ABD'den Almanya'ya sürpriz eleştiri
Abone olABD, ender görülen bir tarzda, Almanya'nın ekonomi politikalarının eleştirdi. Ayrıca Çin parası yuanın değerinin önemli ölçüde altında kalmaya devam ettiği görüşünü yineledi.
ABD, ender görülen bir tarzda, Almanya'nın ekonomi politikalarının eleştirdi.
ABD'ye göre Almanya'nın ihracata dayalı büyüme modeli Euro bölgesi ve daha geniş küresel ekonomiye zarar veriyor.
ABD Hazinesi iki yıllık raporunda, Almanya'da iç talebin büyümesinin "anemik" olduğunu söyledi.
Ayrıca Çin parası yuanın "değerinin önemli ölçüde altında" kalmaya devam ettiği görüşünü yineledi.
Rapor daha önce de Çin politikasını eleştirmişti ancak Alman ekonomi politikasına eleştiri nadir bir olay.
Almanya'ya sıradışı eleştiri
Euro bölgesinin en büyük ekonomisi olan Almanya son yıllarda bu bölgede büyümenin önemli itici güçlerinden biri oldu.
Almanya'nın 17 ülkeden oluşan blok için önemi borç krizinden bu yana daha da arttı.
Kriz İtalya ve İspanya gibi diğer büyük ekonomileri çok olumsuz etkiledi.
Almanya ise Avrupa'nın en güçlü ekonomik performanslarından birine sahne oldu.
İhracat gücü bu başarıda anahtar unsurlardan biri olarak görülmekte.
Bu bu yılın başlarında durgunluktan az farkla kaçınıldı.
Ancak 2013 yılının ikinci çeyreğinde GSYİH hem tüketiciler ve hem de işletmelerden gelen taleple yeniden büyüme rotasına girdi.
Analistler, iç talebin artırılmasının Almanya için olumlu olacağını ancak uyguladığı politikaların haksız eleştiriye maruz kaldığını söylüyor.
Bunu yaparak, Çinli ihracatçılara haksız avantaj sağlandığını belirtiyorlar.
Çin parasının değeri ne olmalı?
Çin parasının değerinin düşük tutlması bu ülkenin ihraç ürünlerini yabancı alıcılar için daha ucuz hale getiriyor.
Yuan için daha küresel bir rol arayan Çin ise para üzerindeki konrolünü gevşetme arayışında.
Ama Pekin yuanın değerinde ani ve keskin bir artışın, genel ekonomiye zarar vereceği kanısında.
Yuan Haziran 2010 tarihinden itibaren ABD doları karşısında yaklaşık %12 arttı.
ABD Hazinesi yuanın yükselmekte olduğunu kabul ederken, bu artışın "gerektiği kadar hızlı ya da büyük olmadığını" söyledi.