ABD'den Türkiye'ye bir şantaj daha!
Abone olABD, Türkiye'ye konuşlanmasını istediği Füze Kalkanları için direnen Ankara'ya soykırım kartı açmaya hazırlanıyor. ABD bu kez Ermeni kartıyla tehdit edecek...
2003 Martı'ndaki Irak işgalinde yaşanan tezkere
krizinden bu yana diplomatik gözdağı yöntemiyle hareket eden ABD
yönetimi, Ankara'ya üstü örtülü mesajlar vermeyi sürdürüyor. İran
ile ticari ilişkiler konusunda Türkiye Bankalar Birliği'ni tehdit
gibi sözlerle uyaran ABD, füze kalkanı projesinde de benzer bir
tutum aldı.
Türkiye'ye füze kalkanı kurulmasına dönük projeye
mesafeli duran Ankara, bu kez Washington'dan gelen ince uyarılarla
zor durumda kaldı. Kıtadan haberler, ABD'nin Türkiye'nin füze
savunma sistemine itiraz etmesi durumunda, "Ermeni
soykırımı" kozunu oynamaya hazır olduğu yönünde....
BU KONU GELECEĞİMİZİ BELİRLER
Hürriyet Daily News gazetesinde Barçın Yinanç imzası
ile çıkan bir habere göre ABD'li yetkililer, "Türkiye ile
yürütülen görüşmelerde, Ankara'nın İran konusuna yaklaşımı, İsrail
ile ilişkilerindeki sorunlar ve NATO füze savunma sistemindeki
tutumunun Türk-Amerikan ilişkilerinin geleceğini
belirleyeceğini" bildirdi.
Haberde, ABD'nin Türk tarafına ayrıca bu konuların Türkiye'nin
ileride kendisini nasıl konumlandırmak istediği açısından bir test
niteliğinde olduğunu ilettiği ifade edildi.
Gazete, Washington'ın bu üç meselede ilerleme kaydedilmemesi
durumunda yıl sonuna kadar "Ermeni soykırımını"
tanıyan bir kararın Kongre'den geçmesinin sürpriz olmayacağı
mesajını diplomatik yollardan Ankara'ya bildirdiğini de yazdı.
NATO, Türkiye'den Avrupa’ya yerleştirmeyi planladığı antibalistik
füze kalkanına evsahipliği yapmasını istiyor.
LİZBON'DAKİ ZİRVE...
19-20 Kasım’da Lizbon’da yapılacak NATO zirvesinde
karara bağlanacak “füze kalkanı” projesi dahilinde
önce denize SM-3 füze önleyici füzeler, daha sonra Patriot PAC 3
sistemi konuşlandırılması öngörülüyor.
Zirvede anlaşma sağlanması halinde, füzeler Karadeniz, Doğu ve
Kuzeydoğu Anadolu’ya yerleştirilecek.
Türkiye’nin ise iki noktada çekincesi bulunuyor. Birincisi, Ankara
projenin Türkiye’yle sınırlı kalmamasını ve tüm NATO topraklarına
yayılmasını istiyor.
İkinci olarak ise Türkiye, NATO belgelerinde İran ve Suriye’nin
tehdit olarak geçmesini istemiyor.