ABD, Türkiye'ye açık olmalı
Abone olMİT eski Müsteşarı Köksal ile emekli Orgeneral Çevik Bir, Irak krizi öncesi ve sonrası Türkiye-ABD-AB İlişkileri'ni değerlendirdi.
Türk-ABD İşadamları Derneği (TABA) Çukurova Şubesi'nin davetlisi
olarak Adana'ya gelen Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) eski
Müsteşarı ve emekli büyükelçi Sönmez Köksal ile emekli Orgeneral
Çevik Bir, "Irak krizi öncesi ve sonrası Türkiye-ABD-AB
İlişkileri"ni değerlendirdi. Adana Hiltonsa'da düzenlenen ABD Adana
Konsolosu Scoty Reid ile çok sayıda davetlinin de izlediği
konferansta konuşan emekli müsteşar Köksal, 11 Eylül öncesi ABD
için 3 önemli tehlikenin El Kaide, terör ve Çin olduğunu, ancak 11
Eylül sonrası Çin tehlikesinin geri plana atıldığını söyledi.
Birleşmiş Milletler'in (BM) bugüne kadar sadece 2 savaşa izin
verdiğini, bunun ilkinin Kore Savaşı, diğerinin de 1990 Körfez
Savaşı olduğunu belirten Köksal, bunun dışındaki savaşlarını ise
meşru olmadığını ifade etti. ABD'nin Irak olayının nereye kadar
süreceğinin belli olmadığını, gelişmelerin Türkiye açısından da
önemli olduğunu anlatan Köksal, "Irak'ın bütünlüğü mutlak muhafaza
edilmeli. Irak'taki olayların arkasında İran var. Çünkü, İran
tarihten beri Şiiler yoluyla Irak'ın içindedir. Türk
Büyükelçiliği'ne Ensar gruplarca yapılan saldırının arkasında da
İran'ın büyük etkisi var. Irak'taki boşluğun doldurulamaması,
Türkiye'nin geleceği açısından da sakıncalıdır. Oradaki olaylar
sadece Kuzey Irak'la alakalı değil. Irak'ın, bölgede yaratacağı
dinamiklere karşı Türkiye etkin olmak zorunda" dedi. Köksal, PKK
ile mücadele konusunda da ABD'nin Türkiye'ye yardımcı olmadığı
yolundaki görüşlere katılmadığını söyledi. Köksal, "Sezar'ın
hakkını Sezar'a vermek gerekir. Ben ABD'nin sözcülüğünü yapmak
istemiyorum. Ama ABD, 1997'den sonra PKK ile mücadelede Türkiye'ye
önemli destekler vermiştir" diye konuştu. Türkiye'nin, Avrupa
Birliği'ne (AB) girişi için ABD'nin destek vermesini isteyen
Köksal, şöyle devam etti: "Türkiye'nin, AB'ye girmesi refah ve
zenginlik olacaktır. Ulus kavramını önce çıkaran AB'ye girmek
Türkiye'nin bütünlüğünün de garantisi olacaktır. Aksi durumda bir
Ortadoğu ülkesi olarak kalırız." "ABD, TÜRKİYE'YE AÇIK OLMALI"
Emekli Orgeneral Bir de, Türkiye'nin NATO'nun bölgede en istikrarlı
ülkesi olduğunu, ABD'nin de NATO'nun da vazgeçilmez üyesi olduğunu
söyledi. Türkiye-ABD ilişkilerinin sadece siyasi ve askeri olarak
sınırlı kalmaması, teknolojik açıdan da yakınlaşma sağlanması
gerektiğine işaret eden Bir, şöyle konuştu: "Türkiye-ABD
ilişkileri, NATO'ya girmemizden sonra daha da pekişti. Ancak, ABD
menfaati neyi gerektiriyorsa onu yapan bir ülke. Terörle mücadele
için girdiği Afganistan Savaşı'ndan sonra bütün dünyayı terörle
mücadeleye çağırdı. Ancak, PKK'yı da terör örgütü ilan etmesine
rağmen bize destek vermedi. Adeta, 'Terör benimse varım, başkasının
terörü için yokum' gibi mantık üretti. ABD, Türkiye'ye açık olmalı.
ABD, 11 Eylül sonrası yumuşak politikayı bıraktı, eline sopayı da
aldı. AB ekonomik olarak süper güç, ama askeri gücü ve etkinliği
yok. Bunu gören AB Genel Sekreteri Solona, Aralık'ta yapılan
toplantı öncesi üyeleri savunma harcamalarını artırmaya çağırdı.
ABD'de de, terörle mücadele yalnız sopayla olmuyor diye yanında
havuç da dağıtmaya başladı. Türkiye de, ABD'yi daha fazla havuç
kullanmaya zorlamalı. ABD-AB yakınlaşmasına destek olmalı. Bunu
başarmak önünde Kıbrıs ve Yunanistan sorunları bulunan Türkiye'nin
lehine olacaktır." Bir, bir soru üzerine birinci tezkerenin belirli
odaklarca engellendiğini, 2. tezkereden sonra da Türkiye'nin
ödevini iyi yapması gerektiğini belirtti. ABD'nin, Irak'ta hatalar
yaptığını bunlardan birinin Türkiye'yi Irak'taki aşiretlerle aynı
kefeye koyması, diğerinin de Türk askerinin başına çuval
geçirilmesi olduğunu belirten Bir, "Bu olay tarih boyunca
unutulmayacak bir hatadır" ifadesini kullandı. Emekli Orgeneral
Bir, ABD'nin yaşadığı bunca sıkıntıdan sonra yakın zamanda zorunlu
askerliğe döneceğini de iddia etti. Bir, birinci tezkere öncesi
askerin uyarı yapmadığı yolundaki bir soruya da, "Asker konuştu mu,
niye konuştu, konuşmadı mı niye sustu oluyor. Tezkerenin muhatabı
hükümettir" karşılığını verdi. Konferans sonrası Köksal ve Bir'e
teşekkür plaketleri verilirken, davetliler 10.Yıl Marşı'nı
dinleyip, Cumhuriyet Balosu'na katıldı.