ABD'de öldürülen siyah genç için adalet arayışı
Abone olABD'de bekçi George Zimmerman'ın, siyah genç Trayvon Martin'i öldürdükten sonra beraat etmesiyle başlayan gösteriler ülkede ırk ve beyaz olmayanların toplumdaki yeri tartışmalarını alevlendirdi. New York'tan gazeteci Elif Key'in izlenimleri.
New York’ta hava günlerdir 40 derece civarında seyrediyor.
Şehirde nefes almak pek mümkün değil.
Ancak şehirde kalanların elektronik posta adreslerine düşen bazı
bilgiler ve uyarılar var.
Konu kısmında: ‘Bu haftasonu Trayvon Martin için yapılacaklar’ yazıyor.
İşgal eylemlerini düzenleyenler, Amerikalı eylemci gruplar, insan hakları eylemcileri ne aileyi, ne de davayı yalnız bırakıyor.
Cuma-Cumartesi-Pazar günleri yapılan gösterilerde sadece Trayvon Martin değil, herhangi bir şekilde polis şiddetinden ve ırkçılıktan nasibini almış herkes adına açıklamalar yapılıyor.
‘Siyah ve kahverengi vatandaşlarımızla savaşmayı kesin’ mesajlı gösterilerin yanısıra her şehir Cuma günleri bir meydanda toplanarak Trayvon Martin’i anıyor.
Ülke çapındaki gösteriler az sayıda da olsalar Zimmerman destekçilerini ve Trayvon Martin’cileri karşı karşıya getiriyor.
Haftasonu ABD’nin 100 şehrinde gösteriler yapılırken, Houston’da Zimmerman sempatizanları, ‘Zimmerman Obama kadar beyazdır’ pankartları taşıdı.
Irk tartışması
Gösterilere katılanlar, meselenin beyaz ya da siyah olmadığını, bunun doğru ya da yanlış olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiğini söylüyordu.
Göstericiler, ülkenin artık ırk yüzünden bölünmemesi gerektiğini de vurgulasa da silahlanmaya inanıyorlar.
Haberlere göre, Zimmerman destekçilerinin gösterileri barıştan uzak ve nefret pompalıyorlar.
Trayvon Martin için http://justicetm.org/donations/ adıyla açılan, ‘Trayvon Martin’e adalet’ sitesinde ise bağışlar kabul ediliyor.
Ülkenin ünlüleri açılışlara üzerinde Trayvon Martin’in resimlerinin olduğu tişörtleri giyip gidiyor.
Nike’ın bir çorap yapacağı söylentisi ise çıktığı gibi kayboldu.
Trayvon’a adalet yok, o zaman barış da yok yazılı çoraplar, Nike logolu oldukları halde bir internet sitesinde satışa koyulduktan kısa bir süre sonra ‘Bu ürüne ulaşılamamaktadır’ ibaresiyle ortadan kaldırıldı.
Obama yetersiz kaldı
Kararın açıklandığı günden bu yana ortalarda gözükmeyen özel güvenlik görevlisi Zimmerman ise, içinde dört kişilik bir ailenin olduğu ve devrilen bir arabaya yardım ederken görüldü.
İddialara göre, Zimmerman ve bir arkadaşı arabanın içinde kalanları çıkarmaya yardım etti.
Belki de vicdanını temizlemek için en kestirme yol olarak bunu bulmuştur Zimmerman, bilinmez.
Trayvon Martin cephesinde ise saflar sıklaşıyor.
Masaya ‘Trayvon oğluma benziyor’ diye oturan ABD Başkanı Obama’nın son demeci ’35 yıl önce ben de Trayvon olabilirdim’ olsa da ve konu netameli.
Obama’nın başsağlığı dilemesi yeterli durmuyor.
Medyanın tutumu
Öte yandan medyanın durumu ve bu konuda takındığı tavır da ateşli konulardan biri.
Zira şahıslar medyanın bu konuya balıklama atladığını, mikrofonlar yerine megafonlarla ırkçılık kartını oynayarak manipulasyon yayını yaptığını ve konuyu hararetlendirdiğini savunuyor.
İletişimcilere göre, sokaktaki insanlar Zimmerman’ın hapis cezası alıp almamasını çok da umursamıyor.
Temeldeki sıkıntının adresi olarak, Amerika’da ırkçılık konusunun çok da rahat ele alınamaması gösteriliyor.
İnsanların bir doğal afet karşısında birleşebildiği bu ülkede, ırkçılık temelli konularda toplum politik nezaket göstermek adına bu topa girmemeye gayret gösteriyor.
Siyahlarla ilgili şaka yapmak, politik görüşünü açık etmek çok tasvip edilmiyor.
Ve tam da bu sebepten, ‘Hiç olmazsa bu konuyu şimdi konuşalım ve halledelim’ diyenler var.
Medyanın eleştirilerinden Obama da nasibini alıyor. ’Obama, Trayvon Martin hakkında konuşurken sadece 15 dakikalığına başkan olduğunu gösterdi, ancak devamını getiremedi’ diyenlerin sesleri duyuluyor.
Florida’da meydana gelen, ‘bir mahalle trajedisi’ olarak kayıtlara geçip kaybolacak bir hikaye giderek ulusal bir kriz halini alıyor.
Zimmerman’ı koruyan 'Stand your ground' (meşru müdafaa) yasası, Zimmerman görevini doğru yapsaydı halen hayatta olacak 17 yaşında bir genç, ne ilk ne de son denilen ırkçı vaka ve medyanın sorumsuzca reyting peşinde koşması Amerika’nın gündeminden inecek gibi durmuyor.
Trayvon Martin'in annesi Sybrina Fulton her gösteride en öndeki yerini alırken, 'Geçtiğimiz hafta ağlıyorduk, şimdi yürüyüş yapıyoruz. Şimdi ağlayamam. Kollarımızı sıvayıp, hakkımızı aramamız gerekiyor' diyor.