ABD Türkiyeyi fena çizmiş!
Abone olMeğer ABD Türkiye'ye küsmüş. Üstümüze bir çizik atmış. Hatta öyle ki "sadece gölge etmeyin" diyorlar. Bu duruma getirense epey eski bir olay;
ABD Kongresi’nin önde gelen isimlerinden, Ortadoğu
politikasını ‘şekillendiren’ Mark Kirk, "ABD eskiden Türkiye’nin AB
üyeliği için Almanya ile çarpışmaya bile hazırdı. Ama bizim size
ihtiyacımız olduğu zaman siz ortada yoktunuz! 1 Mart tezkeresinden
sonra Türkiye’nin önemi yüzde 90 azaldı diyebilirim. ABD artık
Türkiye’den hiçbir şeye karışmamasını bekliyor. Belçika gibi..."
dedi...
KİRK ORTADOĞU UZMANI
Kirk ABD Kongresi’nin önde gelen isimlerinden, Washington
yönetimine yakınlığı ile tanınan bir milletvekili. Irak Savaşı
döneminde aktif bir rol oynadı ve üç yıldır İran’ın nükleer
tehdidini bertaraf etmek için özel bir plan üzerinde çalışıyor.
Uzmanlık alanı Ortadoğu olduğu için Türkiye’yi ve iki ülke
ilişkilerini yakından takip ediyor, bu ilişkilerin şekillenmesinde
rol oynuyor.
TÜRKİYE ABD'NİN GÖZÜNDEN DÜŞTÜ
Çarşamba günü meclisteki ofisinde konuştuğumuz Kirk iki ülke
ilişkileri üzerine samimi ve sert eleştiriler yaptı.
Türkiye’nin ABD gözünde büyük kredibilite kaybettiğini ve
artık Ortadoğu’da güvenilmez bir aktör olarak görüldüğünü
söyledi ve hükümetin içeride popüler olmak için dışarıdaki
imajına büyük zarar verdiğini iddia etti.
Kirk'ün görüşleri şöyle:
MART TEZKERESİ HATAYDI
Washington’un gözünde Türkiye’nin etkisi oldukça sınırlı.
Mart tezkeresi tarihi bir hataydı. Ve bu günkü
yeri o karar belirliyor. Karar hükümete ait ve ABD’nin Türkiye ile
ilgili imajı da bugünkü Türk hükümetinin şekillendirdiği bir
imaj.
TÜRKİYE'NİN YERİNİ POLONYA ALDI
ABD’nin şu sorusunun cevabı değişti: NATO’da sırtını dayayacağı
müttefik kimdir? Eskiden Türkiye’ydi. Artık Polonya. Polonya
parmağını kıpırdatınca Washington kulak kabartıyor.
ORTADOĞU'DA DA ÜRDÜN VE KUVEYT
İstihbarat alanında Ürdün ve Kuveyt’i. İkisi
de bu konuda çok iyiler ve bize büyük destek veriyorlar.
Bahreyn de ABD hükümetinde önemli ve etkili bir partner. Bu ülkeler
Türkiye’ye göre daha güvenilir ve daha sıkı işbirliği içinde
olduğumuz ülkeler.
ESKİYE GÖRE 10'DA 1 ÖNEMLİ
Reagan döneminde Türkiye en etkili ortağımızdı. Aslında bu,
1940’lardan itibaren yürütülen politikaların bir sonucuydu. 40’ları
70’ler ve 80’lerde ABD lehinde öncelikler izledi. Türkiye bu
dönemde Washington ile ilişkilerine öyle büyük bir önem veriyordu
ki buradaki desteği çok kuvvetliydi. Kongre Türkiye’ye her konuda
destek verirdi, Türkiye karşıtlarına prim vermezdi. O dönemle
kıyaslandığında bugün Türkiye’nin etkisi 10’a 1
diyebilirim.
ESKİDEN TÜRKİYE İÇİN ÇARPIŞMAYA HAZIRDIK
AB politikasına ABD’nin son dönem yaklaşımına bakın. Artık
Türkiye’nin üyeliği için eskisi gibi çaba göstermiyor. Oysa
eskiden bunun için Almanya ile çarpışmaya bile hazırdı.
Şimdi Türkiye, ABD’ye “Avrupa’nın kapısını açmak için size
ihtiyacımız var diyor ve şu cevabı alıyor: Bizim size ihtiyacımız
olduğu zaman siz ortada yoktunuz!”
İÇERİDE OY ALMAK İÇİN
Bu durum tabii ki değişebilir. Türk politikacılar içeride popüler
olmak uğruna kendilerini ABD düşmanı gibi göstermekten
çekinmiyorlar. Bu size oy getirebilir ama dışarıdaki imajınızı
mahveder.
YA ABD İRAN'A SALDIRIRSA
Öncelikle şunu söyleyeyim: İran’a saldırı yalnızca İran, İsrail’e
ya da Körfez’e saldırırsa gündeme gelir. O zaman da ABD Azerbaycan,
Bahreyn ve Kuveyt’ten yardım bekleyecektir. Türkiye'den ise
hiçbir şeye karışmamasını... Belçika gibi. Türkiye
Ortadoğu’da ve ABD’nin politikalarında etkili olmak istemiyor ve
artık değil de.
ABD IRAK'TAN ÇEKİLİRSE
Şii ağırlıklı bir demokrasidir. Kürtlerle işbirliği yapılmıştır ve
Sünniler artık ülkeyi yönetme sevdalarından vazgeçmişlerdir.
Irak’taki savaşın bir başlangıcı, bir ortası, bir de sonu var. Biz
şu an sondayız. Başlangıç koalisyon güçlerinin ülkeye girişiydi.
Orta Sünniler’in ayaklanması, ortanın sonu, Saddam ve diğerlerinin
öldürülmesi, son ise gücün Şiilere devredilmesi.
Bu henüz sonlanmadı. Sadr ile olmuyor. O hâlâ İran’la yakın
ilişkiler kuruyor. Oysa Irak’ta çok para var. Ve orada güçlenen
Şiiler bu parayı İran’daki Şiilerle paylaşmak istemeyeceklerdir.
Biz bunu öngörüyoruz.
IRAK OPERASYONU
Askeri operasyonun son seçenek olduğunda herkes hemfikir. İran ile
ilgili üç seçenek var. Ben üç yıldır üçüncü seçenek üzerine
çalışıyorum.
-İlk seçenek uluslararası mekanizmaların İran’ı
dengelemesi. Ama BM Genel Kurul üyelerinin çoğu diğer bir
üye İsrail’i protesto ettikleri için oradan fikir birliği çıkmıyor.
Yani BM’yi unutun.
-İkinci seçenek İsrail’in 81’de Irak’a yaptığı. Ama bu
operasyon çok pahalı.
-Benim üzerinde çalıştığım ise İran’a benzin ithalatını
sınırlamak. Mollalar İran ekonomisini öyle berbat bir hale
getirdiler ki benzinde dışa bağımlı durumdalar. Ve İran
benzini tek bir acenteden alıyor, Hollanda’da. Bu musluğu kısarsak
büyük baskı yaratırız. Bunun üzerinde çalışıyoruz.
Kaynak: Nagehan Alçı / Bugün