çalışıyor Ukrayna halkı için. Cumhurbaşkanı Erdoğan,
Zeleniskiy'le görüşüp destek ve yardımlarını sundu. Bu durumunu
sonlandırabilmek için yoğun çalışıyor. Putin'le bir araya gelip
gidişatı değiştirmeye çalışıyor. Türkiye'nin sergilediği liderlik
ve NATO müttefiklerine sunduğu yoğun destek için minnettarız.
F-16'lar için teknik konuşmalar devam
ediyor
Bizim pozisyonumuz NATO üyesi olarak uzun solukludur.Ki Başkan
Biden ulusa seslenişte bu konulara değinmişti. ABD'nin şu noktada
Ukrayna'ya ABD askerlerini göndermek istememekte. Ancak bir NATO
ülkesine saldırı gerçekleşirse o ülkenin her bir karışını korumak
için elimizden geleni yaparız. Türkiye de NATO'nun parçası. S-400,
F-16, F-35 konularına gelecek olursak benim anlayışım şu şekilde,
teknik görüşmeler F-16 üzerinde devam ediyor. S-400'lerin biraz
daha uzun vadeli konu olduğunu biliyoruz. Belki artık bu problemi
çözmenin, farklı bir yolunu aramanın zamanı gelmiş olabilir. Bu
noktada neler yapılabileceğine bakacağız. Her şey koşullara bağlı.
Mevkidaşlarımızla görüşüyoruz. Elbette sizin hukukunuz ve
yasalarınız var bizim de öyle. Hiçbir şeyin imkansız olduğunu
söylememiz lazım. Putin'in önceden tasarlanmış bu haksız ve
hukuksuz savaşı bitirmesi lazım bir an önce.
Türkiye Montrö'yü uygulayacaktır güvenimiz tam
Bizim Türkiye'ye inancımız tam. Montrö'yü uygun şekilde uygulayacaktır. Karar alma süreçlerinde Türkiye oldukça şeffaf davrandı. Hiç kimse Boğazlar'ın böylesi bir savaşın parçası haline geldiğini görmek istemez. Bizim Türkiye'ye güvenimiz tam.
NATO saldırı değil savunma topluluğu
Bir
kişi tek bir kişi bu korkunç savaşın sorumlusu. O da Vladimir
Putin'dir. Tek sorumlu kendisidir. NATO Rusya'ya tehdit değil. NATO
saldırma değil savunma maksatlı topluluktur. Putin'in yapmaya
çalıştığı şey egemenlik hakkı olan ülkeyi işgal etmek. Bir ülkenin
bağımsızlığını, toprak bütünlüğüne, kendi kaderine karar verebilme
hakkına saldırmak. İlgili sözleşmeler zaten bunu koruma altına
alır.
Bizim NATO prensiplerimizi de Rusya işgaliyle ihlal etmiş oldu. Bu noktada Putin'in yaptıkları karşısında NATO'yu sorumlu görmüyorum. Onun aklında farklı düşünceleri var.
Ama onun bir ülkeyi işgal etme, demokrasilerini elinden alma hakkı yok.
Putin buna önceden karar verdi
Putin hep farklı şeyler söylüyor. İkili görüşmelerimizde de farklı
ifadelerde bulundu. Birkaç hafta önce toplantı yapılmıştı, birkaç
yıl geçmiş gibi hissettiriyor. Şöyle demişti: Ukrayna hiçbir zaman
NATO'ya katılmamalı. Avrupa'da tehlikeli silahlar görmek
istemiyorum ve NATO 97 öncesi haline dönsün, o tarihten sonra
NATO'ya katılanlar ayrılsın dedi. Konuşabilirdik ancak hiçbir şeyi
konuşmak istemedi. Zaten önceden karar vermişti. Ukrayna'yı güç
kullanarak işgal etmek istedi o.
Nükleer riski azaltmalıyız
NATO'nun Avrupa'da nükleer gücü olmamalı. Ama Rusya'nın mı olacak?
Bu adil değil. NATO savunma topluluğu. ABD ve Rusya dünyanın iki en
büyük nükleer gücü ise bunun sorumluluğunu taşımalı ve riskleri
azaltmalıyız. Sayıca azaltmalıyız. Bu konuda ilgili anlaşma,
sözleşmeler var, görece başarılı olduk. Bunun üzerine anlaşmalar
yapılabilir. Uzayda silahlanmada neler yapacağız? Rusya ile bizim
oturup görüşebileceğimiz çok konu vardı. Ancak Putin'in aldığı
karar güç kullanarak bir ülkeyi işgal etmekti. Bu korkutucu.
Ben buraya gelmek için uçuşuma hazırlanırken bir anda telefonum çaldı. Bir nükleer santrale yapıldı bu saldırı. Sanırım Avrupa'nın en büyük santrali. Neyse ki çok güvenli ama yine de çok korkutucuydu. Daha fazla bilgi elimize geçene kadar çok korktuk. Bu olanlar çok korkutucu. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansının direktörü yapılması gereken çok noktaya değindi. Bu santrallerin nasıl korunabileceğini anlattı. Güvenli bölge teklif etti. Ukrayna için bunlar tehlikeli ama bütün Avrupa hatta Rusya için bu durum çok tehlikeli. Bizim nükleer santrallere gerçekleştirilen saldırılar görmememiz lazım. Ama Putin'in niyetleri arasında bu da var gibi gözüküyor. Bu gerçekten çok korkutucu.
Türkiye 4,5 milyon mülteciye ev sahipliği
yapıyor
Milyonlarca sivil etkilendi bu savaştan. Pek çok ülke kişi ülkesini
terk etti. Siz Türkiye olarak 4,5 milyon kişiye ev sahipliği
yapıyorsunuz. Bunların ne demek olduğunu çok iyi bilirsiniz. 1
hafta içinde neredeyse 1 milyon kişi mülteci haline geldi.
Çoğunlukla kadın ve çocuklardı. Erkekler savaşmak zorunda kaldı.
Anneler ve anneanneler için bunu izlemek zordur. Umuyoruz ki bir an
önce bu savaş sona erer. Çok teşekkürler.