ABD ve AB'den işbirliği
Abone olABD ve AB'nin Irak savaşı sonrası ilk buluşmasında teröre karşı işbirliği yapılmasına karar verildi.
AB Komisyonu Başkanı Romano Prodi, Konsey Dönem Başkanı Costas
Simitis ve dış politika sorumlusu Javier Solana’dan oluşan AB
heyeti ile ABD hükümetinin Irak Savaşı sonrasındaki dünkü ilk
buluşmasında öncelikle uluslararası teröre karşı daha sıkı
işbirliği yapılması karara bağlandı. Taraflar bu arada Ortadoğu
politikası ve İran konusundaki ortak çıkar noktalarını da
tanımladılar. Bugüne kadar giderilemeyen, gen manipülasyonuna
uğramış gıda maddelerinin ithalatı konusunda AB ile ABD arasındaki
görüş ayrılıkları, dünkü buluşmada da ele alınan konular
arasındaydı. Dünkü AB-ABD zirvesi, bir anlamda iki tarafın da
zoraki de olsa sevimli görünmeye çalıştığı, sorun oluşturan
konuların üzerine fazla gitmemeye özen gösterdiği bir atmosferde
gerçekleşti. ABD Başkanı George Bush’un konuklarını yemeğe davet
ederken, “Şimdi hep birlikte gen manipülasyonuna uğramış besin
maddelerinden yiyeceğiz” esprisini yapması, bunun işareti... Daha
sonra düzenlenen basın toplantısında da taraflar, Kostas Simitis’in
Ortadoğu konusundaki sözlerinden da anlaşılacağı gibi özellikle
ortak çıkar noktalarını ön planda tutma gayreti içinde göründüler.
Simitis şöyle konuştu: “Ortadoğu’da yol haritasının hayata
geçirilmesi konusu, ortak gündemimizin başlıca maddesini
oluşturmaktadır. Çünkü Ortadoğu bölgesinin bir an önce barış ve
istikrara kavuşması, ABD’nin olduğu gibi AB’nin de çıkarınadır.”
Bush Hamas'a karşı önlem alınmasını istedi Başkan Bush ise
açıklamasında bölgedeki terörist eylemlerin sorumlusu Hamas
örgütünün lağvedilmesine ilişkin taleplerini tekrarladı. ABD
Başkanı, bu örgüte yapılan maddi desteğin önlenmesi için AB’nin
üzerine düşeni yerine getirmesini isteyerek, radikal Filistin
örgütlerinin ortaya attığı sözde ateşkes önerisini inandırıcı
bulmadığını kaydetti. George Bush, ABD ile AB arasındaki bu yarım
günlük kısa buluşmada, teröre karşı mücadele alanındaki
işbirliğinin güçlenmesi amacıyla iki ayrı sözleşmenin imzalanmış
olmasını ise zirvenin başarısı olarak değerlendirdi ve sözlerini
şöyle sürdürdü: “Küresel terörün tehdidi altındaki ABD ve AB, bu
sorunu altetme konusunda kesin kararlıdır. Bugün imzaladığımız iki
sözleşmeden biri teröre karşı savaşta adli makamlarımız arasındaki
işbirliğini güçlendirmeyi, diğeri ise yakalanan terör sanıklarının
kısa zamanda karşılıklı iadesini hedeflemektedir.” Terörizm de
masaya yatırıldı AB, böylece ilk kez olarak üçüncü bir ülkeyle
imzaladığı adli yardım ve iade sözleşmesiyle, terör suçlarının
koğuşturmasında ortak hareket etme olanağını sağlamış oluyor.
AB’nin, Avrupa’da ele geçen terörist zanlılarının ABD’ye iadesinde,
bu kişilerin sevkedildikleri eyalette ölüm cezasına
çarptırılmayacağı konusunda gerekli güvenceyi sağlamayı başardığı
öğrenildi. Bu arada Irak konusunda yaşanan geçmişteki sorunlardan
ne ölçüde ders alındığı, Komisyon başkanı Prodi’nin İran ile ilgili
sözlerinden anlaşılıyor: “AB İran ile diyaloğunu derinleştirerek
sürdürme kararındadır. Uluslararası Atom Enerjisi Örgütü’nün
ihbarda bulunmadan İran’daki nükleer tesisleri denetleme olanağını
sağlaması için Tahran üzerindeki baskıyı artıracağız. Çünkü İran’ın
elindeki nükleer programın barış için bir tehdit unsuru olmadığının
kesinlikle anlaşılması gerekmektedir.“ “İran’ın bu talepleri yerine
getirmemesi halinde ne olacak?” sorusuna Başkan Bush’un verdiği
karşılık ise her türlü yoruma açık bir özellik taşıyor. İran’in,
özgür dünya birlik içinde davranırsa inadından vazgeçeceğine
inandığını söyleyen ABD Başkanı, aksi halde zamanı geldiğinde
gereği neyse onun yapılacağını sözlerine ekliyor.