ABD'den dikkat çeken Türkiye raporu
Abone olABD Dışişleri Bakanlığı'nın geleneksel olarak hazırladığı Uluslararası Dini Özgürlükler Raporu'nun sonuncusunda Türkiye'ye 22 sayfa ayrıldı. İşte o rapordan çarpıcı notlar;
ABD Dışişleri Bakanlığı’nın 19 yıldır geleneksel olarak
yayınladığı Uluslararası Dini Özgürlükler Raporu’nun sonuncusu salı
günü yayınlandı. 15 Temmuz darbe teşebbüsünü sonrası atmosferin yer
verildiği raporunun 22 sayfalık Türkiye bölümü dikkat
çekti.
Raporu kameraların karşısında kamuoyuna duyuran ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, Trump yönetiminin dünyada dini özgürlüklerin savunulması prensibine bağlı olduğunu belirterek Amerikan medyasındaki eleştirilere yanıt verdi. Tillerson, 199 ülkeyi kapsayan ‘2016 Uluslararası Dini Özgürlükler’ raporunun en vahim boyutunun Suriye ve Irak’ta dini kullanarak katliamlar yapan DEAŞ terörü olduğuna dikkat çekti. Tillerson “Bizler sözde halifeliklerini yıkmak üzere DEAŞ’e karşı savaşta başarı sağladıkça teröristler farklı dini ve etnik grupları kaçırma, tecavüz, kaçırma, esaret ve öldürme yoluyla hedef almayı sürdürüyor” dedi.
‘2016 Uluslararası Dini Özgürlükler’ raporunun 22 sayfalık Türkiye bölümünde öne çıkan tespitler şöyle sıralandı:
15 BİN RUS ORTODOKS, 300 MORMON
- Hükümet gayrimüslim toplulukların – özellikle de Lozan
Anlaşması’nda belirtilmeyenlerin - haklarını sınırlamayı
sürdürdü.
- Gayrimüslim gruplar çoğunlukla İstanbul ve diğer büyük şehirlerde
yaşıyor. Net sayılarını bilmiyoruz ama cemaatlerin kendilerindeki
verilere göre yaklaşık 90 bin Ortodoks Ermeni var; bunların 60 bini
vatandaş, 30 bini ise yasadışı göçmen). Türkiye’deki diğer
gayri-Müslim toplulukların sayıları şöyle; 17 bin Yahudi, 25 bin
Roman Katolik, 25 bin Suriyeli Ortodoks (Süryani olarak da
bilinirler), 15 bin Rus Ortodoks (yakın zamanda Rusya’dan göç edip
oturma izni alanlar), 10 bin Bahai, 22 bin Yezidi, 5000 Yehova
Şahidi, 2000 Ortodoks Rum. Mormonlar ise Türkiye’de yaklaşık 300
üyesinin olduğunu tahmin ediyor.
- Aleviliği Müslümanlığın bir kolu olarak nitelendiren hükümet, Aleviler için kutsal cemevlerini ibadet yerleri olarak tanımamayı sürdürdü. Alevi derneklerin yöneticilerine göre ülke genelinde 2500 ila 3000 arasında cemevi var ve bu sayı Alevi toplumunun ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak. Devlet Alevilerin Diyanet’in açtığı camilerde ibadet yapmasını öngörüyor.
- 2016 eylülünde terör propagandası yapan yayın kuruluşlarını kapatmak üzere çıkartılan bir KHK ile kapatılan 20 televizyon ve radyo arasında Alevilerin sahip olduğu Yol TV de vardı. RTÜK, ‘Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret, toplumda eşitsizliği özendirme ve terör örgütlerini övme’ gibi suçlamalarla Yol TV’yi kapattı.
AİHM KARARINA RAĞMEN ZORUNLU DİN DERSİ UYGULAMASINA DEVAM
- 2016 sonu itibarıyla hükümet hala Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Alevilerin açtığı davada aldığı zorunlu din dersinin eğitim özgürlüğünü ihlal ettiğine ilişkin kararını uygulamamıştı. Zorunlu din dersleri 4 ila 8. sınıflar arasında haftada 2 saat, 9 ila 12. sınıflar arasında ise haftada bir saat. Sadece Hıristiyan ya da Yahudi öğrenciler din derslerinden muaf tutulmak için başvuruda bulunabiliyor. Ateistler, agnostikler, Aleviler, Yezidiler, Bahailer ya da nüfus cüzdanında din hanesini boş bırakan diğerleri zorunlu din derslerinden muafiyet talep edemiyor.
- Erkekler için mecburi hizmet olan askerlikte ‘vicdani ret’e ilişkin bir düzenleme yok. Dini inançları nedeniyle askerlik yapmayı reddedenler askeri ve sivil mahkemelerde 2 aydan 2 yıla kadar hapis cezası ile yargılanıyor.
TÜM DİNİ GRUPLARIN DİN ADAMI YETİŞTİRME KRİTERLERİNE SÜNNİ DİYANET KARAR VERİYOR
- Hükümet Sünni Müslüman din adamlarını kendi eğitiyor ancak diğer dini toplulukların din adamı yetiştirmesine ve ibadet yerleri açmasına izin vermediği gibi yeni camilerin inşaatı için finansman sağlıyor. Türkiye’de Sünni Müslümanlar dışındaki dini grupların din adamı yetiştirme kriterleri YÖK tarafından belirleniyor. İlahiyat fakültesi olmayan Rum Ortodoks ve Ermeni Ortodoks Patrikhaneleri kendi din adamlarını yetiştiremiyor. Ekümenik Patrik Bartholomeus yıllardır Heybeliada Ruhban Okulu’nun bağımsız bir kurum olarak açılması için Türk hükümetine çağrı yapıyor.
TÜRK HÜKÜMETİ ‘EKÜMENİK PATRİK’İ TANIMIYOR
- Hükümet dünyadaki 300 milyon Ortodoks Hıristiyan’ın lideri olan Ekümenik Patrik’i tanımamayı reddediyor. Türkiye patrikhanenin ‘ekümenik’ olmadığı, sadece ülkedeki Rum Ortodoks azınlığın lideri olduğuna ilişkin pozisyonunu korudu. Hükümet yalnızca Türk vatandaşlarının patrikhane seçiminde oy kullanabilmesine izin veriyor ancak 2011’de anlaşılan çözüm çerçevesinde bir sonraki patriği çıkartacak aday havuzunu genişletmek için bazı Rum Ortodoks metropolitlere vatandaşlık verme uygulamasına devam edildi.
FENER RUM PATRİKHANESİ’NİN YASAL KAZANIMLARI İÇİN İPTAL BAŞVURUSU
- Nisan 2016’da İstanbul Orman Müdürlüğü, 2012’deki Fener Rum Patrikhanesi’ne iki mülkünü iade eden kararın iptali için başvuruda bulundu. Söz konusu iki mülkten birisi Heybeliada Ruhban Okulu’nun üzerinde bulunduğu tepe.
TARİKAT YASAĞI UYGULANMIYOR
- Hükümet Türkiye’deki tarikat ve cemaatlere yönelik resmi yasağı zorlamıyor; bu gruplar yaygın ve aktif olmayı sürdürüyor.
- Ocak 2016’da hükümet kamu görevlilerinin Cuma günleri öğle aralarında Cuma namazına gidebileceğini duyurdu. Ağustos 2016’da ise hükümet kadın polislerin başörtüsü kullanmasına ilişkin yasağı kaldırdı.