ABD ve BM Yemen'deki darbeyi tanımadı!
Abone olABD, Husiler'in yönetime el koymasını tanımadığını açıkladı. BM de ülkedeki durumu, 'yönetim boşluğu' olarak nitelendirdi.
Başkent Sana'yı ele geçiren Husiler, parlamentoyu
feshedip yerine 551 üyeden oluşan, ülkeyi yönetecek Geçici
Ulusal Konsey'i kurduğunu ilan etti. Konsey, 5 kişiden oluşan
Başkanlık Konseyini seçecek. Başkanlık Konseyi ise, yeni
cumhurbaşkanını belirleyecek.
2011 Devrim Gençlik Konseyi grubu, "Bu bir darbedir, darbeye direneceğiz" açıklamasını yaptı.
Güneydeki Sünni aşiretlerden oluşan Güney Hareketi de Husilerin bu açıklamasını tanımadıklarını duyurdu.
ABD ve BM reddetti
ABD Dışişleri Bakanlığı, Husilerin yönetime el koymasını
reddettiğini duyurdu. Bakanlık ayrıca, "Yemen'de teröre karşı
savaşan güçlerle çalışmayı sürdüreceğiz" açıklamasını yaptı.
Birleşmiş Milletler ise, Husiler tarafından yapılan bu açıklamayı tanımadığını ve bildirgenin tek taraflı olduğunu ilan etti, ülkedeki mevcut durumu ise "iktidar boşluğu" olarak nitelendirdi.
Gözaltı operasyonu başladı
Husiler bildirgeyi yayınlamadan önce, başkent Sana’da devlet başkanlığı sarayına çıkan tüm yolları kapattı.
Taraftarlarına, sokaklara çıkarak kutlama yapmaları çağrısında buluan Husiler, siyasi aktivist ve gazetecilere yönelik büyük bir gözaltı operasyonu başlattı.
Sol eğimli Nasıri Birliği Partisi, Husilerin yayınladığı bildirgenin tüm maddelerini reddettiğini açıklarken devrik cumhurbaşkanı Ali Abdallah Salih'in Ulusal Genel Konferans Partisi, Husilerin bilgirgesine tepkisini yarın açıklayacağını duyurdu.
3 gün süre vermişlerdi
Yemen’in başkenti başta olmak üzere birçok kentte idareyi elinde tutan Şii Husiler, Pazar günü Yemen’deki tüm siyasi gruplara, ülkedeki yönetim boşluğunu doldurmak için 3 gün süre vermişti.
Grup Pazartesi günü yaptığı açıklamada ise, ortak bir karara varılmaması durumunda, kendilerine bağlı devrim konseylerini geçiş dönemini düzenlemesi için görevlendireceğini bildirmişti.
Kriz tırmandı
İran destekli Şii Husiler, 4 aydan beri başkent Sana'yı elinde bulunduruyor. Hükümet ile başkente giren Husiler arasında 21 Eylül 2014'te "Barış ve Ulusal Ortaklık Anlaşması" imzalanmıştı.
Yemen ordusu ile Husiler arasındaki çatışmalar ülkede karışıklık çıkarırken, diyalog görüşmelerinin kilit ismi Cumhurbaşkanı Hadi'nin Özel Kalemi Ahmed Avad Bin Mübarek'in 17 Ocak'ta kaçırılmasıyla gerilim iyice tırmandı.
Husiler bunun ardından Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile Hadi'nin Sittin caddesindeki konutuna saldırdı. Çatışmalarda 9 kişi öldü, 80 kişi yaralandı.
Halid Bahhah başkanlığındaki hükümet, "Husi Ensarullah Hareketi'nin yönetime müdahale ettiği ve mutabık olunan anlaşmalara uymadığı" gerekçesiyle Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi'ye istifasını sunmuştu.
Hadi de bu gelişmenin ardından kısa süre sonra istifa etmiş, Meclis Başkanı Yahya Ali Rai ise Hadi'nin istifasını kabul etmeyerek, meclisi olağanüstü toplantıya çağırmıştı. Ancak meclis henüz toplanamadı.
Hadi'nin Özel Kalemi Mübarek de 27 Ocak'ta serbest bırakıldı.
Güvenlik ve istikrar sorunu sürüyor
Yemen’de eski devlet başkanı Ali Abdullah Salih’in görevini bırakmak zorunda kaldığı 2011'deki ayaklanmanın ardından ülkede istikrar ve güvenlik sorunu sürüyor.
Güneyde ayrılıkçı Güney Hareketi, Yemen ordusuyla çatışıyor. Farklı bölgelerde ise İran'ın desteğini alan Şii Husiler ile Sünni aşiretler sık sık orduyla çatışıyor.
El Kaide ise güçlü olduğu birçok bölgede üslerini Yemen ordusuna kaptırıyor, buna karşın petrol ve doğalgaz borularına saldırarak orduyu operasyondan vazgeçirmeye çalışıyor. Hasar gören boruların tamiri güvenlik nedeniyle uzun süre alıyor; bu nedenle ülkede sık sık doğalgaz ve petrol arzında sorunlar yaşanıyor.
Yemen'de açlık sınırında yaşayan insan sayısı ise 10 milyona yaklaşmış durumda.