ABD’deki Müslümanlar kürtaja direnip birleşin!
Abone olAmerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) İslam karşıtlığı ve Müslümanlara yönelik baskılar hız kesmiyor. ABD’de 4 milyona yakın Müslüman yaşıyor ve anketlere göre, her üç Müslüman'dan ikisi İslam karşıtlığı ile mücadele ediyor.
İslam karşıtlığıyla karşılaşanların yüzde 76’sını da kadınlar
oluşturuyor. Pew Araştırma Merkezi’nin yayımladığı rapora göre,
günümüzde ABD’de yaşayan Müslüman nüfusu 2050 yılı itibarıyla 8,1
milyona ulaşacak.
Bu noktada, son zamanlarda ülkede yeniden alevlenen kürtaj yasası
tartışmaları büyük önem kazanıyor. İslami öğretiler kürtaja karşı
çıkıp, üremeyi teşvik ederken, kürtaj konusu Müslüman nüfusun
çoğalmasını önlemek için bir ‘soykırım’ gibi kullanılmak isteniyor.
ABD’de Müslüman nüfusu arttıkça, İslamofobi uygulamaları da
arttıyor. Önceki Başkan Trump, birçok kez İslam’ı tehdit olarak
tanımlayıp Müslüman nefretini körükledi. Joe Biden’ın göreve
gelmesiyle bu söylemler yumuşamaya başlasa da Müslüman Amerikalılar
hâlâ zorbalık, yobazlık ve nefret gibi çirkin durumların
hedefinde.
Müslüman kimliğiyle yaşamak zorlaşıyor
Pew tarafından yapılan bir anketi yanıtlayan ABD’deki Müslümanların yarısı son yıllarda ülkede Müslüman olmanın, Müslüman kimliğiyle yaşamanın zorlaştığını söylüyor. 3 Kasım 2020’de düzenlenen başkanlık seçimlerinde 1 milyondan fazla Müslüman seçmen oy kullandı. Amerika-İslam İlişkileri Konseyi’nin (CAIR) yayımladığı bir ankete göre, Müslümanların oylarının yüzde 69’u Biden’a, yüzde 17’si Donald Trump’a gitti.
Altı eyalette yerel belediye başkanlıkları için yarışan 29 Müslüman
adaydan 12’si seçimleri kazandı. Yine 18 eyalette 20 Müslüman,
şehir meclislerine seçildi. Değişik eyaletlerde yerel yargı
pozisyonları için düzenlenen seçimlere katılan beş Müslüman adaydan
dördü seçimleri kazandı.
Bu gelişmeler artık Amerikalı Müslümanların yerel ve ulusal
siyasette büyük başarılara imza attığını gösteriyor. Günümüzde
Amerikalı Müslümanlar; yasaklar, insani krizler, dinî ayrımcılık,
İslamofobi ve dışlayıcı politikalar gibi sorunlarla ilgili çözüm
üretilmesini talep ediyor.
Tartışmalı karar feshedilebilir
Bu arada ABD’de kürtaj konusundaki tartışmalar da alevleniyor. 1 Eylül Çarşamba günü Teksas'ta yürürlüğe giren yeni yönetmelik, embriyonun kalp atışlarının duyulduğu andan itibaren (hamileliğin 6. haftası) kadınlara kürtaj yasağı getiriyor. ABD Başkanı Joe Biden, yasağı eleştirip, bu durumu "kadınların anayasal haklarına büyük bir saldırı" olarak niteliyor.
ABD Yüksek Mahkemesi'nden sızdırılan bir görüş taslağı tartışmaları
daha da alevlendirdi. Yüksek mahkemenin çoğunluğu, kürtaj hakkını
ulusal çapta garanti altına alan 'Roe Wade kararının' yanlış
olduğunu düşünüyor. Bu yüzden tartışmalı kararın feshedilebileceği
ileri sürülüyor. ABD'nin en çok tartışılan konularından "Roe Wade
kararı" olarak bilinen 1973 tarihli karar, ABD'de kürtajın anayasal
bir hak olmasının temel dayanağını oluşturuyordu.
Ülkede kürtaj hakkını savunanlar olduğu gibi, kürtajın
yasaklanmasını isteyenler de var. Söz konusu taslağın yasalaşması
halinde, kürtaj 22 eyalette yasa dışı hale gelebilir.
Kürtaj, üreme hakkı ihlalidir
Tartışmalar sürerken, Müslüman Amerikalıların yansıra, ülkedeki
birçok dini topluluk 'Roe Wade Kararı’ndan endişe duyuyor. ABD’deki
Müslümanlar, kararın uygulamaya konulması halinde kadınların üreme
haklarının kısıtlanıp, kürtajın serbestleşeceğini düşünüyor.
İslam Dini ve Kur’an, insanın oluşumunun başlangıcı olan anne karnındaki çocuğa önem verip, onu koruyup gözetiyor. Bazı tefsirciler insan ve çocuk öldürmeyle ilgili ayetlerle kürtaj arasında bağlantı kuruyor. İslam hukukçuları, tüm gelişim safhalarıyla birlikte hamilelik anından doğuma kadar anne karnındaki oluşumu cenin olarak tanımlıyor.
İslam’da, anne karnındaki cenine miras, vasiyet gibi bazı haklar tanınmış. Bu da hamilelik anlaşıldığı andan itibaren kürtajın caiz olmadığı görüşüne haklılık kazandırıyor.
İslam fıkhında kürtaja, sadece annenin sağlığını tehlikeye atan
bazı tehlikeli hastalıkların aktifleşmesi gibi durumlarda izin
veriliyor. Bunun dışında kürtaj; bir canlıya hayat hakkı tanımayıp
neslin devamın engellenmesi anlamına geliyor. Utanç verici bir
‘soykırım’ olan kürtaj, Müslümanların üreme hakkını da ihlal
ediyor. Bu yüzden ABD’de yaşayan tüm Müslümanlar, insanlık dışı ve
üreme hakkını ihlal eden kürtaja direnip güçlerini
birleştirmelidir.
Dr. Henry Sinclair (Emekli Akademisyen)