ABD Türkiye'ye iki ayrı ceza kesecek
Abone olAmerika-Türkiye ilişkileri çalkantılı bir dönemden geçiyor. Rusya ile varılan S-400 anlaşması ve Reza Zarrab davası nedeniyle Türkiye'ye ağır cezalar yolda. Hürriyet gazetesi yazarı Deniz Zeyrek yazdı.
Hürriyet gazetesi yazarı Deniz Zeyrek, Tillerson'un Ankara ziyareti sonrası Türkiye-ABD ilişkilerinin komadan yoğun bakıma geçtiğini yazdı.
Krize dönüşen iki ülke arasındaki ilişkiyi kaleme alan Zeyrek, ABD'nin Türkiye'nin taleplerine kayıtsız kaldığına dikkat çekti.
FETÖ ve YPG konusunda Washington'un kızdıran sözlerini aktaran yazar, "İki ülkenin “terörle mücadele yaklaşımları” ve “Suriye ve Irak’ın geleceği” konusundaki yol haritaları arasındaki derin uçurum ise başka bir örnek. ABD, “IŞİD’i temizlemeye” odaklanmış görünüyor ve bu yolda her şeyi mubah görüyor. " ifadelerine yer verdi.
MENBİÇ GÖZLEM BİRLİĞİ: ABD Dışişleri Bakanı Tillerson'un Ankara'daki temaslarına değinen Zeyrek, Türkiye'nin “Bu konuda işbirliği için önce YPG Menbiç’i boşaltsın” şartını ortaya koyduğunu yazdı. Pazarlıklar sonunda sadece TSK ve ABD unsurlarının olduğu bir Menbiç Gözlem Birliği oluşturulabileceğini belirten yazar, esas krizin önümüzdeki aylarda patlayacağını açıklayarak yazısını şu ifadelerde tamamlıyor:
AMERİKAN HAZİNESİ NE YAPACAK?
"Rusya’ya yaptırım yasası, Amerikan Hazinesi’ne “ceza” kesme yetkisi veriyor. Amerikan Hazinesi’nin Rusya ile varılan S-400 anlaşması nedeniyle Türkiye’ye ekonomik bir yaptırım kararı alması ilişkileri daha da kötüleştirebilirdi. Diğer taraftan Reza Zarrab davası olarak başlayan, Zarrab itirafçı olunca da (Halkbank Genel Müdür Yardımcısı) Hakan Atilla davasına dönüşen dava sonucunda da yargı İran’a yaptırımların delinmesi konusunda Amerikan Hazinesi’ne ceza kesme hakkı tanıdı. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde Amerikan Hazinesi’nin iki ayrı konuda Türkiye’ye “ceza kesmesi” ihtimali var. Bunun önlenmesi gerekiyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Tillerson ile 3 saati aşkın görüşmesinde “açık ve net” bir şekilde bütün bu konular ele alındı. Teşhis konuldu ve “tedavi” aşamasına geçilmesi kararlaştırıldı. Bakalım, bu görüşmeler “tedavi” için gerekli olan “güven” unsurunu yeniden canlandırabilecek mi?"
Deniz Zeyrek'in yazısının tamamı