ABD'deki Türk Büyükelçiliği dinlenmiş
Abone olAmerikan Vanity Fair'den şok iddia! Dergiye göre Türk asıllı Sibel Edmonds'un FBI'deki görevi sırasında Türk Büyükelçiliği'ndeki üst düzey yetkilileri dinlediği ortaya çı
Amerikan Vanity Fair Dergisi'nin Eylül 2005 sayısında Türk
asıllı Amerikalı Sibel Edmonds ile ilgili çıkan bir yazıda,
Edmonds'un FBI'daki görevi sırasında, Türkiye'nin Washington
Büyükelçiliği'ndeki bazı üst düzey Türk yetkilileri dinlemekte
olduğu belirtildi. Amerikan Federal Soruşturma Bürosu FBI'daki
tercümanlık görevinden "bazı Türk şüphelilerin bir başka çalışan
tarafından sümenaltı edilmesine karşı çıktığı" gerekçesiyle
atıldığı yazılan Edmonds'un, Türk Büyükelçilik görevlileriyle
Washington'daki Amerikan Türk Konseyi adlı kuruluşun üyelerinin
telefon konuşmalarını dinlediği belirtiliyor. Vanity Fair'in
yazısında, "Sibel Edmonds'un FBI'daki görevinin bir kısmını
istihbarat soruşturmasına hedef olabilecek kişilerin telefon
konuşmalarını dinlemek oluşturuyordu. Bu hedef kişiler arasında,
Edmonds'un daha sonra Adalet Bakanlığı yetkililerine açıklayacağı
üzere üst düzey Türk yetkililer de bulunuyordu" ifadesi
kullanılıyor. Bu kişilerin FBI şüpheliler listesinde bulunduğu
belirtiliyor. Edmonds'un, David Rose'a verdiği röportajda, Türk
Büyükelçiliği çalışanı bazı kişilerin, Türk Amerikan Konseyi'nin
bazı üyeleriyle sürekli telefonda görüştüğü ve Edmonds'a göre Türk
Amerikan Konseyi'nin Washington Ofisi'nin birtakım illegal
aktivitelere cephelik ettiği yazılıyor. Edmonds, Konsey Başkanı
eski Başkan George H. Bush'un Ulusal Güvenlik Danışmanı Brent
Scowcroft'un ise, olaylardan habersiz olduğunu iddia ediyor. Yazıda
ayrıca, Sibel Edmonds ile aynı bölümde çalışan bir başka Türk
asıllı Amerikalı Melek Can Dickerson'un, Sibel'e elçilik ve Türk
Amerikan Konseyi üyeleriyle arkadaşlık kurması yolunda telkinde
bulunduğu ve bu telkinlerden rahatsız olan Edmonds'un da
Dickerson'u iş yerinde müdüre şikayet ettiği belirtiliyor. Melek
Can Dickerson'un, FBI'ın hedef seçtiği Türk yetkililere bilgi
sızdırdığından şüphelenen Sibel, bu iddiaları nedeniyle FBI'daki
işinden çıkarıldığını öne sürüyor. Vanity Fair'de çıkan yazıda
ayrıca, Türk yetkililerin bazı üst düzey Amerikalı politikacılara
rüşvet vererek Türkiye adına yardım istedikleri de ifade edilirken,
Sibel Edmonds'un kapalı oturumlarda verdiği ifadelerin birinde
FBI'ın hedef seçtiği Türk yetkililerin telefon konuşmalarında
Parlamento Başkanı Denis Hastert'e 10 binlerce dolarlık rüşvet
vererek, karşılığında siyasi yardım istemeyi tartıştıklarını
söylediği yazılıyor. Yazıda, Türkiye'nin Chicago Konsolosluğu
çalışanlarının dinlendiği telefon konuşmalarında, 2000 yılında
sözde Ermeni soykırımı yasa tasarısını son anda geri çeken
Hastert'e, 500 bin dolar rüşvet verildiğinin geçtiği de
belirtiliyor. Yazıda bir diğer iddiada ise, bir Türk yetkilinin
Amerikan Dışişleri Bakanlığı'ndan bir çalışanı Amerikan Türk
Konseyi Ofisi'ne davet ederek, 7 bin dolar nakit para verdiği ifade
ediliyor. Bu paranın Dışişleri yetkilisine istihbarat karşılığı
verildiği iddia ediliyor. Edmonds'un gizli telefon konuşmalarından
yola çıktığını iddia ederek verdiği ifadelerde, ABD'deki Türk
grupların Amerikan araştırma enstitülerine Türk doktora
öğrencilerini yerleştirerek, nükleer silahların karaborsa
piyasasıyla ilgili bilgi topladıkları belirtiliyor. Yazıda Sibel
Edmonds'a göre bu görüşmelerde uyuşturucu parası aklama ve gizli
askeri teknolojileri satma gibi konular da tartışıldı. Aslen İran
asıllı olan ancak Türkiye'de büyüyen Edmonds, Türkiye'deki
ailesinin de Türk polisi tarafından tehdit edildiğini iddia
ediyor.