ABD'den kritik hata! Yaptırım stratejisi Putin'i devirebilir mi?
Abone olABD başta olmak üzere pek çok ülke Ukrayna'ya saldıran Rusya'ya ekonomik yaptırımlar ile yanıt verdi. Ukrayna'ya askeri ve insani yardım son sürat devam uygulanan yaptırımların Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i zayıflatması hatta orta vadede koltuğundan etmesi umuluyor. Ancak pek çok uzman bunun pek de olası olmadığını belirtiyor.
UKRAYNA'ya saldıran Rusya'ya yönelik yaptırımlar tahmin
edilenin çok ötesine geçti ve yalnızca Rus ekonomisi üzerinde değil
milyonlarca insanın günlük yaşamı üzerinde da ani ve derin bir etki
yarattı. Rubledeki keskin düşüş ile milyonlarca vatandaşın
birikimleri devalüe oldu, hava sahalarının kapatılması ile
uluslararası seyahat etme imkanları ellerinden alındı.
Rusya'ya karşı yürütülen ekonomik savaşın ölçeği göz önüne alındığında, Sovyet dönemindekine benzer bir kemer sıkma politikasına geçilmesine neredeyse kesin gözüyle bakılıyor. Bunun da toplumsal bir reaksiyona neden olabileceği düşünülüyor.
Ancak uzmanlar yaptırımların Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i hızla devireceğini umanların yanıldıklarını söylüyor. Toronto Üniversitesinde siyaset bilimci ve otokratik rejimler konusunda uzman olan Olga Chyzh, Putin'in koalisyonunun iki elit grubundan oluştuğunun altını çiziyor: Yeni oligarklar ve güçlü adamlar.
"Yeni oligarklar Putin'e bağımlı"
"Bugünün oligarkları korunmaları ve varlıklarının devamı için
neredeyse tamamen Putin'e güveniyorlar" diyen Chyzh, oligarkların
yönettiği tüm varlıkların nihayetinde devlete ait olduğunu
belirtiyor, "Ve şu anda devlet Putin'dir" diye ekliyor. Oligarklar
ve devlet arasındaki ilişkinin tek yönlü olduğunu belirten Chyzh,
"Dolayısıyla modern oligark sisteminin kilit unsuru statüleri ve
servetlerinin devamı için başkana yani Putin'e benzersiz bir
şekilde güvenmeleridir" diyor.
Batıdaki servetlerini kaybetmelerine rağmen oligarkların
Putin'in korumasına ihtiyaç duyduğunun altını çizen Chyzh, şu
ifadeleri kullanıyor:
"Putin onların koruyucusu. Eğer giderse Rusya'da kalan varlıklarını kaybederler; yolsuzluk suçlamaları, kovuşturma veya daha kötüsü ile karşı karşıya kalabilirler."
Putin'in güçlü adamları
Chyzh'e göre Putin'i iktidarda tutan koalisyonun ikinci ayağı çevresindeki güçlü adamlar. Putin'in kilit öneme sahip pozisyonlara güvendiği kişileri atadığını belirten Chyzh, "Bu grubun çoğu ya KGB'de Putin'le birlikte hizmet etti ya da 80'li ve 90'lı yıllarda St. Petersburg belediye başkan yardımcısıyken onunla çalıştı" diyor. Bu isimlerin Putin ile aynı siyasi görüşe sahip olduğunu belirten Chyzh, "Onun şahin, Batı karşıtı görüşlerini paylaşıyorlar ve Putin'in yakın arkadaşları olarak büyük bir siyasi etkiye sahipler" ifadelerini kullanıyor.
"Yaptırımlar güçlü adamlara fayda
sağlayabilir"
Profesör Mark Galeotti'ye göre ise bu grup için Rusya'nın dünya
sahnesindeki dışlanmış statüsü ve izolasyonu bir fayda
sağlayabilir. Oligarklarının aksine güçlü adamların daha ideolojik
ve iç politikaya endeksli olduklarını belirten Galeotti, baskı ve
otokrasinin onların konumlarını daha da güçlendirebileceğinin
altını çiziyor. Başka bir deyişle ABD öncülüğündeki yaptırımlar bu
grubu ve dolayısıyla Putin'i iç siyasette daha güçlü bir konuma
getirebilir. "Putin rejiminin ölümünü garanti etti" diyen Galeotti,
bunun muhtemelen yıllar alacağını belirtiyor. Zira şu anda Rusların
en az yüzde 70'i Ukrayna'daki savaşı destekliyor.
Çoğu uzman, kısa vadede hem oligarkların hem de güçlü adamların Putin'e daha da yakınlaştırılacağını düşünüyor. Putin'i zorlu bir sürecin beklediği bir gerçek. Ancak Ukrayna konusunda halk desteğinin yanı sıra oligark ve güçlü adamları da yanında bulunduran Putin'in iktidarı kolay kolay bırakmayacağı da ortada.
(HÜRRİYET)